- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Solgun Bir Gül Oluyor Dokununca - Kendi Sesinden Şiirler
-
Kategori:
Özel Dizi -
Yazar:
Behçet Necatigil -
ISBN:
978–975–08–2429–6 -
Sayfa Sayısı:
96 -
Ölçü:
17 x 23 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Şubat 2013 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
3. Baskı / Mayıs 2021
Solgun Bir Gül Oluyor Dokununca kitabı ve bu kitapla birlikte verilen CD, Behçet Necatigil’in kendi sesinden toplam 50 şiir ve hayat hikayesinden oluşuyor.
Behçet Necatigil’in yetmişli yıllarda Almanya’ya gittiğinde aldığı kasetli küçük teybi kullanım kılavuzunu dikkatle okuyarak çalıştırması ve odasına kapanıp kaydetmesiyle günümüze kadar ulaşan bu şiirler ölümünden 33 yıl sonra, şairin sesiyle aramızda.
İçlerinde Behçet Necatigil’in Nilüfer, Bunalım, Tat, Kuru Çay, Unutmak, Mat, Uğrak, Siper, Kandı, Flüt, Kalıt, Yadsı, Uzak Kapı gibi şiirlerinin bulunduğu kitap ve kitapla birlikte verilen CD’de ayrıca şairin kendi sesinden dinleyeceğimiz hayat hikayesi bulunuyor.
Necatigil, 1976 yılında Doğan Hızlan ile yaptığı bir televizyon programında şöyle diyordu ”Benim şiirlerimi kesik kesik okumalı. Dura dura. Sözcükler arasında gerekli boşlukları bıraka bıraka. Benim şiirim eskilerin deyimiyle inşâda gelen bir şiir değil, yüksek sesle okunacak bir şiir değil. Ancak havasına girdikten sonra o havanın gerektirdiği kollayışlara dikkat ederek okunması icap eden bir şiir. Yani tabii her şairin şiirinin okunma biçimi başka başkadır. Bu da iyi bir şey. Başka başka olmalıdır. Çok vakit, bütün şairlerin şiirlerini aynı tonda okumak şairin aleyhine olur.”