Toplum Böceği

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Kerem Işık ilk kitabı "Aslında Cennet de Yok"tan sonra ikinci kitabı Toplum Böceği’nde farklı tonda öykülerle çıkıyor okurun karşısına. "Toplum Böceği "bugünün kalabalık, çıkar çatışmalarına dayalı dünyasını anlamaya yönelik, güncel bir damardan ilerleyen, değişen teknoloji ve hız çağında bireyin açmazlarını odağa alan öykülerden oluşuyor. "Toplum Böceği" ironiyi, mizahı, dil oyunlarını da devreye sokarak, topluma uyumlu birey yetiştirme, kariyer yapma, mutluluk arayışı karşısında cinnet eşiğinde dolaşan bireyin küçüldükçe küçülen, böceksi yaşamını odağa alan öykülerle bizi hapsolduğumuz derin uykuda ısırmaya hazır, bıyık altından gülen bir kitap.

Kitabı evirip çevirdikten sonra merakıma yenik düşerek rastgele sayfalar açarak göz atmaya başladım. Gördüğüm yazılardan bir kısmını anımsıyorum:
FaÇe – Faks Çekmek
İmÇı – İmzaya Çıkarmak
ToGelNo – Toplantıya Katılmayacağım
ToGelYe – Toplantıya Katılacağım
BeBe – Bekleyen Beyanname
Ben şaşkınlık içinde ofisçe sözlüğünü karıştırırken Hilmi Bey araya girdi.
“Alışana kadar biraz güçlük çekebilirsiniz fakat bir kez alıştıktan sonra bunun ne kadar faydalı bir buluş olduğunu eminim siz de anlayacaksınız.” Söylediklerini sindirebilmemi beklermişçesine arkasına yaslanıp bir süre bana bakarak gülümsedikten sonra konuşmaya devam etti. “Diyelim ki acil bir işiniz var ve aynı zamanda sizden bir toplantıya katılmanız bekleniyor. Toplantıya katılamayacağınızı bildirmek için ilgili kişiyi arayıp önce şirket sisteminde kimliğiniz yerine kullanılan takma adı söyleyip ardındansa ToGelNo dedikten sonra telefonu kapamanız yeterli olur. Böylelikle manasız hatır sorma sohbetlerinden ve gereksiz uzun cümlelerden tamamen kurtularak yılda yaklaşık 10 güne varan bir tasarruf sağlamak mümkün oluyor. Ofisçe olmasa boşa gidecek olan 10 koca gün... Harika değil mi?”
“Ben.. Şey...” Ne diyeceğimi bilemiyordum. Daha önce hiç buna benzer bir uygulamaya rastlamamıştım ve dil öğrenme konusundaki beceriksizliğim düşünülecek olursa beni zorlu bir sürecin bekliyor olacağını kestirmem güç değildi. Yine de onaylamaktan başka çarem yoktu. “Evet. Evet, gerçekten harika. Ama anlamadığım bir şey var.” Yalan söylüyordum. Anlamadığım çok şey vardı.
“Nedir?”
“Şu takma isimler. Sahiden gerekli mi?”

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.