- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Türkçe Reçete
-
Kategori:
Doğan Kardeş / Seçme Öyküler -
Yazar:
Ömer Seyfettin -
Hazırlayan:
M. Sabri Koz -
ISBN:
978-975-08-1770-0 -
Sayfa Sayısı:
112 -
Ölçü:
13.5 x 19.5 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Nisan 2010 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
9. Baskı / Temmuz 2022
Doğan Kardeş Dizisi ile Türk edebiyatına renkli bir giriş…
Türk öykücülüğünün en önemli yazarlarının öykülerinden yapılan seçmelerle hazırlanan Seçme Öyküler dizisinin yeni kitabı Ömer Seyfettin’den. Çocukların ve gençlerin, önemli yazarlarımızın en güzel öyküleriyle buluşmasını sağlayan kitapların her biri uzmanlarca hazırlanıyor ve yazarları tanıtan özel metinlerle sunuluyor.
“Ömer Seyfettin, hiç unutamadığımız, unutamayacağımız herkese göre değişecek on beş kadar öyküsüyle, merak etmeye değer ve sıradanlıkla “olağanüstü” denilebilecek özellikleri bir arada barındıran yaşam öyküsüyle ve diğer ürünleriyle kendisini ölümsüz kıldığı gibi bize de kuşaklar boyunca öyküseverliğin yolunu açtı; Ant’la, Falaka’yla, Kaşağı’yla ve daha birçoklarıyla bir Türkçe klasiğine dönüştü.
Bu küçük seçki de az yaşamış bir öykücü için, okundukça yaşamaya devam etsin diye, hazırlandı.”
Ben Gönen’de doğdum. Yirmi yıldan beri görmediğim bu kasaba hayalimde artık seraplaştı. Birçok yerleri unutulan eski, uzak bir rüya gibi oldu. O zaman genç bir yüzbaşı olan babamla her vakit önünden geçtiğimiz Çarşı Camii’ni, karşısındaki küçük ve harap şadırvanı, içinde binlerce kereste tomruğu yüzen nehirciği, bazı yıkanmaya gittiğimiz sıcak sulu hamamın derin havuzunu şimdi hatırlamaya çalışırım. Fakat beyaz bir nisyan dumanı önüme yığılır. Renkleri siler, şekilleri kaybeder... Pek uzun gurbetlerden sonra vatanına dönen bir adam doğduğu yerin ufkunu koyu bir sis altında bulup da sevdiği şeyleri uzaktan bir an evvel göremediği için nasıl mahzun olursa, ben de tıpkı böyle meraka, sabırsızlığa benzer bir elem duyarım. O her akşam sürülerle mandaların ve ineklerin geçtiği tozlu ve taşsız yollar, yosunlu ve siyah kiremitli çatılar, yıkılacakmış gibi duran büyük duvarlar, küçük ve ahşap köprüler, nihayetsiz tarlalar, alçak çitler hep bu duman içinde erir...