Dost Mektupları

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

James Baldwin’le Engin Cezzar, Baldwin’in ikinci kitabı Giovanni’nin Odası’nın yayımlanmasından bir yıl sonra, 1957’de New York’ta tanıştılar. Baldwin romanı Cezzar’la birlikte oyunlaştırdı ve başrol için de onu önerdi. Giovanni’nin Odası hiçbir zaman sahnelenmedi ama Baldwin’in Cezzar ile dostlukları Jimmy’nin otuz yıl sonraki ölümüne kadar sürdü. Jimmy itilip kakılmış, bir beyazla gerçekten dost olunabileceğine dair inancı kalmamış, karşısındakine güvensiz yaklaşan biriydi. Dostluğu tanımlayamıyordu. Bir gün içimden geldi ve şöyle dedim: “Yeni dost edinmek zor iş. Tam oldu zannedersin, olmayıverir. Sana bir teklifim var. Arkadaş nedir bilmiyor olabilirsin belki ama kardeş nedir biliyorsun. Bir sürü kardeşin var. Gel, biz de kan kardeşi olalım. Sen Afrikalısın. Ne kadar ciddi olduğumu anlayabilirsin. Kardeş olalım da bugün nasıl birlikte hareket ediyorsak, hayat boyu birbirimize destek olalım...” “Peki” dedi. Kestim kollarımızı, sürttük birbirimize. Kardeş oluverdik.

James Baldwin’den Engin Cezzar’a (9.3.1962, Cenevre) “İstanbul’dayken, oraya sadece, karşı konulmaz yazgımın daha fazla kaçamayacağım yeni bir yüzüyle karşılaşmak için gelmişim duygusuna kapıldım. Bu yüzden de elimden geldiği kadar onurlu davranmak, benim için her zamankinden daha önemliydi. Bunu becerip beceremediğimi bilmiyorum, herhalde hiçbir zaman da bilemeyeceğim. Çünkü onurun ne olduğunu artık gerçekten bilmiyorum; bazı durumlarda onur, korkaklığın bir başka maskesi, pek çok maskesinden biri olabiliyor. Mine [Mine (Cezzar) Çapan] ile ilgili asıl duygu ve düşüncem, onun çok sancılı bir süreçle erişkin bir kadına dönüşen güzelim bir genç kız olduğudur. Minne’nin benim kadar çılgın ve kararsız olmayan, onu benden daha çok, hatta -korkunç bir düşünce olsa da- benim ömrümde herhangi birini sevebileceğimden daha çok sevecek birini hak ettiğine inanıyor ve öyle birini bulmasını diliyorum.”

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.