Basın Bültenleri
-
Muhalefet Defteri - Türkiye’de Mizah Dergileri ve Karikatür
07 Temmuz 2017
Muhalefet Defteri - Türkiye’de Mizah Dergileri ve KarikatürMizah güçtür, muhalif mizah güçlüyü ürkütür. “Muhalefet Defteri”ni okurken nelere güldüğümüzü, ne zaman neyin söylendiğine ve söylen(e)mediğine şaşıracak, kültürümüzle, tarihimizle, toplumumuzla ilgili, “hem komik hem ciddi” bilgiler edineceksiniz. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan, Levent Cantek ve Levent Gönenç’in hazırladığı “Muhalefet Defteri”, en uzun soluklu dergi Akbaba’dan Türkiye’nin dört bir yanına ulaşmayı başarmış Gırgır ve 2000’li yıllarda en çok okuduğumuz LeMan, Penguen ve Uykusuz’a kadar ülkemizde yayımlanmış bütün dergileri etraflıca ele alıyor. Aynı zamanda gündelik dilimize ve alışkanlıklarımıza derinden sirayet etmiş mizah dergilerinin ve onların kimi zaman sokakta neredeyse aynılarına rastladığımız tiplemelerinin bir tarihçesini çıkaran kitap, çizgiye tutkuyla bağlı olanlara çok sevdikleri dergilerin perde arkasını anlatmasının yanı sıra Zalim Şevki, Avanak Avni ve Abdülcanbaz’ın ardındaki yerli/yabancı esin kaynaklarını da gösteriyor. Muhalefet Defteri - Türkiye’de Mizah Dergileri ve Karikatür Yazar: Levent Cantek –Levent Gönenç Sayfa: 228 YKY Tarih / Mizahhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/muhalefet-defteri-turkiyede-mizah-dergileri-ve-karikatur -
Cam
14 Haziran 2017
CamEdna. Yalnız, aklı karışık, cümleleri yarım, küskün bir kadın. Bunlara rağmen, belki de bunlar sayesinde ilginç bir hikâye anlatıcısı. Merhum kocası Clarence’ın romanını yeniden basan yayınevi ondan bir önsöz isteyince, dolabın dibine tıktığı daktiloyu çıkarıp yazmaya başlıyor. Bugünü ve geçmişi, yaşadıklarını ve kurguladıklarını... Bugünü yaşlılık, yalnızlık, komşusunun evindeki bitkilere, akvaryuma ve sesi sinirini bozan faresine bakma görevi demek. Geçmişi ise birbirinden ilginç karakterlerin resmi geçidi, her bakımdan sıradışı bir yaşam yolculuğunun dökümü adeta. Birbirine eklenen paragraflarla Edna’nın belleği adeta bir mozaik gibi şekle bürünüyor. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan, Sam Savage’ın yazdığı “Cam”, maceralı bir evliliğin ve sınırlarını zorlayan bir zihnin renkli resmi, okurda iz bırakacak türde bir resim. Cam Yazar: Sam Savage Çeviren: Devrim Deniz Çavuş Sayfa: 160 YKY Edebiyat / Dünya Romanhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/cam -
Gürsel Korat’tan Ruhun Ağırlığınca Öyküler
14 Haziran 2017
Gürsel Korat’tan Ruhun Ağırlığınca Öyküler“Yaşam, düş gibiydi gerçekten. Ama neden gerçeklik, insanı bu kadar derinden incitiyordu?” Kadim zamanlarda, antik dönemlerde ya da günümüzde geçen; şehirleri, ülkeleri, kültürleri kateden, bütün zamanlara ait öyküler… Zamanın ve aşkın derinliklerinde gezinen gizli bir el, ruhun katmanlarını ustalıkla harmanlayıp seriyor önümüze… Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Dalgın Dağlar”, Gürsel Korat’ın daha önce yayımlanan “Çizgili Sarı Defter” ve “Gölgenin Canı” adlı öykü kitaplarını bir araya getiriyor. “Ela gözlerini düşündüm; bu gözlerde kurumuş nehir boyları, sazlıklar, yalnızlıklar, çocuk yaşta ölmüş bir oğul için dökülen yaşlar, annesi için gülen, babası için yakaran, kocası için seven bakışlar saklıydı. Su kuşlarının tedirgin neşesiyle bakmıştı bu gözler; otlar, uzun kavaklar görmüştü, sarı tarlaların içinde yitip giden çocukluğu için ağlamış, uzun bir nehre benzeyen telaşlı ömrünün son üzüntülerini de içine alarak, sımsıkı kapanmıştı.” Dalgın Dağlar / Çizgili Sarı Defter- Gölgenin Canı Yazar: Gürsel Korat Sayfa: 188 YKY Edebiyat / Öykühttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/gursel-korattan-ruhun-agirliginca-oykuler -
Güneş Yalnız Dirileri Isıtır - Oktay Rifat’ın Şiirleri Üzerine
14 Haziran 2017
Güneş Yalnız Dirileri Isıtır - Oktay Rifat’ın Şiirleri ÜzerineYapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Güneş Yalnız Dirileri Isıtır”da yazar Alphan Akgül, Oktay Rifat’ın şiirlerini incelerken, bir yandan da şiiri ortaya çıkaran düşünce tarzını yakalamayı hedefliyor; bir bakıma “şiir felsefesi” yapmaya çalışıyor. “Güneş Yalnız Dirileri Isıtır”, Oktay Rifat’ın şiirlerini anlamaya basit ama anlamlı bir soruyla başlıyor: İnsan nasıl düşünür? Bulduğu ilk yanıt: “Benzetme ve kıyas yaparak!” İster ilkel ister modern çağlarda olsun, insan benzetme ve kıyas yapar, varlıkları sınıflandırır. Oktay Rifat’ın şiirlerinin ağırlık merkezi de işte burasıdır: Güneş kimi zaman bir tanrı, kimi zaman bir hükümdar, kimi zaman da sadece güneştir ama bir bisiklet tekerine, bir şamdana, bir köpeğe benzeyen bir güneş... Kitap, Oktay Rifat’ın bir dizesinden gelen adından da anlaşılacağı gibi, şairin benzetme ve çağrışım yapma ilkesinin maddi bir temele dayandığını öne sürüyor. Öte yandan, benzetme yapmanın insanın gizem üretme tutkusunu dışarıda bırakmadığını da vurguluyor: Her sabah güneşe uyanırız – o hâlâ yalnız dirileri ısıtan güneştir, ama zihnimizin dehlizlerinde yepyeni anlamlara bürünen bir güneş.. Güneş Yalnız Dirileri Isıtır - Oktay Rifat’ın Şiirleri Üzerine Yazar: Alphan Akgül Sayfa: 136 YKY Edebiyat / İncelemehttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/gunes-yalniz-dirileri-isitir-oktay-rifatin-siirleri-uzerine -
Italo Calvino’dan “Seçme Mektuplar (1945-1985)”
14 Haziran 2017
Italo Calvino’dan “Seçme Mektuplar (1945-1985)”“... zira yazar, insan kardeşlerini kurtarmak için kendini paralayan kimsedir.” Italo Calvino’nun Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Seçme Mektuplar” kitabı, Paolo Pasolini’den İtalyan Komünist Partisi’ne, Elio Vittorini’den çocuk okurlarına, Umberto Eco’dan edebiyat eleştirmenlerine, dergilere, gazetelere yazdığı edebiyat, felsefe ve siyaset konularını ele alan 40 yıllık mektupları okurların olduğu kadar, yazmaya heveslilerin, yazarların ve yayıncıların da ilgisini çekecek nitelikte. “Sararmaya ve solmaya başlayan imajımla ilgili söylediklerin benim niyetlerimle gayet iyi örtüşüyor. Ölüler, kendilerine ait olmayan şeylerle dolu bir dünyada olmadıkları için nispet ve rahatlama karışımı bir şey hissediyor olmalılar, benim ruh halim de bundan çok uzak sayılmaz. Kimseyi tanımadığım ve kimsenin var olduğumu bilmediği büyük bir şehre yerleşmiş olmam yok yere değil: Bu sayede, daima hayalini kurduğum hayatlardan hiç olmazsa birini gerçekleştirebildim: Yılın büyük bir kısmında günlerimin on iki saatini okumakla geçiriyorum.” (Pier Paolo Pasolini’ye, 7 Şubat 1973) Seçme Mektuplar (1945-1985) Yazar: İtalo Calvino Hazırlayan: Luca Baranelli Çeviren: Meryem Mine Çilingiroğlu Sayfa: 548 YKY Edebiyat / Mektuphttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/italo-calvinodan-secme-mektuplar-1945-1985 -
Aristoteles - Filozof ve Bilme Meselesi
14 Haziran 2017
Aristoteles - Filozof ve Bilme MeselesiGünümüzde, birçok biçimde Aristotelesçi olunabilir. Gerçi istesek de istemesek de za­ten Aristotelesçiyiz. Bunun nedeni, Aristoteles’in zihinsel ve entelektüel manzaramızda sahip olduğu tarihsel ağırlığın, başka hiç kimseninkiyle kıyas kabul etmiyor olmasıdır. Gözümüzün önünde gelişme kaydeden her disiplinin Aristotelesçi bir temeli vardır. Aristotelesçi olmanın bir nedeni de Aristotelesçiliğin bir tezler bütününden ziyade bir felsefe yapma biçimi olmasıdır. Bir başka deyişle, hem özneyi bilinen nesneye ve bizati­hi bilgiye göre konumlandırma, hem de kelimenin coğrafî anlamıyla bilmenin haritasını çizme durumu söz konusudur. Dolayısıyla Aristoteles felsefesindeki kırılmaları tespit etmek, birleşme noktalarını ve geçişleri bulmak ve farklı yerlerde bulunan aynı şemaları teşhis etmek gerekir. Bu kitap da Aristoteles’in eserlerinin bütününe “bilme meselesi” doğrultusunda bir güzergâh çizmeyi öneriyor. Michel Crubellier 1948 doğumlu Fransız filozof. Lille Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğre­tim üyesidir. Başlıca uzmanlık alanı eski Yunan felsefesidir. Enrico Berti ile birlikte hazırladığı, başka bir Aristoteles kitabı daha vardır: Lire Aristote (Aristoteles’i Okumak). Pierre Pellegrin 1944 doğumlu Fransız filozof. Eski Yunan felsefesi uzmanı olan Pellegrin, Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi’nde (CNRS) idarecilik yapmaktadır. Ayrıca Fransa’da yayımlanan Aristoteles’in Toplu Eserleri tercümesinin de genel editörlüğünü yürütmektedir. Aristoteles-Filozof ve Bilme Meselesi Yazar: Michel Crubellier – Pierre Pellegrin Çeviren: Burak Garen Beşiktaşlıyan Editör: Ömer Aygün-Adem Beyaz Sayfa: 376 YKY Cogito / Felsefehttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/aristoteles-filozof-ve-bilme-meselesi -
Yalvaç Ural’dan Yepyeni Bir Hikaye
12 Haziran 2017
Yalvaç Ural’dan Yepyeni Bir Hikaye“Mavi Eşek ile Aylak Aslan” Bu orman, başka orman! Her gün yeni bir maceraya uyanan Ormangiller, gerçekten bir çizgi romanda mı yaşıyorlar, yoksa burası aslında bir kolej mi? Bir türlü başrolü kapamayan Aslan bir öğretmen, çalışkanlığı ve zekâsıyla herkese yol gösteren Eşek ise sınıf temsilcisi mi? İkide bir karşılarına çıkıp işleri karıştıran şu Yazar ve Çizer de kim o halde? Çocukların geleceğini kurgulayan iki kandırıkçı sanatçı mı? Peki ya bütün bunlar yalnızcaYalvaç Abi’nin eğlenceli düşleriyse? Çocuk yazınımızın üretken kalemi Yalvaç Ural, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Mavi Eşek’in Serüvenleri”nin ilk kitabı “Mavi Eşek ile Aylak Aslan - Öyküsünü Arayan Hayvanlar” kitabında, Ormangiller’le tanıştırıyor küçük okurlarını: Yazar ve Çizer’e karşın, kendi öykülerini yazıp oynamaya çalışan ama her defasında bu gülünç ikilinin planlarının bir adım gerisinde kalan Ormangiller’in sürükleyici macerasına çağırıyor kitap kurtlarını. Mavi Eşek ile Aylak Aslan - Öyküsünü Arayan Hayvanlar Yazar: Yalvaç Ural Resimleyen: Erdoğan Oğultekin Sayfa: 84 YKY Doğan Kardeş / Çocuk Öykü (8-12 Yaş)https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/yalvac-uraldan-yepyeni-bir-hikaye -
En Güçlü Amazon Prensesi Türkiye’de
12 Haziran 2017
En Güçlü Amazon Prensesi Türkiye’de“Wonder Woman Cilt 1 - YENİ DÜNYA” Ait Olmayı Başaramadığı İki Ayrı Dünyanın Arasında Sıkışıp Kalmıştı... Grant Morrison (Final Criss, The Multiversity) ve Yanick Paquette’in (Swamp Thing, Batman inc.) usta zihinlerinden Wonder Woman hakkında şimdiye kadar gördüğünüz en kışkırtıcı başlangıç hikâyesi “Wonder Woman – Yeni Dünya”, Türkiye’de ilk kez Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı. Binlerce yıldır, Cennet Adası’nın Amazonları erkeklerin yıkımından uzakta, güçlü bir toplum kurmuşlardı. Ama içlerinden biri bu izole yaşamdan mutsuzdu: Diana, Amazonların Prensesi, adanın ötesinde çok daha büyük bir dünya olduğunu biliyor ve onu keşfetmek istiyordu; ancak korumacı annesi tarafından engelleniyordu. Diana kaçma fırsatını hayatında gördüğü ilk adam, Hava Kuvvetleri pilotu Steve Trevor ada sahiline çakıldığında buldu. Pilotun durumu kritikti ve Diana onun hayatını kurtarmak için çok uzun zamandır Amazonlara yasak olan Erkeklerin Dünyası’na cesaretle adım attı. Amazonlar ise peşinden gelecek ve onu Cennet Adası’na zincirlere vurarak geri götüreceklerdi çünkü Diana onlara zulmeden dünyadan uzak durmayı emreden en eski kanunlarını çiğnediği için yargılanmalıydı. Kışkırtıcı ama saygılı, baştan sona modern ama belli bir zamana ait olmayan bu hikâyede, Cennet Adası’nın en büyük şampiyonu Wonder Woman’ın gücü ve cesareti DC Comics’in New York Times çok satan Yeni Dünya serisinin yeni çizgi romanıyla okuyuculara sunuluyor! “Grant Morrison çizgi romanların yüce şamanıdır.” - WASHINGTON POST “Bir çizgi roman efsanesi.” - ROLLING STONE “Grant Morrison, günümüzün en yetenekli çizgi roman yazarlarından biri.” - NEW YORK TIMES BOOK REVIEW Wonder Woman - Cilt 1 Yeni Dünya Yazan-Çizen: Grant Morrison - Yanick Paquette - Nathan Fairbairn Çeviren: Anıl Bilge Sayfa:144 YKY Çizgi Romanhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/en-guclu-amazon-prensesi-turkiyede -
Koç’ta Üç Nesil - Sanayi Barışına Adanmış Bir Hayat Hikâyesi
06 Haziran 2017
Koç’ta Üç Nesil - Sanayi Barışına Adanmış Bir Hayat HikâyesiKoç’ta üç kuşakla da çalışan ender yöneticilerden biri olan Tuğrul Kudatgobilik, “Koç’ta Üç Nesil” kitabında 1960’lı yıllarda Vehbi Koç’un yanında başlayan iş hayatında yaşadıklarını Koç Topluluğu’ndaki değişim ve dönüşümleri, ülkedeki ve dünyadaki değişimle birlikte anlatıyor. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitapta aynı zamanda Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu başkanlıklarını da yürüten Kudatgobilik’in Türkiye’nin en gerilimli yıllarında işveren temsilcisi olarak oturduğu masalarda yaşananların, tehditlerin, siyasi suikastların ve darbelerin de izini sürüyoruz. “Koç’ta Üç Nesil” kitabının Birinci Bölümü “Kudatgobilik Ailesi” başlığı altında Tuğrul Kudatgobilik’in çocukluk, gençlik, okul yılları ve ilk iş tecrübelerini kapsıyor. İkinci Bölüm “Koç’ta Birinci Kuşak – Vehbi Koç Dönemi” başlığı altında kaleme alınmış. Bu bölümde 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da ve Türkiye’de yaşananların ışığında Türkiye’nin 1950’li 60’lı ve 70’li, 80’li yıllarındaki ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerinin tanığı oluyoruz. Devlet desteğiyle Türk iş camiasındaki değişim ve dönüşümün, palazlanmanın izini sürüyoruz. Arka planda yeni yeni filizlenmeye başlayan sendikal örgütlenmeler, bir döneme damgasını vurmuş grevler, öğrenci olayları ve darbeler arasında giderek büyüyen Koç Ailesi’nde Vehbi Koç’un iş prensiplerinin yakın tanığı oluyoruz. “Toplam Kalite – Koç 2000 Projesi” başlığını taşıyan Üçüncü Bölümde, dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Koç Topluluğu’nun atılımları, açılımları, dönüşümleri anlatılıyor. Kudatgobilik’in “işçi-işveren ilişkileri” denilen kutsal dengeyi kurmak için verdiği mücadeleyi görüyoruz. KOGEM – Koç Holding Geliştirme ve Eğitim Merkezi’nin kuruluş aşamalarına tanıklık ediyoruz. “Dünyada Yılın İş Adamı” seçilen Vehbi Koç’un, maceralı Hindistan yolculuğunu okuyoruz. Tuğrul Kudatgobilik’in anlatımıyla Vehi Koç’un çocukları ve torunlarıyla ilişkisini okurken Vehbi Koç’u biraz daha özeliyle tanımaya başlıyoruz. Dördüncü Bölüm “Vehbi Koç’a Veda” başlığıyla kaleme alınmış. Bu bölümde Vehbi Bey’in naaşının mezarından çalınışını ve Nebbaşlarla sürdürülen pazarlığı nefesimizi tutarak okuyoruz. Beşinci Bölüm: “Koç’ta İkinci Kuşak – Rahmi M. Koç Dönemi”. Bu bölümde, 1990’lar ve 2000’ler Türkiyesi’nde yaşananları, Rahmi Koç, Semahat Arsel, Sevgi Gönül ve Suna Kıraç’ın Koç Ailesi’ndeki önemini onları daha yakından tanıyarak anlıyoruz. Altıncı Bölüm: “Üçüncü Kuşak Koçlar”. Bilişim Teknolojileri çağında Mustafa, Ömer ve Ali Koç’un devraldığı bayrağı bugünlere taşıyışını, onların iş yapma tarzını, Koç Topluluğu’nu yeni dünyaya entegre edişlerindeki profesyonelliği görüyoruz. Yedinci Bölüm “Masanın Bir Ucunda: MESS”. Vehbi Koç, Rahmi Koç, Semahat Arsel, Sevgi Gönül, Suna Kıraç, Mustafa, Ömer ve Ali Koç… Ve kitap Tuğrul Kudatgobilik’in MESS Başkanlığının ardından TİSK Başkanlığı yaptığı on beş yılın anlatıldığı Sekizinci Bölümle sona eriyor. Koç’ta Üç Nesil - Sanayi Barışına Adanmış Bir Hayat Hikâyesi Yazar: Tuğrul Kudatgobilik Hazırlayanlar: Korkut Tankuter – Rıdvan Akar Sayfa: 268 YKY Özel Dizi / Anı - Yaşantı https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/kocta-uc-nesil-sanayi-barisina-adanmis-bir-hayat-hikayesi -
Ama Fareler Uyurlar Geceleyin
16 Mayıs 2017
Ama Fareler Uyurlar Geceleyinİkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanyası’nda askere alınarak gönderildiği Rus Cephesi’nde ağır yaralanıp nasyonal sosyalizm karşıtı görüşlerinden dolayı tutuklanan, 1942 ve 1944’te iki kez çarptırıldığı ağır hapis cezalarında yakalandığı hastalıklar yüzünden yirmi altı yaşında hayatını kaybeden Wolfgang Borchert, Almanya’da İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan Yıkıntı Edebiyatı’nın önde gelen isimlerindendir. Wolfgang Borchert, ölümünden önceki iki yıla sığdırdığı, Türkiye’de Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Ama Fareler Uyurlar Geceleyin” ile umudunu, vatanını, yaşama amaçlarını yitirenlerin sesi olmuştur. Yapıtı manifesto niteliğiyle okunması gereken, gerçeklikle düş gücünü, insanın yıkıcı dünyasıyla edebiyatın yırtıcı karakterini birleştirebilmiş bir dil aracılığıyla, savaşın karanlığına özgün bir bakış getirmiştir Wolfgang Borchert. Bugün, sesi hâlâ gür ve sarih biçimde duyulurken, savaş karşıtı feneri ışığını bütün keskinliğiyle koruyor. “…aramızda, ah kim çıkar aramızda, kim kurşunlarla delik deşik bir akciğer hırıltısına bir şiir düzebilir, kim bir idam mahkûmunun çığlığını şiire dökebilir, kim bilebilir o ölçüyü, bir ırza tecavüze uygun düşecek o ritmik ölçüyü, kim makinelilerin uluyuşunu duyuracak bir vezin bilebilir ve bir sözcük, içinde gökyüzünün artık yansımadığı, yanan köylerin bile yansımadığı, ölü bir at gözünün yeni susmuş çığlığını anlatabilecek bir sözcük bulabilir, hangi basımevinde yük vagonlarının pas kırmızısı, bu dünya yangını kırmızısı, ak insan tenindeki bu kurumaya başlamış kan kabuklu kırmızı için bir harf bulunabilir?..” Ama Fareler Uyurlar Geceleyin Yazar: Wolfgang Borchert Çeviren: Kâmuran Şipal Sayfa: 336 YKY Edebiyat / Dünya Öykühttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/ama-fareler-uyurlar-geceleyin
YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK © 2024 YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK.