Belleğin karanlık kuyusuna yolculuk Filiz Özdem'den yeni bir roman: “Aşk Meçhule Yürür”
25 Mayıs 2015
Yapı Kredi Yayınları okurlarının, çoçuklara yönelik eserleriyle olduğu kadar “Korku Benim Sahibim”, “Düş Hırkası” ve “Yalan Sureleri”nden oluşan “Veda Üçlemesi”yle ve “Rüya Bekleyen Adam” adlı romanlarıyla tanıdıkları Filiz Özdem, yeni romanı “Aşk Meçhule Yürür”de, “Deniz çekildiği zaman, nasıl ki kumsalda görmediğimiz bir sürü şey açığa çıkarsa, akıl çekildiği zaman da hayat başka türlü görünebilir insana” diyen kahramanı Mercan'la belleğin karanlık kuyusuna bakıyor.
Roman, artık var olmayan bir geçmişle henüz var olmamış bir geleceğin arasına sıkışıp kalmış, “neşe ile keder, korku ile cesaret, varlık ile yokluk arasında gidip gelen” incinmiş bir kadının hatıralarını taşıyor okura: “Ya ifrat ya tefrit” diyen, “başka türlü biri” olmanın dayanılmaz ağırlığıyla bir türlü hayata karışamayan Mercan'ın eğilip bükülen “ayarsız” belleği, “akıl çekildiğinde” geride kalanlarla bileniyor; varoluş, keskin bir bıçağa dönüşüyor.
Geçmişin lime lime ipliklerini kelimelerin merhametli dokunuşlarıyla onaran Filiz Özdem, “Aşk Meçhule Yürür”de varoluşun belleğini sorguluyor; çocukluğun ve aşkın karanlık kuyusunda bulduğu o ağır demir kapıyı, kıldan ince kılıçtan keskin bir soruyla çalıyor: “Hatırladıkların kadar mısın, unutmadıkların kadar mı?”
Aşk Meçhule Yürür
Filiz Özdem
126 Sayfa
Yapı Kredi Yayınları