Markiz’in önünde bir dalgın kent orphee’si

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

sen gelmeyeceksin bunu herkes biliyor
yine kalplerini yıkayacak kadınlar telefonlarda
ben yine uzanıp tundralarına zamanın
...

I.

Şark Aynalı Çarşı’nın önünde
seni bekledim o gün ve sonra her zaman
oradan bakınca karşıda bir zamanların Lebon’u
(şimdi Ginza var yerinde)
ve Markiz yanındadır: İstiklal Caddesi 362 nu
ve Cadde-i Kebir’in en tenha lüksleri
uzun bıçakları tangonun bu sokaklar biliyor
ve pasajın kapısından çıkan latin gözlü adamlar
terzi Mulieri iplikçi Kalagas
kürkçü Atanas Lukresi
bir hayale dönüştüm onlarla Markiz’in ışıltılı camında
seni bekledim o gün ve sonra her zaman

Diamantştayn’ın parlayan vitrininde mermer Bodhisattva
hint incileri seylan yakutları
sen yürüyen bir kılıçtın gelirdin bir savaş bayrağı
ama şimdi yoksun ve sonra her zaman
ben Markiz’in bir parçası oldum
kırık Kış tablosu
Arnoux imzalı Sonbahar
biri oldum düşen yaprakların
ya da geçenlerden biri dalgın kent Orphée’si
maniler söyleyip geçen dilenciler
çingeneler elleri karanfilli
burçak rengi kediler Kumbaracı Yokuşu’ndan çıkan
hiçbiri tanıyamadı beni: ben hiç kimseyim
hiç kimseyim ben

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.