- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Emgion Prensi İçin Divan / Seçme Şiirler
-
Kategori:
Şiir -
Yazar:
Gunnar Ekelöf -
Çeviren:
Hüseyin Baş -
ISBN:
975-08-0651-4 -
Sayfa Sayısı:
315 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2003
Doğu aşığı İsveçli şair Ekelöf, ilk dönem şiirlerinden oluşan Yeryüzünde Bir Gece ve otuz yıl üstünde çalışıp ölümünden hemen önce tamamladığı Divan’dan çok geniş bir derlemeyle Türk okurunun karşısında... Hüseyin Baş’ın Ekelöf’ün Fransızca baskılarından derlediği Emgion Prensi İçin Divan, yine Fransızca baskılardaki kimi önsözlerle, Baş’ın giriş yazısıyla, açıklayıcı sayfa altı notlarıyla çağımızın en önemli ozanlarından birini yakından tanıma fırsatı sağlıyor. Küllerinin Türkiye topraklarına savrulmasını vasiyet eden bir ozandan mistik, erotik vahşi ve kurtarıcı imgelerle dolu mısralar...
3
Anne
Biliyorum beni kime sattığını
Yüksek Kapı’ya
Ölüm diye anılan
Aynalar dünyasında onun
kendimi göreceğim
benden doğan çocuk gibi
bana verdiğin şarkılarla
efsaneler ve güzellikler
derin bakan gözler ve süt
açık iki kol
ve sütannemin teri.
4
Bir kunduracıya rasladım
çarşının bir sokağında
Ayakkabı bağcıkları satmak istiyordu bana
bana, çıplak ayakla dolaşan birine
kırmızılar ve siyahlar, pamuk ya da ipek
Görmüyordu demek ayaklarımın çıplak olduğunu
Bu adam ya kör ya deli olmalıydı
bir bilge değilse eğer
Selamladık birbirimizi
“Biliyorsun” demek olan bir işaretle
Ve kırıldık gülmekten.