Aklın Gözü

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Nota okuma yetisini kaybeden bir piyanist, yazdıklarını okuyamayan bir yazar, geçirdiği felç sonucu konuşma yetisini kaybeden bir kadın, çift gözle göremediği için derinlik ve mesafe algısından yoksun bir başkası ve yazarın kendi göz melanomu tedavisi sırasında tuttuğu günlük... Bu vakaları ilginç kılan, sadece az rastlanır nörolojik bozukluklardan mustarip olmaları değil, “aklın gözü” sayesinde yaratıcı çözümler ve adaptasyon yolları bularak kaybettikleri yetilerini telafiye ve hayatlarını yaşanır kılmaya çalışmaları. Sacks gelişen görüntüleme yöntemleri sayesinde hakkında gitgide daha çok şey öğrendiğimiz beyinle ilgili vaka öyküleri anlatırken insan olmanın öyküsünü de anlatıyor. Yazdıkları, her zaman canlı ve diri bir bilimsel merakın ürünü ama aynı zamanda böyle bir duyarlılıktan beslendiği için de bunca ilginç ve okunmaya değer.

Deşifre

1999 yılının Ocak ayında aşağıdaki mektubu aldım:
Sayın Dr. Sacks,
Benim (çok olağandışı) sorunum, tek bir cümlede ve tıbbi olmayan terimlerle şudur: Okuyamıyo­rum. Ne müziği ne de başka bir şeyi okuyabiliyo­rum. Göz doktorunun muayenehanesinde, çizel­gedeki her harfi son satıra kadar okuyabiliyorum. Ama sözcükleri okuyamıyorum, notalar da be­nim için aynı sorunu yaratıyor. Bununla yıllardır mücadele ediyorum, en iyi doktorlara gittim ama hiç kimse bana yardım edemedi. Beni görmek için zaman ayırabilirseniz çok mutlu olacağım ve size minnettar kalacağım.
Saygılarımla
Lilian Kallir

Mrs. Kallir’e telefon ettim –normalde cevap yazardım ama bu sefer böylesi doğru gelmişti– çünkü belli ki mektup yazarken hiçbir zorluk çekmediği halde, dediğine göre okuyamıyordu. Onunla konuştum ve çalışmakta olduğum nöroloji kliniğinde görüşmek konusunda anlaştık.
Belirgin bir Prag aksanıyla konuşan, kültürlü, 67 yaşında hayat dolu bir kadın olan Mrs. Kallir kısa bir süre sonra klini­ğe geldi ve öyküsünü bana daha ayrıntılı olarak anlattı.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.