Basın Bültenleri
-
Benim Adım Kırmızı Üzerine Yazılar – Orhan Pamuk Söyleşisiyle
16 Aralık 2019
Benim Adım Kırmızı Üzerine Yazılar – Orhan Pamuk SöyleşisiyleOrhan Pamuk’un en önemli kitaplarından biri olan “Benim Adım Kırmızı”, yayımlanışının 21. yılında 21 makaleden oluşan bir kitapla taçlanıyor. Erkan Irmak’ın hazırladığı “Benim Adım Kırmızı Üzerine Yazılar”, bu olağanüstü roman hakkında Türkiye’de ve yurt dışında çıkan en iyi 21 makaleyi Türkçe’de ilk kez bir araya getiriyor. Irmak’ın yazar Orhan Pamuk ile yaptığı bir söyleşinin de yer aldığı kitap, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı. “Benim Adım Kırmızı”, Türk edebiyatının dünyada en çok okunan, en çok sevilen ve satan kitabıdır. Yayımlanışından bu yana bu tarihi roman 52 dile çevrildi ve bütün dünyada beş milyona yakın sattı. Dünyanın her köşesinde edebiyatçılar, eleştirmenler ve sanatçılar roman hakkında ilginç incelemeler ve eleştiriler yayımladılar. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Erkan Irmak’ın hazırladığı “Benim Adım Kırmızı Üzerine Yazılar” bu olağanüstü romanın katmanlarını aralayan ve okuru romanın sırlarına yaklaştıran yazıların en iyilerini, Türkçede ilk kez bir araya getiriyor. “Romanımdan memnunum. İyi ki onu öyle his­setmişim, yazmışım diye düşünüyorum. Pişmanlıklarım var mı? Pek çok! Pişmanlık duymadan arkada bıraktığım roman yoktur. Bir romanı yazarken kafam hep, çeşit çeşit düğümü, sahneyi, ye­niden yeniden düşünür; acaba daha iyi nasıl yazardım derim. Ta­mamlamaya yakınken, bitirirken, keşke vaktim olsaydı da daha iyi bitirseydim demişimdir kendime. Bu yüzden hiçbir kitap bana tam bir tatmin duygusu vermemiştir, övgüler karşısında hep suçluluk duymuşumdur; çünkü kusurlu, eksik yerlerini ya da çok daha iyi olabilecek yerlerini bilirim. Bu pişmanlıklar bağlamında Benim Adım Kırmızı sevdiğim bir romanım. Beni mutsuz ya da huzursuz etmez. Kötü oldu diye geceleri uykuma girmez. Belki de en iyi romanım diye düşünürüm bazan.” Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı Üzerine Yazılar – Orhan Pamuk Söyleşisiyle Hazırlayan: Erkan Irmak Editör: İshak Reyna – Sevengül Sönmez Sayfa: 432 YKY Edebiyat / İncelemehttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/benim-adim-kirmizi-uzerine-yazilar-orhan-pamuk-soylesisiyle -
Roma İmparatorlarının Gözde Şehri Sagalassos Yapı Kredi Müzesi’nde
20 Kasım 2019
Roma İmparatorlarının Gözde Şehri Sagalassos Yapı Kredi Müzesi’ndeYapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, “Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos” sergisine ev sahipliği yapıyor. Yapı Kredi Kültür Sanat’ın Beyoğlu’nda bulunan binasının üç katına yayılan sergi, Torosların güney yamacında kurulu Sagalassos antik kentini ve Pisidia Bölgesi’nin tarihini ziyaretçileriyle buluşturuyor. Türkiye’de son yıllarda hazırlanan en kapsamlı arkeoloji projesi olan “Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos”, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Belçika KU Leuven Üniversitesi’nin desteklediği Sagalassos Arkeolojik Araştırma Projesi işbirliğiyle hazırlandı. Burdur Arkeoloji Müzesi’nden getirilen 368 eserin yer aldığı sergi, 27 Kasım 2019 - 28 Mayıs 2020 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat’ta ziyaret edilebilecek. Akdeniz'in en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Sagalassos, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Mamut kemiklerinden tanrı ve tanrıça heykellerine... “Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos” sergisinde, prehistorik çağlarda Anadolu’da yaşadığı kanıtlanan ve Burdur yöresinde kalıntılarına rastlanan mamut kemiklerinden, Roma imparatorları Marcus Aurelius ve Hadrian’ın anıtsal boyuttaki heykellerine kadar çok sayıda ve farklı türde tarihi eser yer alıyor. Antik Sagalassos sakinlerinin gündelik ve sosyal yaşamlarını, inanç ritüellerini yansıtan pişmiş toprak figürinler, tanrı, tanrıça ve kahraman heykelleri, Büyük İskender heykelciği, taş aletler, süs eşyaları, pişirme ve yemek kapları başta olmak üzere Sagalassos ve Pisidia Bölgesi’nin farklı dönemlerine tarihlenen ve geçmişe ışık tutan eserler, Yapı Kredi Kültür Sanat’ın üç katına yayılan kronolojik ve tematik bölümler halinde görülebilecek. Ziyaretçileri Roma’nın Son İyi İmparatoru Karşılayacak Sagalassos Roma İmparatorluk Hamamı kazılarında açığa çıkarılan İmparator Marcus Aurelius heykeli, müze girişinde ziyaretçileri karşılayacak. Orijinali yaklaşık 5 metre yüksekliğinde olan heykelin beyaz mermerden yontulmuş başı, kolları ve bacakları sergiye getirildi. Restorasyonu 2010 yılında tamamlanan Sagalassos Antoninler Çeşmesi, Marcus Aurelius tarafından yaptırılmıştı. Sergide, Sagalassos’a “Pisidia’nın birinci kenti” unvanını veren İmparator Hadrian heykeline ait baş da görülebilecek. İmparator Hadrian ve Marcus Aurelius, Roma’nın Beş İyi İmparatoru arasında yer alıyor. Pisidialılarla Tanışın Sagalassos kazılarında ele geçen MS 3. yüzyıla tarihlenen Romalı bir erkek ve 11. yüzyıla tarihlenen Bizanslı bir kadının kafatası, uzmanlar tarafından yeniden yüzlendirme tekniğiyle orijinaline yakın görünümlerine kavuşturuldu. Yüz rekonstrüksiyonunu bilim ve yaratıcılığın birleşimi olarak niteleyen kazı başkanı Jeroen Poblome, dijital yüz rekonstrüksiyonunun yüzde 75 kesinliğe sahip olduğunu belirtiyor. Gerçek isimleri bilinmeyen Pisidialılara araştırma ekibi tarafından Rhodon ve Eirènè isimleri verildi. Sergiye getirilen Rhodon ve Eirènè büstleriyle ziyaretçiler antik Pisidialılarla tanışma fırsatı yakalayacaklar. Sergi Yapı Kredi Kültür Sanat’ın Üç Katına Yayılıyor “Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos”, Yapı Kredi Kültür Sanat’ın üç katında birden sergileniyor. Binanın ilk katı, 1990 yılında başlayan ve disiplinler arası bir araştırma projesi olan Sagalassos kazılarına, kazılarla birlikte Sagalassos ve ait olduğu Pisidia bölgesinin coğrafyası, jeolojisi, bitki örtüsü, inanç sistemi, tanrıları, insanları, hayvanları ve bitkileri olmak üzere çok katmanlı bir sunuma sahip. İkinci katta tarihöncesi çağlar, Sagalassos’un kuruluşuna tanıklık eden Bronz Çağı, Hellenistik Çağ, Roma Dönemi, Bizans Dönemi ve Selçuklu Dönemi eserleri kronolojik bir konsept içinde sergileniyor. Ayrıca Sagalassos kazılarında açığa çıkarılan Yukarı Agora ve burada yapılan kazılarda bulunan imparator, tanrı ve kahraman heykellerinin en iyi örnekleri ziyaretçiye sunuluyor. Üçüncü kat ise antik ekonomi, yaşam kalitesi, beslenme alışkanlıkları ve mutfak eşyaları, insanların ölümle nasıl başa çıktıkları ve ölümün nitelikleri gibi tematik bölümlerden oluşuyor. Serginin bu katına çıkan ziyaretçileri toprak ve bereket tanrıçası güzel saçlı Tanrıça Demeter heykeli karşılıyor. Ayrıca bu bölümde Sagalassosluların adak adadığı düşünülen ve içinde yüzlerce pişmiş toprak figürünün ele geçtiği kaya tapınağının rekonstrüksiyonu da yapıldı. 1990 yılından beri Sagalassos Arkeolojik Araştırma Projesi tarafından yürütülen Sagalassos kazıları, disiplinlerarası kazı ve restorasyon çalışmalarıyla uluslararası bilim camiasında önemli bir yere sahip. Sergi ziyaretçilere bu bilimsel çalışmaları bir arada görme fırsatını da sunuyor. Projenin bilimsel danışmanlığı KU Leuven Üniversitesi profesörlerinden ve Sagalassos Kazısı Başkanı Jeroen Poblome, koordinatörlüğü Yapı Kredi Müzesi yönetici Nihat Tekdemir ve tasarımı Pattu Mimarlık tarafından yapıldı. Sergiye getirilen eserler ve sergide kullanılan bütün peyzaj fotoğrafları ise Belçikalı sanatçılar Bruno Vandermeulen ve Danny Veys tarafından çekildi. Sergi Kitabı Sergiye, Sagalassos ve içinde bulunduğu Pisidia Bölgesi’nin bütün tarihi katmanlarının paylaşıldığı kapsamlı bir kitap eşlik ediyor. Yapı Kredi Yayınları tarafından Türkçe ve İngilizce hazırlanan ve yayınevinin 5500. kitabı olan “Bir Zamanlar Toroslar’da Sagalassos” kitabında yer alan 27 makale her biri alanında uzman araştırmacılar tarafından güncel veriler ışığında kaleme alındı. Bu nedenle Pisidia ve Sagalassos konusunda en güncel yayın ve kaynak kitap niteliğinde. Konferans Serginin açılış günü olan 27 Kasım Çarşamba akşamı, ziyaretçiler, Sagalassos Kazısı Başkanı Jeroen Poblome tarafından verilecek konferansa katılma fırsatı da yakalayacaklar. Konferanssaat: 18:30’daYapı Kredi Kültür Sanat Loca’da yapılacak. Sergi: Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos Tarih: 27 Kasım 2019 - 28 Mayıs 2020 Addres: Yapı Kredi Kültür Sanat, İstiklal Cad. No:161, 34433 Beyoğlu – İstanbul Tel: 0 212 252 47 00https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/roma-imparatorlarinin-gozde-sehri-sagalassos-yapi-kredi-muzesinde -
Ah Ayetleri - “Furuğ Ferruhzad Hakkında Söylenmemiş Sözler”
07 Ekim 2019
Ah Ayetleri - “Furuğ Ferruhzad Hakkında Söylenmemiş Sözler”“Ah Ayetleri”, sadece modern İran şiirinin değil, çağdaş dünya şiirinin de önemli isimlerinden olan Furuğ Ferruhzad’ın kendini ve şiirini var ederken verdiği mücadeleyi, ödediği ağır bedelleri, cesareti, isyankârlığı ve yeteneğiyle imza attığı başarıları gözler önüne seriyor. Kitapta, İranlı yönetmen Nasser Saffarian’ın 2002’de çektiği, üç kısa belgeselden oluşan “Furuğ Ferruhzad Üçlemesi” için yapılan şöyleşiler yer alıyor. Ailesi, yakın dostları, aralarında İran şiirinin önemli isimlerinden Simin Behbahani ile Feridun Moşiri’nin de olduğu şairler ve sanatçılar Furuğ hakkında söylenmemişleri anlatıyor. İlk kez dile getirilen pek çok şaşırtıcı detay okura, şiirin yanı sıra sinema ve tiyatroyla da ilgilenen Furuğ’u bilinmeyen yönleriyle tanıma imkânı sunuyor. Bütün şiirlerinin yer aldığı Rüzgâr Bizi Götürecek kitabının ardından yayımladığımız “Ah Ayetleri” “Şairin hayatı şiire dahil” sözünü kanıtlar nitelikte. “Yaşamının tümü şiire dönüşmüştü. Kendisinin de bir yerde söylediği gibi: “Benim yârim şiir ve benim sevgilim şiir / Onu bulmaya gidiyorum.” Furuğ tüm yaşamını şiir için feda etti.” - Simin Behbahani Ah Ayetleri - “Furuğ Ferruhzad Hakkında Söylenmemiş Sözler” Yazar: Nasser Saffarian Çeviren: Derya Önder , Makbule Aras Eivazi Editör: Cennet Türker Sayfa: 240 YKY Edebiyat / Söyleşihttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/ah-ayetleri-furug-ferruhzad-hakkinda-soylenmemis-sozler -
Kıyıda Tek Başına
07 Ekim 2019
Kıyıda Tek Başına“Uçsuz bucaksız gökyüzüyle, uzaktaki ufuk çizgisiyle, deniziyle, adalarıyla, havasıyla, ağaçlarıyla oluşan gerçek bir manzara karşısında, insanın bütün gördüklerinin kendi hayal gücünün ürünü olduğu kuşkusuna kapıldığı olur mu? Benim başıma çok sık gelen bir durum bu. Bazen de kendimin bile var olmadığına, bir başkasının hayal gücünün ürünü olduğum ve yine bir başkasının yarattığı bir dünyada yaşıyormuşum duygusuna kapılırım. İnsan başkasının yarattığı bir dünyada yaşayabilir mi?” Kıyıda Tek Başına Yazar: Selçuk Demirel Editör: Korkut Erdur Sayfa: 136 YKY Sanathttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/kiyida-tek-basina -
Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nde Yemek Kültürü - Yorumlar ve Sistematik Dizin
07 Ekim 2019
Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nde Yemek Kültürü - Yorumlar ve Sistematik DizinSeyyâh-ı âlem Evliyâ Çelebi’nin “Seyahatnâme”si 17. yüzyıl Türkçesinin en önemli metinlerinden biri olmasının yanı sıra, verdiği bilgiler açısından da son derece zengin bir başvuru kaynağı. Marianna Yerasimos bu çalışmasında Seyahatnâme’yi didik didik ederek “yılan mâslukası”ndan “abdüsselâm otu”na, “zürâfe-pîçe”den “bühtan kavunu”na varıncaya dek “memduh” yiyecek ve içeceklerin, balıkların, meyvelerin, hamur işlerinin, çorbaların, pilavların, sebzelerin, sofra gereçlerinin, esnafın, taam mekânlarının, kısacası yemeğe ilişkin her şeyin ayrıntılı bir dökümünü yapıyor. “Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nde Yemek Kültürü - Yorumlar ve Sistematik Dizin” Evliyâ Çelebi’nin yediklerinin izinde, eşine az rastlanan, lezzetli bir çalışma. “Evliyâ’nın bu kelime oburluğuna Marianna Yerasimos da aynen cevap veriyor. Tabii Evliyâ’nın hiç yapmadığı şekilde, bütün bu kelimeleri araştırıyor: Nereden, hangi kökten gelmiş olmalı, nelerle akraba, ne anlama geliyor? Ama Marianna Yerasimos’un elindeki malzemeyi sınıflandırarak yazdığı bölümler bilgi verdiği kadar eğlenceli de.” - Murat Belge Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nde Yemek Kültürü - Yorumlar ve Sistematik Dizin Yazar: Marianna Yerasimos Editör: Korkut Erdur Sayfa: 440 YKY Tarih – Lezzet Kitaplarıhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/evliya-celebi-seyahatnamesinde-yemek-kulturu-yorumlar-ve-sistematik-dizin -
Bizans’ta Rüya Tabirnameleri - Giriş, Çeviri ve Yorumlarıyla Birlikte Altı Oneirokritika
07 Ekim 2019
Bizans’ta Rüya Tabirnameleri - Giriş, Çeviri ve Yorumlarıyla Birlikte Altı Oneirokritikaİmparatorlardan âlimlere, sıradan insanlardan din adamlarına kadar tarih boyunca herkesin ilgisini çeken rüyalar, bazen gelecekten haber almak bazen içinde bulunulan durumu anlamak için ilk başvurulan kaynaklardan biri olmuştur. Günümüzdeki rüya tabirnamelerinin ve rüya yorumlama yöntemlerinin birçoğu da kökenini antik dönemde ve devamında bulur. Antik tıp, erken dönem Hıristiyan yazını ve Bizans kültürel tarihi alanlarında çalışmalar yapan Prof. Steven M. Oberhelman, “Bizans’ta Rüya Tabirnameleri”nde MS 9.-10. yüzyılda yazılmış Danyal Peygamber, Konstantinopolis patrikleri Nikephoros ve Germanos, Astrampsykhos ve İmparator II. Manuel Palaiologos’a atfedilen beş rüya tabirnamesi ile bir de Anonim tabirnameyi inceliyor. Ele aldığı tabirnamelerdeki rüya sembollerinin yorumlanış biçimlerini tarihsel, sosyal ve kültürel açıdan değerlendirirken Akhmet, Artemidoros ve diğer Bizans tabirnameleriyle karşılaştırmalar da yapıyor. Sunduğu zengin ve etkileyici rüya perspektifiyle rüyalara ilgi duyan herkesin yanı sıra, çalışma alanları Bizans ve Araplar olan kültür tarihçileri, Ortaçağ araştırmacıları, psiko-tarihçiler, kültürel antropoloji araştırmacıları ve hatta dilbilimciler için eksiksiz bir kaynak niteliği taşıyor. Bizans’ta Rüya Tabirnameleri - Giriş, Çeviri ve Yorumlarıyla Birlikte Altı Oneirokritika Yazar: Steven M. Oberhelman Çeviren: Arzu Akgün Editör: Derya Önder Sayfa: 240 YKY Tarih / Dünya Tarihihttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/bizansta-ruya-tabirnameleri-giris-ceviri-ve-yorumlariyla-birlikte-alti-oneirokritika -
Mağaradaki Zihin
07 Ekim 2019
Mağaradaki ZihinLascaux, Chauvet ve Altamira gibi mağaraların duvarlarında bulunan hayvan resimleri ve semboller bize geçmiş dönem insanlarının zihinleri hakkında ne söyler? Antropolog ve kaya sanatı tarihçisi David Lewis-Williams “Mağaradaki Zihin” isimli çalışmasında Paleolitik (yontma taş) dönem insanının mağara duvarlarına çizdiği imgelerin düşünsel ve itkisel serüvenini anlatıyor. Lewis-Williams evrim, sinirbilim ve yapısalcı antropolojinin ışığında insanın atalarının karanlık gizemine ve bilincimizin doğasına büyük bir ustalıkla ışık tutuyor. “İnsanlık serüvenin en etkileyici dönemlerinden birinin büyüleyici analizi.” - Colin Renfrew, Cambridge Üniversitesi “Dâhiyane bir başyapıt.” - Jean Clottes Mağaradaki Zihin Yazar: James David Lewis-Williams Çeviren: Tolga Esmer Editör: Korkut Erdur Sayfa: 312 YKY Sanat / Arkeoloji - Antropolojihttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/magaradaki-zihin -
Elleri Var Özgürlüğün
07 Ekim 2019
Elleri Var Özgürlüğün“Bakıyorum, ne yeteri kadar ağacım, Ne çakılım, ne insanım yeteri kadar. Türlü giysilerle çıplağım, üşüyorum.” Yapı Kredi Yayınları modern şiirimizi yaratan ustaların kitaplarının ayrı basımını sürdürüyor. “Elleri Var Özgürlüğün”, Oktay Rifat’ın –Güzelleme’yi ayrı tutarsak– “Garip” ortak kitabından sonraki ilk kitabıdır. Oktay Rifat’ın tarihsel kişilerle destanlaşan kitabı yeni ve ayrı bir basımla okuruna ulaşıyor. 1966 yılında çıkan kitap ozanın şiir serüveninde yeni bir yönelişe işaret eder. Garip’le çıktığı yolda “Perçemli Sokak” ile İkinci Yeni çizgisini belirleyen Rifat, “Elleri Var Özgürlüğün” ile üçüncü atılımını yaparak toplumcu şiirin izlekleriyle bütünleşir. Kendi söyleyişini iyice derinleştirmiştir artık. Tarihten güncelliğe uzanan anlam katmanlarıyla, imge örgüsüyle insanlık durumunu şiirleştirmiştir. “Elleri Var Özgürlüğün”, bir özgürlük manifestosuyla açılır; Agamemnon adlı ilk bölüm antik Yunan destanlarıyla, tragedyalarla ilerler. Düşünceyle duygunun, imgeyle anlamın altın oranını bulduğu ikinci bölümdeyse sonraki kitaplarını müjdeleyen şiirler vardır. Oktay Rifat’ın ustalık belgelerinden “Elleri Var Özgürlüğün”, ortaya koyduğu etik sorgulamalarla yepyeni anlamlara bürünüyor. Elleri Var Özgürlüğün Yazar: Oktay Rifat Editör: Murat Yalçın Sayfa: 64 YKY Şiirhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/elleri-var-ozgurlugun -
Türkiye’ye Latife Hanım’ı Yeniden Tanıtan Kitap
10 Temmuz 2019
Türkiye’ye Latife Hanım’ı Yeniden Tanıtan Kitap“Mustafa Kemal Atatürk – Mücadelesi ve Özel Hayatı” ve “Halide Edib” kitaplarının yazarı İpek Çalışlar'ın çok sevilen “Latife Hanım” biyografisi gözden geçirilmiş baskısıyla raflardaki yerini aldı. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan bu biyografik eser, istisnai ve cesur bir kadın olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “first lady”sinin hikâyesini anlatıyor. Mustafa Kemal Paşa'nın peçe takmayan eşi Latife Hanım'ı gölgeleyen perde kalkıyor, annelerimizin ve büyük annelerimizin hayatları önümüze seriliyor. Bu biyografi Türkiye'nin kadınlarının da hikayesidir. Latife, İzmir’in en zengin ailesi Uşakizadelerin, çok dil bilen, Sorbonne’da eğitim görmüş, entelektüel kızıydı. Mustafa Kemal’le evli kaldığı iki buçuk yıl boyunca modern Türkiye’nin yaratılmasında önemli rol oynadı, kadınların siyasi ve medeni hakları için çalıştı. Kadınların adım bile atamadığı TBMM’ye seçilmiş bir mebus sıfatıyla girmek için mücadele verdi. Dünya basını Mustafa Kemal’in peçe takmayan eşi Latife Hanım’ı Türkiye’deki değişimin simgesi olarak adım adım izledi. Evlilikleri sona erdiğinde kamusal hayattan uzaklaştırıldı ve dışlandı. Gazeteci/yazar İpek Çalışlar’ın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Latife Hanım” kitabı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “first lady”sini yeniden tanımamızı sağlıyor. Kitabı bitirdiğinizde anlatılanlardan farklı bir Latife Hanım’la, çağının öncüsü, istisnai ve cesur bir kadın portresiyle karşılaşacaksınız. “Çok zengin, güven verici, şaşırtıcı ve derin... Türkçe yazılmış en parlak birkaç biyografiden biri.” Orhan Pamuk “Mango’nun Atatürk biyografisinden sonra Türkçe okuduğum en iyi biyografi.” Cemil Koçak Latife Hanım Yazan: İpek Çalışlar 471 Sayfa Yapı Kredi Yayınları https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/turkiyeye-latife-hanimi-yeniden-tanitan-kitap -
Yapı Kredi 75. Yıl Sergileri “Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde" ile Devam Ediyor
14 Haziran 2019
Yapı Kredi 75. Yıl Sergileri “Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde" ile Devam EdiyorYapı Kredi‘nin kuruluşunun 75. yılı dolayısıyla Yapı Kredi Kültür Sanat tarafından düzenlenen "Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde" sergisi, 14 Haziran - 23 Ağustos 2019 tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada ALT’ta izleyicilerle buluşuyor. Şairin sağlığında 40’a yakın dilde yayımlanmış ve dünyanın çeşitli ülkelerinden bir araya getirilmiş kitaplar, sergi sayesinde ilk kez İstanbul’da sergileniyor. Küratörlüğünü M. Melih Güneş’in, tasarımını Aykut Genç’in yaptığı sergi, Nâzım Hikmet’in doğumunun 117. yıldönümü için bir kutlama niteliği de taşıyor. Sergi, ölümsüz şairin sağlığında 40’a yakın dilde yayımlanmış, Brezilya’dan Japonya’ya, Sovyetler Birliği’nden Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar dünyanın pek çok ülkesinden bir araya getirilmiş kitapları içeriyor. 55 yıldır korunan çalışma odasından kendi kitapları ve daktilosu… Geniş kapsamlı bir araştırma sonunda toplanan yüzlerce kitabın arasında, Almanya’da 20, Küba’da 10, Fransa’da 20, Çin’de 100 adet basılmış özel ve nadir kitaplar yer alıyor. İtalya’da yayımlanan bir kitap için Abidin Dino’nun yaptığı illüstrasyonlar ve Ara Güler’in şairin Moskova’daki çalışma odasında çektiği imzalı fotoğraflar da İstanbul’da ilk kez sergileniyor. Nâzım Hikmet’in Moskova’daki evinden, 55 yıldır korunan çalışma odasından getirilen kendi kitapları ve daktilosu, serginin en önemli parçaları arasında yer alıyor. M. Melih Güneş’in, geri gitmemek üzere Türkiye’ye getirdiği bu kitaplar, edebi değerleri nedeniyle, şairin geride bıraktığı mirasının en önemli parçalarını oluşturuyor. Kitaplar içinde Nâzım Hikmet’in bilinmeyen, Türkiye’deki külliyatında bulunmayan pek çok eseri de yer alıyor. Bilgi için: Artı İletişim Yönetimi / 0212 347 03 30 / ykb@artipr.com.trhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/yapi-kredi-75-yil-sergileri-nazim-hikmetin-ellerinin-izinde-ile-devam-ediyor
YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK © 2024 YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK.