- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Mehmet Nail Bey'in Derlediği Kartpostallarla Balkan Savaşı (1912-1913)
-
Kategori:
Tarih -
Hazırlayan:
Güney Dinç -
ISBN:
978-975-08-1441-9 -
Sayfa Sayısı:
307 -
Ölçü:
16.5 x 24 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Haziran 2008 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
3. Baskı / Mayıs 2013
Osmanlı’nın tek başına giriştiği son savaş. Acı bir yenilgi, onur kırıcı bir barış antlaşması. Bu hengâmede tutsak düşen genç bir Osmanlı subayının Sofya’daki tutsaklık günlerinde topladığı kartpostallarla oluşturduğu albüm. Bu acı savaşa Bulgar devletinin bakış açısını yansıtan ve Türk kamuoyunca bugüne kadar hiç bilinmeyen kartpostallar kitapta bütüncül bir belgeselin kareleri olarak değerlendiriliyor, yorumlanıyor. 20. Yüzyıl başında yaşanan ve Birinci Dünya Savaşı’nın küçük çaplı bir provası sayılan Balkan Savaşı ilk kez bu denli ilginç bir görsellikle Türk okurunun karşısına çıkıyor. Savaşı yakından izleyen gazeteci yazarların tanıklıkları da kitaba ayrı bir değer katıyor.
(SUNU’dan)
Mehmed Nail Bey bizim dedemiz. Genç bir Osmanlı subayı. Bizler onu tanıyamadık. Annemiz de babasını hiç görmedi. Kısacık yaşamı, birbirini izleyen savaşların ortasında koşmakla geçmiş. İki büyük savaşın devre arasında sözlüsü ile evlenme olanağını bulabilmiş. Ancak birkaç hafta sürebilmiş mutlu yaşamları. Ardından yine cepheye koşmuş Mehmed Nail Bey. Barut kokularının, toz ve dumanın kararttığı bulanık ortamlardan fışkıran, “Refika-ı Hayatım, Sevgili Lütfiyeciğim!, Muazzez Refikam!” nitelemeleriyle başlayan coşku ve sevgi yüklü mektuplar göndermiş eşine. Bir çocuğu olacağını öğrenince, önce cinsiyetini belirlemiş. Ardından adını koymuş. Baria’yı düşlerinde büyütüp okula göndermiş, her gittiği yerden ona giysiler, kurdeleler, defterler, kalemler almış. Hatta bir arkadaşının oğlu ile söz kesmiş kızına. Derken, gerçekten Baria doğmuş. Telle gelen mutlu haberi yanıtladığı 7 Haziran 1915 günlü mektubu, eşine az rastlanacak bir sevinç seli gibi akıyordu. Hemen ardından Baria’nın mürekkeple boyadıkları minik elini bir kâğıda bastırıp babasına göndermişler. O zamanlar böyle yapılırmış. Mehmed Nail Bey’den yanıt yok! Üç mektup daha göndermiş eşi, Onlar da yanıtsız kalmış. Bir süre sonra, Mehmed Nail Bey’in Çanakkale Savaşı’nda şehit düştüğü haberi gelmiş.
Güney Dinç