Basın Bültenleri
-
Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi
18 Eylül 2014
Galata, Pera, Beyoğlu: Bir BiyografiAmerikalı bir baba - oğulun gözünden Beyoğlu ve çevresiJohn ve Brendan Freely, Türkiye’de yaşayan Amerikalı bir baba-oğul. Brendan’ın California’daki bir sirkte çalışma macerası kadar, John’un İkinci Dünya Savaşı’nda Pasifik, Birmanya ve Çin’de yaptığı komandoluk görevi de aslında onların ne kadar renkli kişilikler olduğunu gösteriyor. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi kitabı, Amerika, İrlanda, İtalya, Atina gibi ülkelerde yaşamış, daha sonra yerleşmek için İstanbul’u seçmiş bu iki renkli Amerikalı’nın gözünden Beyoğlu ve çevresini anlatıyor.1926 yılından New York’ta doğan, 17 yaşındayken ABD deniz kuvvetlerine katılan John Freely, İkinci Dünya Savaşı’nın son iki yılında Pasifik, Birmanya ve Çin’de komando olarak görev yaptı. Savaştan sonra eğitimi için New York’a döndü. Burada fizik doktorasını tamamlayan yazar, 1960 yılında Türkiye’ye geldi. Boğaziçi Üniversitesi’nde Astronomi ve Bilim Tarihi dersleri verdi. Daha sonra Londra, Atina ve Venedik gibi farklı ülkelerde yaşayan Freely, 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi'ne döndü. 1959 yılında doğan oğlu Brendan Freely ise İrlanda ve Amerika’da eğitim gördü. California’da bir sirkte çalıştı, Boston’da sosyal hizmetlerde görev aldı. Brendan hala İstanbul’da yaşamakta ve edebiyat çevirmenliği yapıyor. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan "Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi" kitabı, işte bu Amerikalı baba – oğulun gözünden Beyoğlu ve çevresini anlatıyor.Sokak sokak Galata, adım adım Pera, karış karış Beyoğlu... Yüzyıllardır farklı kültürleri-kimlikleri kucaklayan, her gün biraz daha değişip dönüşen ama değerli özünü asla yitirmeyen caddeler, mahalleler, hanlar, geçitler: John Freely ve oğlu Brendan Freely’nin kaleminden sıradışı bir “biyografi”...İstanbul’a dair kitaplar hep tarihi yarımadaya odaklanır. Ama"Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi" kitabı, Konstantinopolis yarımadasının karşısındaki Beyoğlu bölgesine yoğunlaşıyor. Bölgenin gelişimini ve sosyal tarihini, Haliç’teki ilk yerleşimlerden Taksim ve çevresindeki son yerleşimlere kadar, sadece mimarisiyle değil, katillerinden mafyasına, fahişelerinden bankerlerine, diplomatlarından sosyetesine kadar, bütün sakinlerini de inceleyerek sokak sokak takip ediyor.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/galata-pera-beyoglu-bir-biyografi -
Dada - Sanatın Başkaldırısı
18 Eylül 2014
Dada - Sanatın BaşkaldırısıTutkulu araştırmacı Marc Dachy, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Dada – Sanatın Başkaldırısı kitabında Dada akımının pek bilinmeyen tarihini anlatıyor.1916 yılında, Zürich’teki Cabaret Voltaire’de bir sözlükten tesadüfen seçilen “Dada” sözcüğü genç, isyankâr ve ütopyacı sanatçılar topluluğunu ifade eder. 1915’ten 1925 yılına dek, Zürich, Berlin, New York, Barselona ve Paris arasında Dadacılar –şairler, ressamlar, fotoğrafçılar, kuramcılar– estetik kuralları altüst eder, sanatı değiştirir ve bireyin toplulukla olan ilişkisini yeniden tanımlar. Arp, Baader, Ball, Cravan, Duchamp, Hausmann, Janco, Man Ray, Picabia, Schwitters, Sophie Taeuber, Tzara alışılmış ve eskimiş biçimlerle yabancılaşma mekanizmalarına karşı mücadele etmenin acısını çekerler. Zamanın saçmalığına karşı varlığın bütünlüğünü yakalama beklentisi içinde yaşamın ve sanatın birbirine karışmış dilini keşfetmenin zamanı gelmiştir artık.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/dada-sanatin-baskaldirisi -
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne
18 Eylül 2014
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler ÜstüneSevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne ve Yaşar Kemal...“Ben sevgiden, sevinçten söz açmak istemez miyim, delice, çılgınca, içim taşa taşa, bir sevinçten söz açmak istemez miyim? Ben sevinçli adamım. Bu dünya böyle olmasa, böyle kara, karanlık olmasa, ben sevinçten taşar coşardım. Yaradılışım karanlıktan çok aydınlığa, acıdan çok sevince... Ne çare, ne çare ki sevinmek gelmiyor elimden... Dostluktan söz açmak, ne güzel. Bir dostum var. Sıcacık eli var. Sevgi dolu gözleri var. Ne güzel yalansız, salt sevgi dolu bir insan eli sıkmak. Sıcacık, sıcacık... Ben deli olurum, insanlar karanlık karanlık, kuşkulu baktıkça bana... Bütün insanlar kuşkusuz, korkusuz, çıkar düşünmeden, düşmanlık geçirmeden içlerinden baksalar biribirlerine... İnsan, ne olur biliyor musunuz, sıcacık bir bahar güneşinin bahtiyarlığında duyar kendisini... Bahar güneşinde bir sevinç içinde gerinir. İnsan bir bahar çiçeği temizliğinde olur.”Böyle söylüyor Yaşar Kemal. Bu satırların geçtiği yazının başlığı "Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne", kitaba adını da veriyor. Yapı Kredi Yayınları’nın Doğan Kardeş-ilkgençlik dizisinden yayımlanan kitap, edebiyatını hümanizm üzerine kuran, Türkiye edebiyatının büyük ustası Yaşar Kemal’in edebiyat, kültür ve özgürlük üzerine temel düşüncelerini gençlere tanıtmak için seçilen yazılardan oluşuyor... Bu başlık, henüz Yaşar Kemal edebiyatıyla tanışmayanlar için, onun dünyaya yaklaşımını özetliyor. Bir insan, bir yazar ve bir aydın olarak hayattaki duruşunu olduğu kadar; kökleri asırlar öncesine dayanan olay ve duyguları acı, yoksunluk ve isyanla harmanlayan Anadolu ve Çukurova’nın kültüründen beslenerek yarattığı coşkulu, zengin ve evrensel dilini de ele veriyor."Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne", Yaşar Kemal’in daha önce yayımlanan "Baldaki Tuz", "Zulmün Artsın", "Ağacın Çürüğü" ve "Ustadır Arı" kitaplarından seçildi. İlki 1960, sonuncusu 1993 yılına ait, onun düşünce evrenine ayna tutan toplam 18 yazı ve konuşmadaki eleştirel tavır, aynı zamanda Türkiye’nin 20. yüzyılın ikinci yarısındaki egemen politik, düşünsel yapısına da ayna tutuyor.Her işin başının “düşünce namusu” olduğunu söyler Yaşar Kemal. “Bence, Batı Batı dedikleri, düşünce namusuyla başlar, onunla biter. Düşünce namusunun bitmediği, gelişmediği yerde, hiçbir iyilik bitmez, gelişemez.”Tembellik, bilim, masallar, korkular, kültür, özgürlük, sinema, Köy Enstitüleri, gericilik, ilericilik, sömürü düzeni, Çukurova, sanat, öfke, folklor, doğa, öğretmenler, İkinci Dünya Savaşı, vicdan, nükleer tehlike, Dostoyevski, Nâzım Hikmet... Ve daha nice kişi, konu ve fikir... Kimi coşkuyla, kimi küskünlükle, kimi başkaldırarak kaleme alınsa da, hepsinin temelinde sevgi var.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/sevmek-sevinmek-iyi-seyler-ustune -
Nisan
09 Temmuz 2014
NisanKırmızı Motosiklet’ten hemen sonra gerçekten son derece ilginç bir romanla; önce kendi yaşam öyküsünü yazmaya çalışan, sonra yazdığı öykülerin içine düşüp tam bir postmodern anlatı karakterine dönüşen "Nisan" ile okurların karşısına çıkıyor Fatma Akerson.Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan romanın birinci bölümünde Nisan’ın çocukluğu, ilk sevgilisi, bu ilk deneyimini gerçek yaşamından çıkarıp bir çerçeve öykü kurma çabası nefis bir dille anlatılır. İkinci bölümde Nisan büyümüş, matematik okumuş ve çalışma hayatına atılmıştır. Ancak bundan sonrası bilimkurgu öyküsü gibi ilerler. Bütün bunları Nisan gerçekten yaşamış mıdır, yoksa bunlar yazdığı öyküler midir, yoksa kendine yakıştırdığı farklı geçmişler mi? Üçüncü bölümde ise Nisan, yazarlığını kabullenip sıradan bir yaşam sürmeye niyetlenirken, bir yandan da yeni öyküler yazar.Nihayetinde, yaşamakla yazmak arasında gidip gelen Nisan’ın kendi geçmişini anlatma ve benliğini bulma arayışı sırasında bütün yollar tuaf bir biçimde sular ve sisler içindeki Venedik’e çıkar.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/nisan -
Ölüleri Anmak
09 Temmuz 2014
Ölüleri AnmakDedektif Rebus geri döndüİskoç polisiye edebiyatının en başarılı yazarı Ian Rankin, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan "Başkasının Mezarı" kitabının ardından bu kez de "Ölüleri Anmak"la karşımızda.Gerçek olaylarla eşzamanlı yayımlanan Ölüleri Anmak’ta Londra'da G8 zirvesi sırasında patlayan bombalar ve George W. Bush’un polislere el sallarken bisikletten düşmesi gibi bazı gerçek olaylar var. Suçun topluma nasıl nüfuz ettiğini gösteren roman, bir suç/polisiye romanından daha fazlası. Ölüleri Anmak, Rankin’in şimdiye kadar yazdığı en zengin ve karmaşık kitap olarak görülüyor.Tecavüz suçlusu biri cinayete kurban gider ama pek umursamayan olmaz... Edinburgh dünya liderini ağırlamaya hazırlanırken sıkı güvenlik önlemleri sürmektedir. Polis böyle birinin katilini aramaya zaman ayıramaz. Emeklilik günlerini sayan John Rebus dışında...G8 liderlerinin güç gösterisi için toplandığı zirve; savaşlarda ölen nicelerini anma toplantıları ve elbette protestolar... Hem cinayet soruşturmasına engel hem de cinayet(ler) işlemek için eşsiz bir ortam... Bunlara şüpheli bir intihar – yoksa kaza mı? – eklenince İskoçya’nın saygın konuklarından uzak tutulan Rebus, sezgilerini dinleyerek delil peşine düşmek için her türlü gerekçeyi bulmuştur artık.Aynı sıralarda Britanya adasının güneyinde 2012 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmaya hak kazanan Londra... Oradaki kutlamaların hemen ertesi günü metroda patlayan bombalar... John Rebus bunlarla cinayetler arasında nasıl bir ilişki kuracak? Zamanı dar... Ama o, 72 saate sığdırmasını bilir.İskoç polisiye edebiyatının en başarılı yazarı Ian Rankin’in yarattığı efsanevi karakter John Rebus, dünya edebiyatında zeki, tecrübeli ve vicdanlı polis imajını en iyi yansıtan karakterlerden biri.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/oluleri-anmak -
Yoldaşım 40 Yıl
09 Temmuz 2014
Yoldaşım 40 YılYapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Yoldaşım 40 Yıl, Hulki Aktunç’un edebiyatla geçen 40 yılına armağan olarak 2008’de yayınlanmıştı. Geçen zaman aramızdan aldı onu. Şimdi o 40 yıla bir başka gözle dönüp bakma zamanı.Öykücü, şair, romancı, denemeci, sözlükçü, günlükçü, ressam... Hangisi ağırlık taşıyor? Bu alanlar arasında geçişmeler var ve birbirini bütünlüyor hepsi.Bu kitap Hulki Aktunç’un 40 yıllık yaratma hayatına bir saygı duruşu olduğu kadar, onun sanatını besleyen, hayatını yönlendiren olay, olgu, insan ve anılara dair uzun bir dökümdür. Bir döküm ki tarihimiz, tarihçemizle ilgili sayısız iz ve ipucu taşıyor.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/yoldasim-40-yil -
Yuvayönelik
09 Temmuz 2014
YuvayönelikÖn kapağında “Öykü” yazsa da, yazarı bu kitabı için “özöykeme” diyor. Nedir özöykeme ve neden özöykeme? Tamamıyla özyaşamöyküsel ve neredeyse deneme oluşları buradaki metinleri “anlatısal”lıktan uzaklaştırıyor. Yani yazar, klasik öykünün sınırlarını aştığının farkında ve okurunu dürüstçe uyarıyor.Deneme, gezi yazısı, düşünsel makale ile anlatı sırasında kararsız ama birbirleriyle kesinlikle ilişkili dört gezgin-melez metin, İsmail Ertürk’ün türetilmiş bir kavram olan Yuvayönelik kitabında buluşuyor.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/yuvayonelik -
Good Night Jerzi
09 Temmuz 2014
Good Night JerziBoyalı Kuş’un yazarı Jerzi Kosinski’nin hayatı"Niçin, niçin? Dünya, yetenekliyi yeteneksizden, yalanı doğrudan ayırt edebilme becerisini artık çoktan yitirdiği için. Belki de başka bir nedeni vardır. Belki Amerika, Jerzi’den önce böyle birisini hiç görmediği için."Bir Polonya Yahudisi olarak doğan, ABD’de büyük bir üne kavuşarak onlarca skandal koparan, yaşamını intiharla sonlandıran Jerzi Kosinski’nin yazgısını konu eden Türkiye’de Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan Good Night Jerzi, çevresi tarafından korkutulmuş küçük bir Yahudi çocuğun başından geçenleri, Polonya’dan göçünü, daha sonra New York sokaklarında boy gösterişini, kışkırtarak, saldırarak varolma isteğini öykülüyor.Yaşamöyküsünü yalanlar üzerine kurduğu söylenen Kosinski gerçekte kimdir? Bir soykırım kurbanı mıdır, New York’taki sadomazoşist bir kulübün üyesi midir? Kadınlarla kurduğu sıradışı ilişkiler sadece dedikodudan mı ibarettir? Boyalı Kuş romanıyla tanınan Kosinski’nin yazar kimliği nasıl tartışmalı hale gelmiştir?Kosinski’yi mi Glowacki’yi mi anlattığı kesin sınırlarla belirlenemeyen, yazarına göre gerçek kahramanları New York ve Maşa olan Good Night Jerzi bir tür yazınsal-patchwork, çokrenkli bir roman.https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/good-night-jerzi -
Elleri Var Özgürlüğün: Oktay Rifat 100 Yaşında
23 Mayıs 2014
Elleri Var Özgürlüğün: Oktay Rifat 100 YaşındaOktay Rifat, doğumunun 100. yılında bir sergiyle anılıyorElleri Var Özgürlüğün - Oktay Rifat 100 Yaşında sergisi, 23 Mayıs – 15 Ağustos tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.Garip Hareketi’nin ve İkinci Yeni akımının öncülüğünü yapmakla kalmayıp, bütün şiir serüveninde yenilikler peşinde koşan, modern şiirimizin büyük kurucularından Oktay Rifat 100 yaşında.Elleri Var Özgürlüğün, 10 Haziran 1914 yılında dünyaya gelen bu büyük şairin hem kişisel yaşam serüvenini hem edebi serüvenini yansıtan, bir yandan da ressamlığına vurgu yapan bir sergi.18 Nisan 1988’de 74 yaşında aramızdan ayrılan Oktay Rifat’ın yaşamından kesitler veren, ailesi ve edebiyatçı dostlarıyla ilişkilerinin yansıtıldığı sergide şairin avukatlık mesleğinden kalan eşyaları, resmi belgeleri, mektupları, daktilosu, küllüğü, pardösüsü, kasketi, saati gibi özel eşyaları da görülebilecek.Elleri Var Özgürlüğün sergisini ziyaret edenler; şair, oyun yazarı, romancı, denemeci, ressam, avukat, balıkçı, marangoz, aşçı, sporcu, gerçek dost, dürüst insan, toplumcu bir halk adamı ve büyük bir aydın olarak Oktay Rifat’ı bulacaklar.Elleri Var Özgürlüğün - Oktay Rifat 100 Yaşında 23 Mayıs – 15 Ağustos 2014 Yapı Kredi Kültür Merkezi, 1. katİstiklal Caddesi, No: 161 Beyoğlu / İstanbulhttps://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/elleri-var-ozgurlugun-oktay-rifat-100-yasinda -
Gölcüğün Küçük Avcıları
11 Haziran 2014
Gölcüğün Küçük AvcılarıYalvaç Ural, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Gölcüğün Küçük Avcıları kitabında çocukluk arkadaşlarının sevgi ve merhametle sarmalanmış gerçek öyküsünü anlatıyor.Çocuk edebiyatımızın en üretken yazarlarından olan Yalvaç Ural, içinde Thomas Hardy gibi ünlü yazarların yer aldığı Oxford University Press’in The Meaning of Gifts, Four Turkish Stories ve Bookworms Club Bronze adlı üç kitabında yayımlanan bu hüzünlü ama öğretici öyküde, Anadolu’da geçen çocukluğunu ve küçük dostlarını selamlıyor.“Bilmeden yaptığımız yanlışın acısı yüreğimizi burarken, gözyaşlarımız arasında ikisini de çukura gömdük, üzerlerini kar çiçekleriyle örttük. O günden sonra sevgiliyle ilintili ne varsa, hep bir turna duyarlığıyla şekillendi içimizde.”https://kitap.ykykultur.com.tr/basin-odasi/basin-bultenleri/golcugun-kucuk-avcilari
YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK © 2024 YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK.