Ayşegül - Doğum Günü Bebeği

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Onun adı “Ayşegül”... İlk olarak 1954’te, Belçika’da “Martine” adıyla yayımlandı, çok geçmeden de “Ayşegül” adıyla Türkiye’ye geldi.   Elli yıllık Türkiye serüveni boyunca, pek çok kuşak, o ve arkadaşlarıyla büyüdü; ebeveynlerle çocukların ortak arkadaşı oldu.

Yağmurlu bir tatil günüydü.
Ayşegül, annesiyle dışarı çıkmak üzere sarı yağmurluğuyla yeşil çizmelerini giymişti.
Pek çok eski eşyayla dolu tuhaf bir mağazaya gidip komodin alacaklardı.
Mağazanın adı “Tavanarası”ydı. Akla eski eşya karıştırmayı getiriyordu.
Ayşegül sandık karıştırmayı da en az pasta ve oyuncak bebekleri sevdiği kadar severdi.
Annesi satıcıyla konuşurken Ayşegül de etrafı karıştırıyordu. Tabii, el sürmek yasak olduğu için yalnızca gözleriyle!
Çok garip şeyler gördü: Eski şapkalar, duvar saatleri (insanın canı akrep ve yelkovanlarıyla oynamak istiyordu!), kurutulmuş çiçekler, bir piyanonun üstündeki kukla... Bir de oyuncak bebekler!

Bebekler eskiydi, ilk bakışta anlaşılıyordu. Yüzleri porselendi, elbiselerinin rengi solmuştu ama saçları ipek gibiydi... Acaba gerçek saç mıydılar? Ayşegül saçlarını okşamak istedi. Elini uzattı...
“Hayır Ayşegül!”
Annesinin başının arkasında da gözleri vardı galiba!
Ayşegül elini çekti ama bebeğe biraz daha yaklaştı. En güzel olanı, hasır bir sandalyeye oturtulmuştu. Omuzlarında şalı vardı.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.