Evimizi Böyle Yaktım

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

senden gördü bu çocuk hep, kibritle oynamayı nereden öğrenecek...

2011 yılında Mîna Urgan Kısa Öykü Yarışması’nda birincilik ödülünü kazanan Ferdi Çetin, kıpkısa öykülerini bir süredir dergilerde yayımlıyordu. İlk kitabı “Evimizi Böyle Yaktım” ile konuşma dilinin rahatlığına yaslanan günümüz öykücülüğüne karşı minimalist anlatımı öne çıkarıyor. Tiyatro çalışmalarıyla bilinen Ferdi Çetin, öykülerinde biçim kaygısının, bir duygu canlılığı yaratmaya, bir düşünceyi kıvama getirmeye nasıl yaradığını ustalıkla gösteriyor.

“boz bulanık bir su birikintisinin içinde güçlükle doğrularak adaya ayak bastı müçteba bey, solungaçlarını son bir kez açıp kapadı ve derin bir nefes aldı, kıyıda küçük bir grup onu bekliyordu, dilenci bir çocuk yanına yaklaşıp bavulunu almak istedi, aldı da, gözü ayaklarına takılınca düşürüverdi ama bavulu, dağıldı bavul, çocuk kaç yaşındasın sen diye sordu, müçteba çok dedi, çok yaşındayım...”

düğün

oturdukları yerden gökyüzünü görüyor bir kız bir adam bir kadın
yağmur geliyor,
kara sinekler
kadın şemsiyenin altında oturuyor
anlaşmak zordur onlarla diyorlar,
anlaşılıyor,
anlaşıyor kadın
adam kapının arkasında yerde uyuyor
kız gökyüzünü seyrediyor
kadın kızı,
oturdukları evin çatısı yok,
yağmur yağsa ıslanacaklar,
yer toprak, bir ağaç uzanıyor yerde boylu boyunca
kız ayakta durmaya çalışıyor
bugün diyor,
bugün diyor kadın senin,
adama bakıyorlar
ses gelmiyor adamdan
yağmur yağacak diyorlar
uyandıralım
bırak uyusun diyor kadın,
bugün onun,
onun bugün diyor kız,
onun bugün,
başımızda bir çatı olaydı diyor kadın,
bugün böyle olmazdı
yavaşça salona kedi süzülüyor,
ağzında küçük bir yılan
kadın kediye bakakalıyor,
kedi diyor,
yılan yiyor,
önce yılan vardı diyor kız
sonra kedi geldi
yağmur başlıyor,
haydi diyor kadın bugün senin,
haydi diyor kız getir şemsiyeni oynayalım,
bugün diyor kadın senin günün,
bugün diyor kız, oynayamayız,
kırmızı kırmızıdır diyor adam uykusunda,
sinekler bütün salona doluşuyor
yağmur yağıyor,
bugün diyor kadın senin düğün günün,
oynamalıyız, plastiktir kadının eli, diğer elinde şemsiye,
haydi diyor bakma yağmura, bugün senin günün, oynamalıyız

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.