
- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
İsmet İnönü
-
Kategori:
Tarih -
Yazar:
Necdet Uğur -
ISBN:
978-975-363-249-5 -
Sayfa Sayısı:
104 -
Ölçü:
16.5 x 24 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Şubat 1995 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
6. Baskı / Mart 2025
I. Dünya Savaşı'na komutanlık yapmış, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışına tanık olmuş, bu yıkıntılar arasından Atatürk'le birlikte, onun en yakın arkadaşı ve yardımcısı olarak, çağdaş bir Türkiye'nin kuruluşunu gerçekleştirmiş ulusal bir kahramanın; Türkiye'yi II. Dünya Savaşı yangın ve yıkıntısından kurtarmış uzak görüşlü bir devlet adamının; Türkiye'nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün, yaşamı ve dünya görüşü üzerine birinci elden bir tanıklık.
Kendini Yenileme
Yaşam boyu kendini yeniden yapmaya çalıştı. Yaman bir eniyici idi. Önem verdiği sorunlar karşısında eski bildiklerine ve yeteneğine güvenip kolay ve acele bir yargıya varmazdı. Bildiklerini eksik, yargıçların kusurlu sayıp sorunu incelemeye koyulurdu. O konuda yazılı olanları dikkatle okur, konuyu bilenlerle konuşur, tartışırdı. Öğreneceklerini öğrendiği kanısına vardıktan sonra da descartes gibi düşünürdü. Tüm olguları göz önünde tutarak, olasılıkları hesaba alarak, vardığı sonuçları gözden geçirerek. Her sabah bizim basından Türkiye olaylarını, bir yabancı ajans bülteninden dünya olaylarını izlerdi. Kendi kendine öğrendiği üç yabancı dilin yardımıyla yalnız dünyada nelerin olup bittiğini değil, nelerin düşünülüp tartışıldığını da araştırır, bilgi edinirdi. Önemli yabancı konuklar O'nunla konuşmaya gelirlerdi. Önceden konuklardan neleri öğrenip, onlara neleri söyleyeceğini tasarladığı için bu konuşmalar yararlı, renkli ve etkileyici olurdu. Sırası eldikçe başarılı bir komutanın nasıl olması gerektiğini anlatırdı. O'na göre başarılı komutan emrindekilere kendisini rütbesi ve otoritesi ile değil, bilgi, kültür ve yeteneğiyle her gün yeniden kabul ettiren adamdır. Gerçekte bu kendi liderlik anlayışının da bir tanımıydı. O, çağdaşlığını ve gücünü her gün yeni baştan kanıtladığı için sahnedeydi.