Otuzların Kadını

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Tomris Uyar bu kitabında, Otuzların Kadını’nın yağlı boya portresinin iç çizgilerini okumaktan başlayarak kimi zaman fiziksel özellikleriyle, kimi zaman da davranışlarıyla kendisine benzeyen diğer otuzlu kadınların öykülerini bir araya getiriyor. Yazarın ‘Yenilikçi’ arayışının örnekleri olan bu öyküler toplum ve insan gerçekliğiyle birlikte bir değişim sürecindeki bireyin durumunu gözler önüne seriyor.

Mart 1991: O gecenin notları Otuzların Kadını’nın kişiliğini, bulmaca yöntemiyle çözmeliyim. En iyisi, önce iki üç harfli kesin yanıtları yerleştirmek boş karelere. Sonra dolan karelerin çevresindeki ses dizgesini kestirip bir yol açmak. Böylelikle harf sayıları birbirini tutan olası iki yanıttan birini elemek. Yine de, kolaycılığa kaçmamak için (ne de olsa çok yakından tanıyorum onu) bol harfli bir soldan sağa’dan ya da yukardan aşağıya’dan başlamak zorundayım: yüz çizgileri alttan alta belirsin. Demin onun bütün fotoğraflarını çıkarttım albümlerden, halıya serdim. Bir bölüğü sararmış, örselemeden köşebentlerden sıyırmak güç. Ne kadar çok fotoğraf çektirmiş! En belirgin özelliği, değişik kılıklara girmeye düşkünlüğü: sporcu kız, kontes, çingene, anne, sevgili, vamp, ciddi iş kadını, üniversite öğrencisi, turist, saygın eş. Gerçi Dame de Sion’daki sınıf arkadaşlarıyla birlikte çekilmiş fotoğraflarında, ister istemez siyah önlük, siyah çorap, topuksuz siyah pabuçlar giymiş, beyaz öğrenci yakalığı takmış, yine de asi kişiliğini, alaycı gülüşünden, omuzuna astığı hırkadan, saçına taktığı tokadan keşfedebiliyoruz.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.