- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Atalarımız / ikiye Bölünen Vikont - Ağaca Tüneyen Baron - Varolmayan Şövalye
-
Özgün Adı:
I nostri antenati -
Kategori:
Edebiyat / Modern Klasikler -
Yazar:
Italo Calvino -
Çeviren:
Filiz Özdem / Neyyire Gül Işık / Rekin Teksoy -
ISBN:
978-975-08-1392-4 -
Sayfa Sayısı:
436 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Mart 2008 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
8. Baskı / Haziran 2023
Italo Calvino’nun 50’li ve 60’lı yıllarda yazdığı ikiye Bölünen Vikont, Ağaca Tüneyen Baron ve Varolmayan Şövalye adlı romanlarını, hayattayken Atalarımız başlığı altında toplamasının nedeni, yazarın kendi deyişiyle “çağdaş insanın atalarının soyağacını çıkarmak”tır. Çevremizdeki her insanın, kendimizin dahi yüzünde onların izleri saklıdır çünkü... Ağaca Tüneyen Baron’un ilk kez özgün dilinden yapılan çevirisinin yer aldığı Atalarımız’da Medardo’nun, Cosimo’nun ve Agilulfo’nun kişiliğinde savaşlardan, yıkımlardan, değişen değerlerin çağından geçen insanların kişiliğinde billurlaşan, aslında insanlık tarihinin kaybetme ve kazanma hikâyeleridir...
Gerçi beden sahibi insanların bedenleri, içinde hasede benzer bir tedirginlik uyandırıyordu, ama aynı zamanda gururla, bir üstünlük duygusuyla kasılarak küçümsüyordu onları. Ünleri dillere destan olmuş meslektaşları, o şanlı şövalyeler, aslında neydiler yani? Rütbelerine, adlarına, başardıkları büyük işlere, güçlerine ve yiğitlerine tanık olan zırhları işte bir kabuğa, içi boş bir demir yığınına dönüşmüştü, insanlar ise oracıkta horlayıp duruyorlardı, yüzlerini yastıklarına gömmüş, aralık dudaklarından incecik bir salya sızıyordu. O ise, hayır, parçalanamaz, bölünemezdi.