- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Pieter Bruegel'in Gizemli Dünyası
-
Kategori:
Doğan Kardeş / Hikâye-Öykü -
Yazar:
Dilek Maktal Canko -
Resimleyen:
Eray Özbek -
Yaş Grubu:
10 - 14 yaş -
ISBN:
978–975–08–2536–1 -
Sayfa Sayısı:
72 -
Ölçü:
21.5 x 24 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Mayıs 2013
Görsel zenginliğiyle çocukların ilgisini çekecek, resim sanatını seven çocukların el kitabı olacak bir sürpriz!
Pieter Bruegel’in Gizemli Dünyası, 16. yüzyılda yaşayan Flaman ressam Bruegel’in sanatına bir kapı aralıyor. Bruegel köylülerin yaşantısını, günlük hayatı, çocuk oyunlarını resimlerinde ince ince işleyen dünyaca ünlü bir ressam.
Kitabın yazarı Dilek Maktal Cango dönemin sanat anlayışına, resim sanatındaki usta-çırak ilişkisine ayna tuttuğu kadar, küçük okurları da Bruegel’in resimlerindeki sırları adım adım çözmeye davet ediyor. Görsel zenginliğiyle de ilgi çekecek bu kitap, resim sanatını seven çocukların el kitabı olacak nitelikte.
“‘Arkadaşınız çok önemli bir konuya değindi. Resimlerimizi yaparken öncelikli bazı seçimlerimiz vardır. Babil Kulesi hikâyesini düşünürken, benim gözümün önüne hep terk edilmiş bir kule geldiği için böyle tasvir ettim…’
Atölyeye yeni başlayan küçük çırak, hikâyeyi bilmediğini söyleyip anlatmamı istedi.
‘Çok uzun yıllar önce, dünyada tek bir dilin konuşulduğu zamanlarmış. İnsanlar Tanrı’ya ulaşmak için başı göğe değen yüksek bir kule yapmak istemişler. Böylece Tanrı’ya yaklaşabileceklerini düşünmüşler. İnsanların bu düşüncesizce cesaretine sinirlenen Tanrı, onları cezalandırmak için hepsine ayrı bir dil vermiş. Kuleyi bitirmeye çalışan ustalar, birbirinin konuşmasını anlamadığı için işlerini tamamlayamamış. Böylece, kule sonsuza dek yarım kalmış.’”