Sondan Sonra

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

“Londra gözlerimin önünden yüzerek geçti.”

Londra’nın sular altında kaldığı bir çevre felaketi sırasında doğum yapan bir anne, hayata ve bebeğine histerik bir güçle tutunur. Yükselen suların ve birbirini ezen insanların yarattığı kaostan uzak, güvenli bir yer arayışına çıkan çekirdek aile, ruhsal olarak tükenen babanın geride kalmasıyla küçülse de zayıflamaz. Anne, kanatlarını kavgacı bir şahin gibi açmıştır çünkü, göğüs germiştir, hayatta kalacaklardır.

Megan Hunter yakın gelecekte geçen distopik romanında kıymet verdiği kelimelerini ihtiyatla seçip titizlikle sarf ediyor. Felaket hikâyelerinin alışılagelmiş telaşa sevkeden dilinin tamamen dışında, yangını, seli, yıkımı değil, tüm bunların gölgesinde filizlenme çabası veren hayata ve umuda tutunmaya çalışan karakterleri görürken bir soru düşüyor kafamıza; bunca yıkımın içinden bir anka kuşu doğar mı?

Doğum yapmama, başıma asla gelmeyeceğini düşündüğüm olaya saatler kaldı ve R çoktan dağa tırmandı bile.
Ona mesaj atınca benimle ilgilenmesi için arkadaşı S’yi gönderiyor ve dağdan inmeye koyuluyor.
S korkuyor ve yanında J’yi getirmiş.
J de korkuyor ve yanında bira getirmiş.
Sanki ne yapacağı belli olmaz bir hayvanmışım, göbeği yere yakın ve kuşkulu bakışlı hantal bir gorilmişim gibi beni odanın bir köşesinden izliyorlar. Arada sırada bana bir muz uzatıyorlar.
Televizyonda Günün Maçı programını açmaya çalışıyorlar. Hırlıyorum. Daha da çok hırlıyorum ve sonunda suyum kalmıyor, içimden çıkan gölcük ayak parmaklarımdan öteye yavaşça yayılıyor.
Suyun çevresindeki küçük kuşlar gibi kanat çırpıyorlar, dev gibi başımın üstüne tünüyorlar, çaydanlıklardan ve sıcak havlulardan bahsediyorlar.
Onlara ıkınmam gerektiğini söylüyorum ve onlar da geri çekilip telefonlarına uzanıyorlar.
• • •
Önce yalnızca deniz, yalnızca gökyüzü vardı. Gökyüzünden bir taş indi ve denizin derinliklerine düştü. Taş, koyu bir çamurla kaplandı ve bu çamurdan kelimeler oluştu.
• • •
Serviksim genişlemeden önce karar veriyoruz: R iki gününü doğada geçirecek. Tırmanacak ve yürüyecek, kamp yapacak ve yiyecek arayacak.
Boyum ne kadarsa genişliğim de neredeyse o kadar. Süpermarkette insanlar benden uzak duruyorlar. Bazen dar koridorlarda sıkışıp kalıyorum.
Tamamen kendi kendine, kafası dönüp yerine yerleşiyor.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.