Bilinç Nehri

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

“Bilinç Nehri”, Oliver Sacks’ın sınırsız merakının, öğrenmekten ve keşfetmekten aldığı hazzın örnekleriyle dolu, ufuk açıcı bir derleme.

“Karısını Şapka Sanan Adam”, “Uyanışlar”, “Migren”, “Müzikofili” ve “Halüsinasyonlar” gibi eserleriyle tanıdığımız dünyaca ünlü nörolog yazar Oliver Sacks, ölümünden kısa bir süre önce taslağını hazırladığı “Bilinç Nehri”nde okurları evrimden botaniğe, kimyadan nörobilime, tıptan sanata çeşitli alanlar arasında bir gezintiye çıkarıyor.

Charles Darwin, Sigmund Freud ve William James gibi, erken yaşlardan itibaren öğrenme yolculuğunda kendisine eşlik etmiş isimlerin rehberliğinde, yaratıcılığın gizemleri, bilincin doğası, insan dışı yaşam formlarının zihinsel hayatı ve bilim tarihinin kör noktaları gibi konuları inceliyor.

Darwin bitkilere hep sevecenlikle yaklaşırdı, onlara karşı özel bir hayranlık da beslerdi. (Özyaşam öyküsünde “Örgütlü varlıklar skalasında bitkileri yukarılara taşımak her zaman hoşuma gitmiştir” diye yazar.) Botaniğe meraklı bir ailede büyümüştü. Büyükbabası Erasmus Darwin’in The Botanic Garden (Botanik Bahçesi) adlı iki ciltlik uzun bir şiiri vardı. Charles ise geniş bahçeleri yalnızca çiçeklerle değil, kuvvetlenmeleri için birbiriyle çaprazlanmış çeşitli elma ağaçlarıyla dolu olan bir evde büyümüştü. Cambridge’de öğrenciyken aksatmadan girdiği tek ders botanikçi J. S. Henslow’un dersiydi. Öğrencisinin sıra dışı niteliklerini fark ederek ona Beagle’da bir pozisyon ayarlayan da zaten Henslow oldu.

Darwin, Henslow’a gittiği yerlerdeki hayvanlar, bitki örtüsü ve yer yapısı hakkındaki gözlemlerle dolu, son derece ayrıntılı mektuplar yazdı. (Bu mektuplar basılıp dolaşıma sokulunca, bilim çevrelerinde Darwin’e, Beagle daha İngiltere’ye dönmeden ün kazandıracaktı.) Darwin, yine Henslow için Galapagos adalarında çiçek açmış bütün bitkilerin özenli bir koleksiyonunu yaptı ve adaların her birinin genellikle aynı cinsin farklı türlerine ev sahipliği yapabildiğini kaydetti. Bu, yeni türlerin ortaya çıkmasında coğrafi çeşitliliğin rolü üzerine düşünürken onun için çok önemli bir kanıt haline gelecekti.

Gerçekten de David Kohn’un 2008 tarihli müthiş bir denemesinde işaret ettiği gibi, Darwin’in sayıları iki yüzü aşan Galapagos bitki numuneleri “bütün doğa tarihinde en etkili yegâne canlı koleksiyonudur. (...) Bunlar ayrıca, adalardaki türlerin evriminin en iyi belgelenmiş örneğidir.”

(Buna karşılık Darwin’in topladığı kuşlar ait oldukları adayla her zaman doğru biçimde eşleştirilmemiştir. Bu kuşlar ancak Darwin İngiltere’ye döndükten sonra gemideki arkadaşlarının topladıkları numunelerle birleştirilmiş ve ornitolog John Gould tarafından sınıflandırılmıştır.)

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.