- COGİTO
- KİTAP-LIK
-
SANAT DÜNYAMIZ
- Sayı 202 Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?
- Sayı 201 Gözlerimizi Kaçırmadan
- Sayı 200 Popüler Olan Üzerine
- Sayı 199 Atlaslar, Melekler, Hafızalar
- Sayı 198 Sanat Dünyamız ELLİ YAŞINDA
- Sayı 197 Ev: Neresi?
- Sayı 196 Bir 100 Yıl Listesi Denemesi
- Sayı 195 İnisiyatif Almak
- Sayı 194 Güneşli Günlerden
- Sayı 193 Saat Kaç?
- Sayı 192 Kesişimsellik ve Sanat
- Sayı 191 Direnişin Zihni
- Sayı 190 Bir Arada Olmak
- Sayı 189 Bienaller Mevsimi
- Sayı 188 Bir Varmış Bir Yokmuş
- Sayı 187 Müzeler / Hafızalar
- Sayı 186 Kültürün Tarihi
- Sayı 185 Mesafenin Politikası
- Sayı 184 Şehirlerin Katmanları
- Sayı 183 Anıtlar Düşerken
- Sayı 182 Sanata ve Sanatın Bağlarına Dair Her Şey
- Sayı 181 Sanatın Hayatta Kalma Yolları
- Sayı 180 Bugüne Bakma Sanatı
- Sayı 179 Teneffüs
- Sayı 178 Özen ve İhtimam
- Sayı 177 Geleceğe Eskizler
- Sayı 176 Bağlar ve sesler üzerine
- Sayı 175 Baharın Gelişiyle
- Sayı 174 Performansın Dönüşümü
- Sayı 173 “Sanat Dünyamız”, tarihin ve bugünün etkileşimlerinin izinde
- Sayı 172 Antroposenle Birlikte
- Sayı 171 Tutuşmuş Dünyamızda Sanatın Yöntemleri
- Sayı 170 Merakımızı Sürdürmek Üzerine
- Sayı 169 Zihnimizi Açan, Merakımızı Besleyen Sanat
- Sayı 168 Sanat Dünyamiz 45. Yayın Yılına Girdi
- Sayı 167 Günsel Renda: Türkiye Sanatı Tarihinde Zarif, Çalışkan, Üretken Bir Bilim Kadını ve Samimi Bir Hoca
- Sayı 166 Her Güne Bir Soru
- Sayı 165 Sanatta duygu, düşünce...
- Sayı 164 Sanat, Kütüphane, Bilim
- Sayı 163 Hissiyat
- Sayı 162 Sanata Bakışlar
- Sayı 161 2017 İzlenimleri
- Sayı 160 Meydana, İnsanlığa Açılan Kucak
- Sayı 159 Dünyalar İçin Dünyalar Açan Sanat ve Kültür
- Sayı 158 İlham Vermek, İlham Almak...
- Sayı 157 Sanatın Meselesi: Her Şey
- Sayı 156 İlk Sergiler - Bir Seçki
- Sayı 155 Kavramlar ve kategoriler derken...
- Sayı 154 Uçsuz bucaksız ilgi alanı
- Sayı 153 Kaybolan, kaybettirilen kavramların peşinde
- Sayı 152 Öteki kim, sahici ki?
- Sayı 151 Ortak ve Kalıcı Olan Değerler
- Sayı 150 Bienallerin Ardından
- Sayı 149 14. İstanbul Bienali
- Sayı 148 Yoğun Bir Döneme Girerken
- Sayı 147 Sanat Eğitimi Yeniden
- Sayı 146 Sanatın Kaydını Tutmak
- Sayı 145 Sanatı Anlamak
- Sayı 144 Yeni Yıl Demeti
- Sayı 143 Dünya Savaşının Sanata Yansımaları
- Sayı 142 Sanat Hayatı Değiştirir
- Sayı 141 Sürrealizm'den Kalan İzler
- Sayı 140 Dünden Bugüne Sürrealizm
- Sayı 139 Kitapla Sanatın Ebedi İlişkisi
- Sayı 138 Yılbaşı Notları
- Sayı 137 Bianeller ve Büyük Sergiler Dosyası
- Sayı 136 Çoğul Anlatım
- Sayı 135 Fotoğraf Nerede Biter? 0.2
- Sayı 134 Mevsimlerle İstanbul
- Sayı 133 Anılarımızda
- Sayı 132 Yapacak Çok Şey Var
- Sayı 131 Postanarşizm ve Güncel Sanat
- Sayı 130 Güncel Durum
- Sayı 129 Sanat Dünyasında Yedi Gün’den Alıntı
- Sayı 128 Metin Okuma Disiplini
- Sayı 127 Çağdaş Sanat, Basılı Yayınla Buluşuyor
- Sayı 126 Yıl Sonu Notları
- Sayı 125 Kanıt: Eserlerin Kendileri
- Sayı 124 Eşiksel Geçişler
- Sayı 123 Bulanık Suları Arındırmaya Çalışıyoruz...
- Sayı 122 Bir iki üç...
- Sayı 121 Bütünsel Yapıt: Gesamtkunstwerk
- Sayı 120 Hikâyeler ve Beklentiler
- Sayı 119 Sanatın Işığında Ali Can Ertuğ
- Sayı 118 Bir Yıllık Bilanço
- Sayı 117 Sanat İçin Alan
- Sayı 116 Tate Modern / Arter - Sanat İçin Alan
- Sayı 115 Sanatta Güzel Beden
- Sayı 114 Kaynak ve Platform
- Sayı 113 Hayvanlar / Hayvansı Güçler Âlemi...
- Sayı 112 Dinamikler
- Sayı 111 Japonya'da Sanat
- Sayı 110 Text Art (Yazı Sanat)
- Sayı 109 Çökerken Yükseliş (1880-1920)
- Sayı 108 Avrupa'nın Bienali Manifesta
- Sayı 107 Bir Beden Dili: Giyim Kuşam
- Sayı 106 Kıpkırmızı!
- Sayı 105 Uzakdoğu'dan Çizgi Roman: MANGA
- Sayı 104 Kısa ve Acımasız mı? Video Art
- Sayı 103 İçerdeki Dünyalar: Koleksiyon
- Sayı 102 Yaşayan Opera Yaşasın Opera!
- Sayı 101 Kırılmanın Öncesinde: Cézanne
- Sayı 100 100. sayıda 32 yaşında
- Sayı 99 Sanatın Merkezi... Nerede?
- Sayı 98 "Bir Kitapta Resim Şart"
- Sayı 97 Ezoterizm ve Sanat
- Sayı 96 Katılımcı Sanat
- Sayı 95 Yapıt Okumaları
- Sayı 94 Belge(sel)den Kurmacaya
- Sayı 93 Kirpi Tilki'ye Karşı: Schönberg, Stravinski
- Sayı 92 Kuram Sanatın Peşini Bırakmaz!
- Sayı 91 Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?
- Sayı 90 Eureka!
- Sayı 89 Ulus Sanatla Kurulur mu? Cumhuriyet (1923-1933)
- Sayı 88 Türk Resmi İçin Bir Müze Denemesi
- Sayı 87 Le Corbusier’den Türkiye’ye
“Sanat Dünyamız”, tarihin ve bugünün etkileşimlerinin izinde
“Sanat Dünyamız” dergisi, Kasım Aralık 2019 sayısında, heykel, resim ve yerleştirme eserleriyle tanıdığımız sanatçı Hera Büyüktaşçıyan’ı bir söyleşiyle kapağına taşıyor.
-
Sayı:
173 -
Dönem:
Kasım - Aralık 2019
Sanat Dünyamız”, tarihin ve bugünün etkileşimlerinin izinde
“Sanat Dünyamız” dergisi, Kasım Aralık 2019 sayısında, heykel, resim ve yerleştirme eserleriyle tanıdığımız sanatçı Hera Büyüktaşçıyan’ı bir söyleşiyle kapağına taşıyor. Yanı sıra Canan Tolon, Nur Koçak, Tayfun Gülnar, İz Öztat’ın aralarında bulunduğu sanatçıların sergilerine dair kapsamlı yazılar okurları bekliyor. Derginin “Sanat Kütüphaneleri” bölümünde Akbank Sanat Kütüphanesi geçmiş sanat etkinliklerinin izlenimlerine yer verilen “İz” bölümünde ise Maçka Sanat Galerisi’nde açılan “Bütün Gezegen İçerideydi” sergisi yer alıyor.
Yer Altı ve Yer Üstü Külliyatı – Hera Büyüktaşçıyan
"Reveries of an Underground Forest / Bir Yeraltı Ormanının Tahayyülleri" adlı eseriyle 1 Aralık’a dek süren Toronto Bienali’nde yer alan, Kasım 2019 – Mart 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek Singapur Bienali’ne, 2020’nin ilk aylarında ise Lahore Bienali’ne eserleriyle katılacak sanatçı Hera Büyüktaşçıyan geçtiğimiz aylarda da Berlin ve Heybeliada’daki sergileriyle izleyicilerle buluştu. Sanatçı arşiv malzemeleri, kütüphaneler ve geçmişe dair görsel malzemelerle yaptığı araştırmalarla eserlerini dönüştürüyor. Hera Büyüktaşçıyan, Sanat Dünyamız’da yer alan söyleşisinde geçmişten bugüne sanata bakışını ve son dönem çalışmalarını anlatıyor.
Bir Mecburiyet Olarak ‘Mutluluk’
Gazeteci Pınar Üzeltüzenci, SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da 29 Aralık 2019’a dek sürecek olan Nur Koçak’ın 1960’lar ile 2010’lar arasındaki desenleri ve resim serilerinden oluşan en kapsamlı sergisi “Mutluluk Resimlerimiz”i neoliberal politikaların dayattığı mutluluk söylemi üzerinden değerlendiriyor. Yazı, 1981 tarihli bir seriden esinle adlandırılan “Mutluluk Resimlerimiz”, sergisine yeni bir bakış sunuyor.
“Ben de Söylüyorum”: Canan Tolon’un “Sen Söyle” Sergisi
İstanbul Modern’de 2 Şubat 2020’ye kadar sürecek olan Canan Tolon’un kapsamlı kişisel sergisi “Sen Söyle”yi Güven Turan kaleme alıyor. Dergide yer alan yazıda hem Tolon’un geçmiş dönem eserleri hem de bu sergideki sunumlar değerlendiriliyor.
Tayfun Gülnar ve “Bir Anlık Sessizlik” Üzerine: Bir Tuhaf ya da Yorgun Bir Adamın Düş(ünce)leri
Galeri x-ist’te 7 Aralık 2019’a dek sürecek olan Tayfun Gülnar’ın “Bir Anlık Sessizlik” sergisindeki resimlerin detaylı bir incelemesini mimar Bilge Bal yazdı. Distopik sahnelere yer veren eserlerin yer aldığı “Bir Anlık Sessizlik” Gülnar’ın x-ist’te yer alan ikinci kişisel sergisi.
Tanpınar’ın Gözden Kaçmış Bir Söyleşisi
Ahmet Ulu, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bugüne dek söyleşi kitaplarında yer bulmamış olan gözden kaçmış bir söyleşisini Sanat Dünyamız okurlarıyla bir sunuş yazısıyla birlikte paylaşıyor. Tanpınar bu söyleşisinde müzecilik faaliyetlerine bakışı ve yurt dışında sergilenen eserlerle ilgili fikirlerini anlatıyor.
Esin Perisinin Kürasyonu ve Editlenmesi
Süreyyya Evren, Deneyim Şapkaları serisinin dördüncü yazısında İz Öztat’ın “Askıda” sergisine bakarak ‘esin perileri’ne ve sonraki süreçlere dair düşüncelerini paylaşıyor.
Yeni Teknolojiler, Felsefe ve Sanatın Birleşimi: Meltem Şahin
Genç sanatçı Meltem Şahin’in GIF’ler, videolar, resimler ve illüstrasyonlardan oluşan sanatını Kültigin Kağan Akbulut inceliyor. Dergide Meltem Şahin’in bir GIF eserine QR kod aracılığıyla yer veriliyor. Sayfalar arasında gezinen okurlar, akıllı telefonlarıyla Şahin’in hareketli eserini görüntüleyebilir.
Anlamlı ve Ufuk Açıcı Bir Öykü
Nedim Günsür’ün sanat serüvenine, eserlerine ve sanata bakışına dair kapsamlı bir yazıyı Mehmet Ergüven kaleme alıyor.
Akbank Sanat Kütüphanesi
“Sanat Kütüphaneleri” serisinde Yücel Manyas bu kez Akbank Sanat Kütüphanesi’nden Hanife Yalçın’la kapsamlı kaynak kitaplara yer veren kütüphane üzerine bir söyleşi gerçekleştiriyor.
Açık Mektup: Osman Bozkurt’un Çalışmalarında Kamusal Kısa Devre
Nermin Saybaşılı, sanatçı Osman Bozkurt’un çalışmalarını kamusal alan kavramı etrafında değerlendiriyor.
Meraklar, Sınırlar ve Harikalar Kabinesi
Abdülmecid Efendi Köşkü’nde izleyicileri çocukluk, oyun, merak gibi kavramların eşliğinde bir gezintiye davet eden “İçimdeki Çocuk” sergisini sanat tarihçi Ali Kayaalp inceledi.
Dünyaya Değen Tenler
“Sanat Dünyamız”da geçmiş sergi ve sanat etkinliklerinin izlenim ve değerlendirmelerine yer verilen “İz” bölümünde Nergis Abıyeva, Maçka Sanat Galerisi’nde açılan “Bütün Gezegen İçerideydi” sergisine dair görüşlerini paylaşıyor.
- Tarihle Düşünmek - Fisun Yalçınkaya
SANAT ÜZERİNE YAPILAN TARİFLERİN BULUŞTUĞU NOKTALARDAN BİR TANESİ, SORULMAYANI SORDURAN, BAKILMAYAN YERE İŞARET EDEN BİR YAPISI OLDUĞU YÖNÜNDE. BU SORULARI VE BAKIŞI HEM BUGÜNE YÖNELİK HEM DE GEÇMİŞE DÖNÜK KURABİLİYOR SANATÇILAR. KİMİ ZAMAN TARİH SAYFALARINA, ARŞİVLERE UZANARAK ANLATILMAYAN AKTÖRLERİ, SAHNEDE GÖRÜNMEYEN AMA ORADA OLAN KAHRAMANLARI İŞARET EDİYORLAR. BÖYLECE BİR ZAMANLAR OLANLAR, BUGÜN YENİ YAZILAN HİKÂYELERLE ANLATILABİLİYOR. GEÇMİŞTEN ÇIKAN BU KAHRAMANLAR HER ZAMAN İNSANLAR DEĞİL BAZEN ORMANLAR BAZEN DE NEHİRLER OLABİLİYOR. TIPKI HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN’IN TORONTO BİENALİ’NDE SERGİLENMEKTE OLAN REVERIES OF AN UNDERGROUND FOREST / BİR YERALTI ORMANININ TAHAYYÜLLERİ ESERİNDE OLDUĞU GİBİ.
HEYKEL, YERLEŞTİRME, RESİMLERİYLE TANINAN SANATÇI HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN, BU SAYIDA YER ALAN SÖYLEŞİSİNDE “ARŞİVLERLE, KÜTÜPHANE VE GÖRSEL BELGELERİN OLDUĞU KAYNAKLARLA ÇALIŞMAYI SEVİYORUM VE BİR NEVİ BİRÇOK BİLİNMEYENE DAİR İPUCU VERDİĞİNDEN, İPUCU VERMEDİĞİNDE DE BUGÜNÜN GÖZÜNDEN OKUNMAYA AÇIK OLARAK YENİ ANLATILARA DÖNÜŞMEYE MEYİLLERİNDEN ETKİLENİYORUM” DİYEREK ANLATIYOR ARAŞTIRMA SÜREÇLERİNİ.
KASIM ARALIK SAYISINDA SANAT DÜNYAMIZ, ŞEHİRDE SÜRMEKTE OLAN SERGİLERİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDİYOR. İSTANBUL MODERN’DE DEVAM EDEN CANAN TOLON’UN SERGİSİ “SEN SÖYLE”, SALT’TA YER ALAN NUR KOÇAK’IN SERGİSİ “MUTLULUK RESİMLERİ”, GALERİ X-İST’TEKİ TAYFUN GÜLNAR SERGİSİ “BİR ANLIK SESSİZLİK” ÜZERİNE YAZILAR SANATÇILARA ODAKLANMAK İÇİN FIRSAT TANIYOR. ONLARLA BİRLİKTE OSMAN BOZKURT, İZ ÖZTAT, NEDİM GÜNSÜR VE MELTEM ŞAHİN ÜZERİNE BİRER YAZI DA OKURLARI BEKLİYOR.
AHMET HAMDİ TANPINAR’IN BUGÜNE DEK YAYIMLANAN KİTAPLARINDA YER ALMAMIŞ BİR SÖYLEŞİSİ DE ARŞİV SAYFALARINDAN SIYRILARAK KASIM ARALIK SAYISINDA YER ALIYOR. YAZARIN MÜZECİLİK VE TÜRKİYE’DEN ESERLERİN YURTDIŞINDA SERGİLENMESİ ÜZERİNE FİKİRLERİNİ YANSITAN SÖYLEŞİ BUGÜNKÜ DÜNYADA YENİDEN DÜŞÜNÜLMEYE DEĞER.
- Yeraltı ve Yer Üstü Külliyatı - Fisun Yalçınkaya, Hera Büyüktaşçıyan
SANATÇI HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN’IN 1 ARALIK’A KADAR SÜRECEK, CANDICE HOPKINS VE TAIRONE BASTIEN’İN KÜRATÖRLÜĞÜNÜ ÜSTLENDİĞİ TORONTO BİENALİ’NDE YER ALAN ESERİ ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ. SANATÇI AYNI ZAMANDA GEÇTİĞİMİZ AYLARDA BERLİN’DEKİ KİŞİSEL SERGİSİ VE HEYBELİADA’DAKİ KARMA SERGİSİYLE DE İZLEYİCİLERLE BULUŞTU. ŞİMDİ İSE 22 KASIM’DA BAŞLAYACAK SİNGAPUR BİENALİ’NİN HAZIRLIĞI İÇİNDE. FİSUN YALÇINKAYA, HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN’LA SON DÖNEM ÇALIŞMALARINA ODAKLANAN BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİ.
Fisun Yalçınkaya: Öncelikle Toronto Bienali’ne katıldığınız eserinizden ve buradaki çalışmanızdan bahsetmek istiyorum. "Reveries of an Underground Forest / Bir Yeraltı Ormanının Tahayyülleri" adlı eserinizle şimdi artık göremediğimiz ormanları, şehrin içinde kaybolan bir doğa parçasını ele aldınız. Bu eserden biraz bahsedebilir misiniz? Eserin hazırlık ve çalışma süreci nasıl ilerledi?
Hera Büyüktaşçıyan: "Reveries of an Underground Forest / Bir Yeraltı Ormanının Tahayyülleri" yeraltı ve yer üstünün biriktirdiği külliyata, gerek öznel gerek toplumsal gerekse yapı- sal bağlamdaki ‘temellere’ dair bir tür soyutlama. Üzerinde durduğumuz ve bütün tekinsizliğine rağmen soyut ve somut anlamda temellerimizi attığı- mız zeminin, bir zamanlar üzerinde olup sonradan altına gömülen izleri- ne bir tür bakış gibi de okunabilir.
İşin araştırma sürecinde, bienalin kavramsal çerçevesine ilham kaynağı olan Toronto’nun kayıp nehirleri ve yersiz yurtsuzlaştırılarak tarihleri yok sayılan yerli kavimler ve beraberinde kaybolanlar üzerinden yola çıkarak, toplumsal, zamansal izlere ve referanslara odaklandım. ‘Modern kent–modern toplum’ mottosuyla var olanın izlerinin silinerek üzerine inşa edilen kentin tarihi, sadece nehirler değil, birçok yerlinin yaşadığı arazileri de kapsayan ormanlar kaybolarak, kentin yapılandırılması sırasında inşa aracı olarak kullanılıyor. Yok olan ormanlar, yeryüzünden yeraltına geçerek, biriktirdikleri izler ve hafıza ile beraber birer taşıyıcı niteliğinde kenti ayakta tutan görünmez bir role bürünüyor. Kolonyal tarihin başlangıcından günümüze kadar geçen süreçte kayıp ormanların taşıdığı yeryüzü, zamanla değişen, büyüyen insan dalgalarına ve köklerine dair belleklerinin de taşıyıcısına dönüşüyor. Göç tarihinden koparılan kökleri, tarihin tekrarı ile üzerinde durduğumuz zeminimizin sarsılması üzerine düşünürken, daha önceki başka işlerime de ilham olmuş ve bir nevi geçicilik ile kalıcılık kavramlarını aynı anda barındıran bir element olan halı üzerine düşünmeye başladım.
Devamı bu sayıda...
- Bir Mecburiyet Olarak ‘Mutluluk’ - Pınar Üzeltüzenci
GAZETECİ PINAR ÜZELTÜZENCİ, NUR KOÇAK’IN SALT’TA, 29 ARALIK 2019’A
KADAR SÜRECEK SERGİSİ “MUTLULUK RESİMLERİMİZ”İ, NEOLİBERAL DÜNYANIN BİR HİZAYA GETİRME ARACI OLARAK KULLANDIĞI MUTLULUK KAVRAMI ETRAFINDA DEĞERLENDİRDİ.Nur Koçak’ın bugüne kadarki sanat üretiminden yapılan en kapsamlı seçki olan “Mutluluk Resimlerimiz’’ sergisi, müdahale edilmiş kartpostalların, yeniden canlandırılmış aile fotoğraflarının, Türkiye’nin neoliberal tarihinin başlangıcını mimleyen kamusal alan reklamlarının, erotik iç çamaşırı vitrinlerinin ve fetişleştirilen kozmetik nesnelerin hiper gerçekçi bir dökümünden oluşuyor. Nur Koçak’ın sergideki, özellikle iç çamaşırı ve kozmetik odaklı, İstanbul’un devasa reklam panolarıyla sarmalanmasını gösteren eserlerinde, neoliberal ekonomi modelinin sosyal alana yansımasını net bir şekilde görmek mümkün. Ancak Koçak, kamusal alanda vitrin ve panolar vasıtasıyla yapılan mutluluk propagandalarına olduğu kadar mutluluğun aile ve askerlik gibi toplumun “zorla’’ sosyalleştirildiği bazı kurumlar içindeki işlev ve tezahürleri ile de yakından ilgileniyor. Sara Ahmed "Mutluluk Vaadi 1" isimli kitabında mutluluğun başkalarıyla hizalanmayı, doğru yöne bakmayı içerdiğini öne sürer ve bu açıdan mutluluğun toplumsal bir düzenleme olarak işlediğinin altını çizer. Bahsettiği doğru yönler ise önceden ‘birileri’ tarafından ‘iyi’ olarak tasdiklenmiş, dolayısıyla çoktan ‘mutluluk vaat eder hale gelmiş’ yönlerdir. Böylece hizaya gelmek, vaat edilen mutluluğa doğru atılması gereken mecburi bir adım olur. Koçak’ın eserlerinde aile üyeleri ve askerler, temsil ettikleri kurumlar dolayısıyla zaten önceden hazırlanmış beden ve varoluşlarını doğru yön olarak kameraya (ya da birbirlerine) bakıp, doğru şekillerde poz vererek bir kere daha hizaya sokuyorlar. Böylece bir tür pazarlık sonucu uyumlu ve uslu özneler yaratılıyor.
Devamı bu sayıda...
Tayfun Gülnar ve “Bir Anlık Sessizlik” Üzerine: Bir Tuhaf ya da Yorgun Bir Adamın Düş(ünce)leri - Bilge Bal
- Tanpınar’ın Gözden Kaçmış Bir Söyleşisi - Ahmet Ulu
AHMET HAMDİ TANPINAR’IN SÖYLEŞİLERİNİN DERLENDİĞİ KİTAPLARIN DIŞINDA KALMIŞ, 16 MAYIS 1953 TARİHLİ TÜRKİYE GAZETESİ’NDE YAYIMLANAN BİR SÖYLEŞİSİ, AHMET ULU’NUN SUNUMUYLA SANAT DÜNYAMIZ’DA. SÖYLEŞİDE TANPINAR, MÜZECİLİK VE TÜRKİYE’DEN YURTDIŞINA GİDEN VE SERGİLENEN ESERLER ÜZERİNE FİKİRLERİNİ PAYLAŞIYOR. SÖYLEŞİ, TANPINAR’IN MÜZECİLİĞE BAKIŞINI YANSITMASI BAKIMINDAN ÖNEM TAŞIYOR.
Ahmet Hamdi Tanpınar’la yapılan söyleşiler, Tanpınar’ın ölümü üzerine yıllarca çalıştığı İstanbul Üniversitesi Türkoloji bölümü uhdesinde yayımlanan Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi’nin 12. cildinde asistanı Ömer Faruk Akün’ün makalesinde künye bilgileri şeklinde yayımlandı. Bu röportajlar daha sonra Birol Emil tarafından derlenen Yaşadığım Gibi’ye dahil edildi. Eksik kalan, gözden kaçan birtakım röportaj ve anketlerse YKY tarafından yayımlanan "Mücevherlerin Sırrı"nda derlendi. Son olarak yayımlanan Hep Aynı Boşluk’a sonradan farklı araştırmacılarca bulunup yayımlanan birtakım yazılar ve röportajlar da eklendi.
Babıali’nin önemli yayıncılarından Türkiye Yayınevi sahibi Tahsin Demiray’ın yayıneviyle aynı adla yayımlamaya başladığı Türkiye gazetesi çok uzun ömürlü olamadığı için derleyicilerin gazete taramalarında gözden kaçmış olması muhtemel bir yayın.
Bu haftalık gazetenin 16 Mayıs 1953 tarihli ilk sayısında o dönem Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki eserlerin Paris’te sergilenmesi üzerine Hulki Atay konuya ilişkin Mazhar Şevket İpşiroğlu ve Tanpınar’la röportajlar yapar.
Tanpınar sorulara verdiği cevapta eserlerin dışarıda teşhirinden memnuniyetini belirtir ve bazı gazetelerde eserlerin bazılarının kaybolabileceği şeklindeki endişe taşıyan yazıların gereksiz olduğunu söyleyerek eserlerin dışarı çıkmasındaki kazancımızın muhtemel birkaç eser kaybının getireceği zarardan çok daha önemli olduğunu ifade eder.
Devamı bu sayıda...
Yeni Teknolojiler, Felsefe ve Sanatın Birleşimi: Meltem Şahin - Kültigin Kağan Akbulut
Anlamlı ve Ufuk Açıcı Bir Öykü - Mehmet Ergüven
Akbank Sanat Kütüphanesi - Yücel Manyas, Hanife Yalçın
Açık Mektup: Osman Bozkurt’un Çalışmalarında Kamusal Kısa Devre - Nermin Saybaşılı
Meraklar, Sınırlar ve Harikalar Kabinesi - Ali Kayaalp
- Dünyaya Değen Tenler - Nergis Abiyeva
MAÇKA SANAT GALERİSİ 11 EYLÜL - 19 EKİM 2019 ARASINDA “BÜTÜN GEZEGEN İÇERİDEYDİ” SERGİSİNİ AĞIRLADI. EDA GECİKMEZ, CANDEĞER FURTUN, ZEREN GÖKTAN, EROL AKYAVAŞ, YÜKSEL ARSLAN, MEHTAP BAYDU, SEMİHA BERKSOY, SELİM CEBECİ, NEJAD DEVRİM, NERMİN KURA, SEFER MEMİŞOĞLU, NECLA RÜZGAR, ANIL SALDIRAN’IN ESERLERİNİN YER ALDIĞI, 11 EYLÜL - 19 EKİM 2019 ARASINDA ZİYARETÇİLERİ AĞIRLAYAN SERGİYE DAİR İZLENİMLERİNİ SANAT TARİHÇİ NERGİS ABIYEVA KALEME ALDI.
Maçka Sanat Galerisi, 2016’nın sonunda “40. Yıl Arşiv Sergileri” ve 40. yıl kitabı "Görünmeyene Bakmak" ile kapılarını kapatmıştı. Galerinin kapanış sergisi, mekânın yaratıcısı olan mimar Mehmet Konuralp tarafından gerçekleştirilmiş, böylece sanat tarihine kazınacak bir jest nakşedilmişti. MSG, işte bu tarihten yaklaşık üç yıl sonra, 11 Eylül - 19 Ekim 2019 tarihleri arasında Deniz Artun küratörlüğünde “Bütün Gezegen İçerideydi” sergisine ev sahipliği yaptı. Serginin başlığını duyduğum an, Ankara Galeri Nev’in bulunduğu, birkaç kez arşiv için ziyaret ettiğim Gezegen Sokak’ı düşündüm. Sonra bu ifadenin Ursula K. Le Guin’in Mülksüzler kitabından alıntı olduğunu öğrendim. Tam da Mülksüzler’i okuduğum bir ana denk gelmesi; üstelik elimde tuttuğum Mülksüzler’in kapağını, sergide bir çizimi yer alan Deniz Bilgin’in yapmış olması serginin gizemli tesadüfüydü.
Devamı bu sayıda...