Sekizinci Günah

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Tomris Uyar’ın kaleminden birbirinden farklı sekiz öykü. İç içe geçmiş yaşamlarda sekizinci günahın sırrı çözülüyor.Yazar bilinmeyen sekizinci günaha, bilinen yedi günahın izinden ulaşmaya çalışıyor. “Biraz sonra, gün bütün fazlalıklarından arınıp çağdaş tirşe rengini bulduğunda sen girdin içeri. Geniş zamanda. Bir gün boyunca usulca hazırlanan, ânı kollanan, gelip çatması beklenen yine de beklenen anda geldiği için şaşırtıcılığı büsbütün artan bir doğaçlama gibi...”

Dönüp baktığımda kapıda duruyordun hâlâ. Bir sarsıntı geçirmişçesine yerine çakılı kalmıştın. Günün önüme uzattığı kâğıt, senin şu iki kadından biriyle bir zaman bir sevgililik yaşadığını yazdırıyordu. Oysa sen kararlı adımlarla benim masama doğru geldin, izin isteyip karşıma iliştin. Ben, elimdeki dergiye dalma türünden kaçak bir ilgisizlik oyununu seçtim. Çünkü yine yanık tenliydin, beyaz keten gömleğinin üst üç düğmesi yine açıktı ve insanı Tanrı’nın varlığına nerdeyse inandıracak kadar güzel boynuna kalın ve mat bir altın zincir takmıştın. Ötekiler de susmuşlardı: galiba artık romanlarda kalan, bu yüzden vazgeçilen, bu yüzden asla unutulmayan kemanların yükselişini, çayırların yabanıllığını, beyaz atların kişneyişini duymuştuk senin açık denizlere batmış tütün kokunda. Başını çevirip garson kızdan konyak istediğinde, boyun kaslarına, altın zincirine bir daha baktım: dişlerim kamaştı. Tehlikeyi sezdim: bir gidebilirlik duygusu veriyordun, sonuna kadar gidebilirlik. Yüzyıl öncenin bir kadın roman kahramanı, o gidebilirlik duygusu uğruna kendini bir trenin altına atabilirdi sözgelimi. (Şimdi yaşıyor olsa da atardı.) “Demek bu romantizm hastalığı geçmiyor kolay kolay” diye düşündüm. “Hele böyle romantik-geçmişli kentlerde iyiden iyiye nüksediyor. Bari ortak bir dilimiz olmasa, konuşarak bozamasak bu ânı.”

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.