Mahcubiyet ve Haysiyet

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Kuzey Avrupa’nın yaşayan en büyük yazarları arasında gösterilen Dag Solstad ilk kez Türkçede.

Ellili yaşlarındaki edebiyat öğretmeni Elias Rukla için sıradan bir gündür: Yıllardır yaptığı gibi, sevdiği bir eseri (Henrik Ibsen’in “Yaban Ördeği”ni) bir sınıf dolusu ilgisiz lise öğrencisine heyecanla yorumlamaya başlar. Ne var ki görünüşte küçük bir olay hiç beklenmedik bir krizi tetikleyecek, Elias’ın hayatında derin izler bırakmış bir dostluğun hatırasına dönmesine, evliliğini, kendisini ve içinde yaşadığı toplumu sorgulamasına yol açacaktır.

“Mahcubiyet ve Haysiyet”, yükte hafif pahada ağır, dili ve atmosferiyle akılda yer eden, okuyanların tekrar tekrar dönmek isteyeceği o özel romanlardan.

“Bütünüyle hipnotize edici, bütünüyle insancıl bir yazar.” James Wood, New Yorker

“Solstad’ın dili, eski görünen yeni bir zarafetle parıldar ve taklit edilemeyen, enerji dolu, kendine özgü bir ışıltı yayar.” Karl Ove Knausgaard

Dersliğe girdi, kapıyı kapattı; bir yükseltinin üzerine yerleşmiş öğretmen masasına geçerek oturdu. Kürsü ve yazı tahtası sınıfın bir duvarını boydan boya kaplıyordu. Yazı tahtası ve tebeşir. Silgi. Eğitimin hizmetinde geçen yirmi beş yıl. Dersliğe girmesiyle öğren­ciler sıralarına yerleştiler. Karşısında bulunan on sekiz yaşlarındaki yirmi dokuz genci selamladı, onlar da selama karşılık verdiler. Kulaklıklarını çıkarıp ceplerine yerleştirdiler. Çantalarından “Yaban Ördeği”nin okullar için yapılmış baskısını çıkarmalarını istedi. Ken­disine nasıl da düşmanca bir tavır aldıklarını bir kez daha fark etti. Varsın öyle olsun, yapmak durumunda olduğu bir görevi vardı ve yapacaktı. Karşısındaki gövdelerden yoğun karşı çıkma, reddetme dalgalarının gönderilmekte olduğunu hissediyordu. Tek başlarına sevimli gençler olan öğrenciler şimdi böyle hep birlikte karşısındaki sıralara konumlanmış durumdayken, ona ve temsil ettiği her şeye karşı yapısallaşmış bir düşmanlık sergiliyorlardı. Her ne kadar yapın dediğini yapsalar da. İtiraz etmeden Yaban Ördeği’nin okullar için yapılmış baskısını çıkarmış, sıralarının üzerine koymuşlardı. Ken­disi de aynı kitabı koymuştu önüne. Henrik Ibsen’den “Yaban Ördeği”.

  • Gürkan Sakin

    14.09.2018

    Mükemmel bir kitap, mükemmel bir çeviri... Çağdışı kalmanın insanı düşürdüğü umutsuzluk çaresizlik.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.