Yaşlı Kadın ve Papağan

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları
Yaşlı Bayan Gage, köpeğiyle birlikte yoksul bir hayat sürüyordu. Günlerden bir gün kapısını çalan postacı bir mektup getirdi. Bayan Gage’in kardeşi ölmüş, her şeyini ona miras bırakmıştı. Heyecanla yola çıkan yaşlı hanım, mirası almak için kardeşinin yaşadığı kasabaya varınca onun kendisine beklenmedik bir şey daha bıraktığını öğrendi: Kül rengi bir papağan! Fakat bilmediği bir şey vardı. Bu sıradan bir papağan değil, Bayan Gage’in hayatını değiştirecek bazı sırları bilen çok özel bir kuştu!

Elli yıl kadar önce, yaşlı bir kadın olan Bayan Gage, Yorkshire’da, Spilsby adında bir köyde, kulübesinde oturuyordu. Ayağı sakat, gözü de yakını zor görebildiği halde, bir çift takunyayı onarmak için elinden geleni yapıyordu. Ne yapsındı ki, bir hafta geçinebilmek için elinde sadece birkaç şilin kalmıştı. Takunyalara çekiçle vururken postacı kapıyı açtı, kucağına bir mektup bıraktı. Gönderen adresinde, “Stagg ve Beetle Avukatlık Bürosu, Anacadde, 67 numara, Lewes, Sussex” yazıyordu.

Bayan Gage zarfı açıp mektubu okudu: “Sayın Bayan, Kardeşiniz Bay Joseph Brand’ın ölümünü haber vermekten üzüntü duymaktayız.” “Sonunda” dedi Bayan Gage, “işte kardeşim Joseph ölmüş.” “Bütün malvarlığını size bırakmıştır” diye sürüyordu mektup, “Lewes yakınında, Rodmell’de bir konut, ahır, salatalık seraları, mengeneler, el arabaları vesaire vesaire. Ayrıca bütün servetini de size vasiyet etmiştir: 3.000£ (üç bin pound).” Bayan Gage, sevincinden neredeyse ocağın içine düşecekti. Kardeşini yıllardır görmemişti, hatta her yıl gönderdiği Noel kartlarına bile bir yanıt almamıştı. Küçüklüğünden beri bildiği o pintiliğinden ötürü, yanıt verirse pul için harcayacağı parayı çok gördüğünü düşünmüştü. Ancak şimdi her şey ansızın onun yararına dönüşüvermişti. Ev ile vesaire vesaire bir yana bırakılsa bile, üç bin poundla hem kendisi hem de ailesi epey rahat yaşayabilirlerdi. Zaman yitirmeden Rodmell’e gitmeye karar verdi. Köyün papazı Samuel Tallboys, yol parasını karşılasın diye iki pound borç verdi, ertesi gün yapacağı yolculuk için bütün hazırlıkları tamamlanmıştı. En önemlisi, yokluğu sırasında köpeği Shag’ın ne olacağıydı. Yoksul olmasına karşın hayvanlara düşkündü ve çoğu zaman köpeğine kemiğini vermemektense kendisi aç kalırdı. Salı günü Lewes’teydi. Ancak şunu söylemeliyim ki, o tarihlerde ne Southease’deki nehrin üzerinde köprü vardı ne de Newhaven yolu yapılmıştı. Rodmell’e gidebilmek için izleri hâlâ belli olan sığ bir yerden Ouse nehrini geçmek gerekmekteydi. Bu da ancak nehir çekildiğinde, nehrin yatağındaki taşlar su üstüne çıktığında yapılabilirdi. Çiftçi Bay Stacey, arabasıyla Rodmell’e gidiyordu, Bayan Gage’i de yanına almayı kibarca önerdi. Bir kasım gecesi saat dokuz gibi Rodmell’e ulaştılar. Bay Stacey, kardeşinden miras kalan, köyün çıkışındaki evi Bayan Gage’e gösterme inceliğinde bulundu. Bayan Gage kapıya vurdu. Yanıt gelmedi. Yeniden vurdu. Tuhaf ve tiz bir ses “Evde yok!” diye haykırdı. Şaşıran Bayan Gage, yaklaşan ayak seslerini duymamış olsaydı dönüp gidecekti. Ancak sonunda Bayan Ford adında yaşlı bir köylü kadın kapıyı açtı.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.