Robot Kadının Gizemi

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Yer: Paris
Yıl: 1821

Ünlü robot ustası Hans Helvetius, karşılığında çok büyük paraların teklif edildiği kuşku uyandırıcı bir sipariş alır: Kim olduğu bilinmeyen bir kadının balmumundan yapılmış heykelini model alarak, büyük gizlilik içinde bir robot kadın yaratacaktır. Ama böylesine beklenmedik bir siparişin ardında yatan gizli nedenler nelerdir? Robot kadının çalınmasıyla olaylar esrarengiz bir sis perdesine bürünür.

İspanyol yazarı Joan Manuel Gisbert, 1990 Buharlı Gemi Ödülü'nü kazandığı bu romanıyla ilk kez genç Türk okurlarıyla buluşuyor ve onları heyecan dolu bir takibin içine çekiyor.

Ön Uyarı

Bu kendine özgü romanın kadın ya da erkek yazarı, edebiyat tarihinde yer almamaktadır; hatta birkaç kelimeyle de olsa adından şöyle bir söz edildiği bile görülmez.
Bu kitabı yayına hazırlayanların amacı, o erkeği ya da kadını unutulmuşluktan kurtarmak olmuştur. Görüleceği gibi, bunun da bir nedeni var.
Okuyucunun şu anda elinde tuttuğu bu ilginç ve gerçek öyküyü yazmış olan o kişi, aynı zamanda olayın kahramanlarından da biriydi. 1821 yıllarında Paris’te yaşamıştı.
Ancak kendini öteki kahramanların arasına gizlemeye karar vermişti. Gerçekten de bu şaşırtıcı olayları kimliğini açıklamadan anlatmakta. Zaten o erkek ya da o kadın, ”Uvertür” bölümünde bunu kendisi de anlatıyor bize. Biz de onun bu isteğine saygı gösterdik.
Ancak kitabın en sonunda okuyucunun karşısında maskesini çıkaracak. İşte o zaman bu erkek ya da bu kadın, kelimenin tam anlamıyla tanıtacak kendini.
Edebiyata yaptığı bu katkısı nedeniyle layık olduğu saygınlığa erişeceğinden eminiz. Adı, ölümünden sonra da olsa, şan ve şöhret kazanacak.

Editörler


Uvertür

Okuyucunun dikkatini dağıtmak istemiyorum, çünkü onun için asıl önemli olan, bir an önce bu öyküye başlamaktır. Bu nedenle sözü kısa keseceğim.
Söylemek istediğim tek şey şu: Okuyucunun gözlerinin önünden geçip gidecek olan kahramanlardan biri de benim. Evet öyle, burada anlatılanlarda benim de doğrudan ve etkili bir payım oldu. Ama, belki de öykünün o gizemli havası bana da bulaştığından, kim olduğumu gizli tutmayı yeğledim. Ayrıca tümüyle yaşanmış olan bu olayları daha tarafsız ve gerçekçi bir görüş açısıyla verebilmek için yaptım bunu.
Tüm olup bitenleri üçüncü şahıs olarak anlattım; hatta kendi bulunduğum sahneleri bile. Böylesi bana daha doğru göründü.
Yine de, öykünün sonuna varıldığında, okuyucu merakını giderebilecek. Kahramanlardan hangisi olduğumu orada açıklayacağım ve böylece benim küçük sırrım gün ışığına çıkmış olacak.
Beni okuyacak olan kişinin, normal okuma süresi içinde son sayfalara ulaşmadan önce o sayfaları karıştırma iradesizliğine kapılmayacağını umuyorum. Bunun gibi bir romanı okurken böyle bir şey yapmasını hiç tavsiye etmem, çünkü bunu yaparken aynı anda gerçekten önemli daha başka sırları da öğrenmiş olacaktır.
Daha fazla söze gerek yok. Bu gizemli entrikada perde artık açılıyor.

Yazar

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.