Çizgiyle 2002 Günlüğü

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Türk karikatürünün önde gelen isimlerinden Semih Balcıoğlu, 2002 yılının 365 gününü karikatürle kaydederek benzersiz bir çalışmaya imza attı. Şaşırtıcı bir yıllık, inanılmaz bir emek ve bir ilk... Kitabına bin beş yüzden fazla olayı sığdırmış Balcıoğlu. Siyasetten spora, sanattan hukuka, meteorolojiden sosyolojiye kadar küçük büyük vakalarıyla 2002 yılını okuruna gülümseterek anlatan Balcıoğlu?nun ajandasını hazırlayıp, olayları seçme hikayesi de bir o kadar ilginç.

Zor bir işe soyunduğumu çok iyi biliyordum. Günlük çizmek, önce emek ve disiplin, işe saygı ve soğukkanlı olmayı gerektiren bir çalışma. Bu bir hafta, bir ay değil ki, koskoca bir yıl. 365 gün. İnsan bu süre içinde hasta olur, o gün canı çalışmak istemez, ya da önemli bir işi çıkabilir. İşte, bunların hepsini göz önüne alıp, yola öyle çıkacaksınız. Ben bu işi yıllarca günlük gazetelerde çizerken yaptım. Yukarıda saydığım zorlukların hemen hepsiyle binlerce kez karşılaştım. Ama yılarsanız, derhal kalemi kâğıdı bir yana bırakmanız gerekir. Çünkü yaptığınız iş karikatür, hemen işinize yansır. Bundan yıllarca önce annemi kaybettim. Mezarlıktan sonra gazeteye gittim ve karikatürümü çizdim. Ne onu ihmal edebilirsiniz, ne de bunu. İkisi de vazgeçilmez görevlerinizdir. Birçok tiyatro sanatçısı dostum var. Bunların çoğundan şu sözleri duymuşumdur. "Gün içinde ne kadar olumsuz, can sıkıcı olay varsa karşılaşıyorsunuz. İnsanda ne moral kalıyor, ne de güç. Ama yine de akşam sahneye çıkıp, oyununuzu en iyi şekilde oynamak zorundasınız. Başkası düşünülemez. İnsanlar o güç koşullarda para verip sizi izlemeye gelmişler, bu onlara yapılır mı?" Bizim işimiz de böyle işte... Bazen bir televizyon, ya da gazete haberi insanın moralini, sinir sistemini tepe taklak edebilir. Ama hayır, buna hakkınız yok yapamazsınız. Ondan da bir şey çıkarmaya bakacaksınız. Geçtiğimiz yılbaşında elinizde tuttuğunuz bu kitabı hazırlamaya başladığım zaman, bir kez daha iyice anladım ki, Türkiye terslikler ülkesi. Bu da artık tüm topluma bağışıklık getirmiş. Çoğu terslik normalmiş gibi algılanıyor. Çoğumuz bu yönümüzü görmezden geliriz ama, galiba ulus olarak önemli yönümüz de bu. Fakat her şey bir yana, ben de kitap da şanslı. Geçtiğimiz yılda yaşadığımız birçok olay hiçbirimizin daha önce aklının ucunda bile yoktu. Ne Başbakan'ın rahatsızlığı, ne koalisyonu oluşturan partilerin genel başkanlarının zirveyi hastanede yapmaları, ne erken seçim, ne Avrupa'da kırmızı bültenle aranan "Jet Fadıl"ın yurtdışından telefonla yaptığı seçim konuşmalarıyla milletvekili seçilmesi, ne yeni partilerin doğuşu, ne de spordaki büyük başarılar... Ve tabii 3 Kasım seçimlerinde karşımıza çıkan tablo. Hangimizin aklına Meclise iki partinin girebileceği, seçim sonuçlarının kaç Genel Başkanın siyasette sonu olabileceği gelirdi. İşte, bunların hepsinin yanyana gelişiyle arkamızda bıraktığımız ve asla unutamayacağımız koskoca bir yıl. Gülegüle 2002, hoşgeldin 2003. Semih Balcıoğlu Teşvikiye - 2002

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.