Nisan
09 Temmuz 2014
Kırmızı Motosiklet’ten hemen sonra gerçekten son derece ilginç bir romanla; önce kendi yaşam öyküsünü yazmaya çalışan, sonra yazdığı öykülerin içine düşüp tam bir postmodern anlatı karakterine dönüşen "Nisan" ile okurların karşısına çıkıyor Fatma Akerson.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan romanın birinci bölümünde Nisan’ın çocukluğu, ilk sevgilisi, bu ilk deneyimini gerçek yaşamından çıkarıp bir çerçeve öykü kurma çabası nefis bir dille anlatılır. İkinci bölümde Nisan büyümüş, matematik okumuş ve çalışma hayatına atılmıştır. Ancak bundan sonrası bilimkurgu öyküsü gibi ilerler. Bütün bunları Nisan gerçekten yaşamış mıdır, yoksa bunlar yazdığı öyküler midir, yoksa kendine yakıştırdığı farklı geçmişler mi? Üçüncü bölümde ise Nisan, yazarlığını kabullenip sıradan bir yaşam sürmeye niyetlenirken, bir yandan da yeni öyküler yazar.
Nihayetinde, yaşamakla yazmak arasında gidip gelen Nisan’ın kendi geçmişini anlatma ve benliğini bulma arayışı sırasında bütün yollar tuaf bir biçimde sular ve sisler içindeki Venedik’e çıkar. BÜLTENİ İNDİR