- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Yokluk
-
Kategori:
Edebiyat / Anlatı -
Yazar:
Coşkun Yerli -
ISBN:
975-08-1120-8 -
Sayfa Sayısı:
72 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2006
Yokluk, şair ve çevirmen Coşkun Yerli'nin anlatısal metinlerinden oluşuyor. Anı ile anlatı, şiir ile öykü arasında salınan metinlerle ilginç bir edebiyat kuruyor Yerli. Tamamıyla geçmişte, eski kartpostallarda donup kalmış bir zamanı, mekânı, kültürü ve çehreleri kendi karanlık odasında itinayla banyo ediyor. Çocukluğuna yaptığı yürüyüşlerde –şair ve şiir çevirmeni olduğu kadar– bir Salinger çevirmeni olduğunu da anımsatıyor. Coşkun Yerli, geçmiş zamanın izini sürdüğü metinler ve şiirlerde bir hüzün tortusu yaratıyor.
Berberler Kalın kerestelerden çatılıp dikilmiş bir tahta perdenin önünde iki berber, iki de müşteri. Güneş tüm şiddetiyle zemine vurmuş, tozu toprağı ışıldatıp yansıyor. Keresteleri kararmış tahta perde dayaklarla desteklenmiş, hemen üstünden bir caminin kemerleri seçilebiliyor. Berberler siyah çantalarını tahta perdeye çakılı çivilere asmışlar. Çantaların birer tutağı çiviye asılmış, ağızları açık. Fotoğrafın solundaki berberin önünde kirli suratlı, koca kafalı, gür saçlı ve kılıksız bir genç adam oturuyor. Berber sıkıntı içinde: Güneşin verdiği bezginlik bir yandan, delikanlının yapış yapış saçlarını kesmekten duyduğu sıkıntı öbür yandan, suratını ekşitmiş. Berberin yaşı da epey ilerlemiş, ensesine yıktığı fesin altından ustura tıraşlı başı pırıl pırıl ortaya çıkmış. Açık renkli yeleğinin üstündeki yuvarlak desenler ona ilginç, hatta gülünesi bir hava veriyor. Ola ki, bu berber sünnetlere de gidiyordu. Saçını kestiği delikanlının yanında duran gaz tenekesinin üstüne gazete serilmiş, gazetenin üstünde küçük bir kalaylı leğen var, yarısına kadar su dolu. Biraz önde bir başka tenekeyle bir de su güğümü duruyor. Perspektifin gerisindeki ikinci berber, arkası dönük olduğu için yaşı tam olarak kestirilemeyen bir adamın sakalını alıyor. O daha titiz, beline peştemal kuşanmış. Meslektaşının yaşında gibi, ama daha dinç bir hali var. Müşterinin yanındaki kederli boş iskemleyse, Van Gogh’un tablosundan çıkagelip fotoğrafa yerleşmiş.