Shakespeare ve Hamlet

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Mîna Urgan’ın Shakespeare ve Hamlet’i Shakespeare’in yaşamöyküsüyle birlikte soneleri ve bütün oyunları, özellikle de Hamlet üzerine ayrıntılı bir incelemeyi içeriyor. Hem konuyla ilgili uzmanlara hem de Shakespeare meraklılarına hitap eden titiz bir çalışma.
Zengin bir birikimi son derece rahat bir dille sunan Shakespeare ve Hamlet, tüm yazın severler için gerçek bir başvuru kitabı.
-Ahmet Cemal, Yeni Gündem, 15. 2. 1985

Prof. Dr. Mîna Urgan kırk yılı aşkın süredir bu konuya yönelen sabırlı, içten çabasının ürünlerini yükseköğrenim dışındaki Türk okurlarına da taşıyarak, anlamlı bir örnek veriyor hepimize. Üstelik bilgece bir alçakgönüllülükle yapıyor bunu. 
-Akşit Göktürk, Cumhuriyet, 24. 1. 1985


Mîna Urgan’ın sesi, çok iyi bildiği bir konuda çok iyi bildiği bir iki yakınıyla rahat rahat konuşan birinin sesidir.

-Orhan Pamuk, Cumhuriyet Kitap, 4. 4. 1991


 

Sunuş

Shakespeare konusunda düşündüklerini söylemek her edebiyat öğretmeninin görevidir. Bundan kaçmak görev ahlakına aykırıdır. Ama bu görevi yerine getiren de, kendi değersizliğini açığa vurmuş olur.
H. B. Charlton

Değersizliğimizi açığa vurma tehlikesini göze alarak tam kırk yıldır üzerinde çalıştığımız Shakespeare konusunda bir kitap daha yazarak görevimizi yerine getirme yolunu seçtik.
Bunu yaparken, emeğimizin boşa gitmeyeceğine inanıyoruz; çünkü Shakespeare yalnız İngiliz edebiyatı uzmanlarını değil tüm dünyayı ilgilendiren bir tiyatro yazarıdır. Shakespeare’in önemi, gerçek anlamda evrensel bir dâhi olmasından, onu her çağın kendi çağdaşı, her ülkenin kendi yurttaşı olarak benimsemesinden kaynaklanır. İşte bu yüzdendir ki, onun oyunları, nice başyapıtlar gibi kitap raflarında tozlanmamış; Osmanlı tuluat kumpanyalarından tutun da Avrupa başkentleri tiyatrolarına kadar her yerde sahnelenmiş; beyazperdeye, televizyon ekranlarına gelmiş, her dilde okunmuştur.
Neredeyse dört yüzyıldan beri Shakespeare insan gerçeğini, insan olmanın onurunu bize anlatarak, en çapraşık düşünceleri ve duyguları kavramamıza, yaşadığımız dünyanın, çevremizdeki kişilerin ve onlarla olan ilişkilerimizin gizlerini en olumlu biçimde çözmemize yardımcı olmuştur.
Shakespeare’in ölümsüzlüğünün başlıca nedeni, her ülkenin her kuşağıyla sanki yeniden doğması ve her doğuşunda daha da canlı oluşudur. İşte bu yüzden dünyanın her yerinde olduğu gibi, bugün Türkiye’de de bizim çağdaşımızdır ve gelecek kuşakların da çağdaşı olacağından kuşkumuz yoktur.
Başka ülkelerde Shakespeare’in oyunları teker teker ele alınırken, onun otuz dört oyununu bir tek kitaba sığdırmaya çalışan bir inceleme, yetersiz kalacaktır çaresiz. Hamlet’i ayrıntılı olarak ele aldığımız gibi, öteki başyapıtlarını da aynı biçimde incelemek isterdik. Ne var ki, Türkiye’nin bilimsel kitap yayınlama koşulları, Shakespeare’in ancak böyle özetlenmiş olarak okuyuculara sunulmasını zorunlu kılmaktadır şimdilik. Ama bu kitap geniş çapta okunur; hem edebiyat öğrencileri, hem de genellikle edebiyat meraklıları açısından yararlı olduğu kabul edilirken; ileride ben ya da başka bir uzman, Othello’yu, King Lear’i, Macbeth’i ya da Shakespeare’in öteki oyunlarını, Hamlet’i incelediğimiz gibi, ayrıntılı olarak inceleyebilir umudundayız.
Bu kitabın aşağı yukarı üçte birinde, daha önce İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınlarından çıkan Shakespeare I ve Shakespeare II adlı kitaplarımdaki malzemeyi kullandım. Shakespeare’in yaşamöyküsü, metni, baskıları ve kaynakları ya da Elizabeth çağı tiyatrolarının durumu konusunda zaten kıt olan bilgimize yeni bir şeyler eklemenin yolu bulunmadığından, yeni yazılacak bir metin, eskisinin başka bir anlatımla yenilenmesi olacaktı nasılsa. Bu arada daha önce hiç değinmediğim on dokuz oyunu bu kitaba ekledim; eskiden ele aldığım oyunları ise, önemli saydığım noktaları göz önünde tutarak kısaltılmış bir biçimde yeniden yazdım.
Shakespeare’in oyunlarından alıntılar verirken, bugüne dek yapılan kimi ustaca çevirilerden yararlanmamam yadırganabilir belki. Ne var ki, kitabımda amaç, “sahneye uygun” ya da “güzel bir dil” kullanmak değil, özgün metnin aslına en yakın ve en yalın karşılığını vermek, İngilizceyi az bilenlerin bile çevirinin yardımıyla yararlanabilecekleri bir metni okuyucuya sunmak olduğu için, alıntıları yeniden Türkçeye çevirmeyi yeğ tuttum. Bu kitabın yayına hazırlanması sırasında titiz yardımını benden esirgemeyen eski öğrencim Nilgün Himmetoğlu’na ayrıca teşekkür etmeyi borç bilirim.


 


Mîna Urgan

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.