- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Tanrı Bakışlı Çocuk
-
Kategori:
Edebiyat / Deneme -
Yazar:
Oğuz Demiralp -
ISBN:
975-363-994-5 -
Sayfa Sayısı:
222 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm
Walter Benjamin: Blanchot'dan önceki en ince eleştirmen... Coşumcu ruh adamıyla militan aydın arasında şahane bir tereddüt!.. Hitler faşizminin hala vicdan sızlatan ünlü bir kurbanı... Ancak bir akrep hikayesi... Türlü anılar, bilgiler, yargılar ve yorumlarla kuşatılmış bir "dolaşık" adam, bir "aylak adam", bir entellektüel, bir yaz-kişi, bir efsane...
Oğuz Demiralp Tanrı Bakışlı Çocuk'ta, "Kendimi sözcüklere -aslında bulutlardan başka şey değildir- saklamayı çok erken öğrendim" diyen Benjamin'i okuyor; sokak sokak, kat kat, satır satır iz sürerek.
Kimdir Walter Benjamin? Artık olmayan ya da yalnızca yazdıklarında(n) ve hakkında yazılanlarda(n) ol(uş)an kişi? Kimdir bu yazı-kişi? Blanchot'dan önceki en ince eleştirmen! Coşumcu ruh adamıyla militan aydın arasında şahane bir tereddüt! Hitler faşizminin hâlâ vicdan sızlatan ünlü bir kurbanı! Daha birçok yanıt sıralanabilir ardarda. Bir efsane artık Benjamin. Acıklı bir akrep hikâyesi. Ahlarla vahlarla anımsanıyor yaşamı, hayranlık çığlıklarıyla okunuyor yazdıkları. Unutulmuyor Benjamin. Türlü anılar, bilgiler, yargılar, yorumlar kuşatıyor bu dolaşık adamı, birleşiyor, ayrılıyor, yayılıyorlar. Tartışmalar ağızdan ağıza genişledikçe bir Benjamin hayaleti geziniyor Batı'nın anlıksal labirentinde.
Walter Benjamin'in okuruyla saklambaç oynadığını söylerler. "Kendimi sözcüklere (aslında bulutlardan başka şey değillerdir) saklamayı çok erken öğrendim" diyen Walter Benjamin'i aramak hevesine ben de kaptırdım kendimi. "Ben bulamazsam kimse bulamaz bu hayaleti" diyerek düştüm yollara. Türkiye'de Batı'nın batmadığı köşelerden, Münih'e, Berlin'e, Cenevre'ye, Paris'e uzandım. Satırlarla sokakları birbirine karıştıran bu aylak adamın kim olduğunu, ne dediğini anlamaya çalıştım. Yazıda gizlenen özneyi, gizi anlamaya çalıştım. Sık örgülü yazısını sökmeye çalıştım: alınyazısını. Okumalarım arttıkça ona yaklaştığımı sandım. Öyle oldu ki "Tamam işte yakaladım" dedim. Baktım: kendi korkunç hayaletim. Koşa koşa kaçtım.
O denli kolay mı Benjamin'i bulmak? "Haddimi aşmak olmak olarak görülmezse tanrıbilimsel diyebileceğim yönden başka yönde aramayı ve düşünmeyi hiç beceremedim. Yani Tora'nın her bölümünde kırkdokuz katman imlem olduğuna ilişkin Talmud öğretisine göre aradım ve düşündüm." demiş bir arayıcı/kazıcı o. Yeni kitaplara saptım. Bir gün Strasbourg'da "Walter Benjamin Geçiti" adını taşıyan garip bir sokağa çıktım. Birkaç bina arasındaki bir avluya götürdüğü için aslında çıkmaz nitelikte bir sokak.