- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Semiha Berksoy “Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla”
-
Kategori:
Sergi Kitapları -
Hazırlayan:
M. Melih Güneş -
ISBN:
978-975-08-1741-0 -
Sayfa Sayısı:
254 -
Ölçü:
29 x 23 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Şubat 2010
“İlklerin kadını” olarak bilinen, sanatı uluslararası camiada hayranlıkla karşılanan Semiha Berksoy 100 yaşında! Cumhuriyet dönemi sanatının sembolü olan Berksoy’un 100.doğum yılı nedeniyle Kâzım Taşkent Sanat Galerisi ve Sermet Çifter Salonu’nda iki sergi açıldı.
Sergiye eşlik eden sergi kitabında, Berksoy’un yaşamına, sanatına ışık tutan resimler, otoportreler ve desenlerin yanı sıra kıyafetleri, fotoğrafları; Nâzım Hikmet, Fikret Mualla ve Celal Esad’ın kendisine hediye ettiği eserler yer alıyor. Kitapla birlikte Semiha Berksoy ile yapılmış söyleşilerden oluşan bir DVD’de hediye olarak veriliyor.
“à la Semiha”
M. MELİH GÜNEŞ’in yazısından alıntı:
“Semiha Berksoy, cesaretinden aldığı güç ve özgüvenle ilklerin kadını olmayı başardı:
İlk sesli Türk Filminde oynayan kadın aktör,
Türkiye’nin ilk operasında söyleyen soprano,
Avrupa’da sahneye çıkan ilk Türk kadını,
Türkiye’nin ilk profesyonel kadın opera sanatçısı,
Bedeni dahil her şeyiyle ilk “külli” sanatçımız…
Namık İsmail atölyesinde aldığı resim eğitimini kendi üslubuyla geliştirip ömrünü resmetti. Belki de bu yüzden hiçbir resmini satmaya ya da armağan etmeye kıyamadı. Resimleri ömrünün bir parçası, çocuğuydu adeta.
Kimseye müdanaası olmayan Semiha Berksoy resimlerini yaparken de “Başkaları ne düşünür?” kaygısını taşımadı. Onun en büyük kaygısı, yapıtlarında ifadeyi abartısız ve dolambaçsız verebilmekti.
Özellikle portrelerinde bu kaygı daha iyi anlaşılır, sanki portresi yapılanın suretini değil de ruhunu görür, aklınızla dokunursunuz bu ruha.
Yıllar geçtikçe sanki bu portreler de yıllarla birlikte yaş alır, bilgeleşir. Ama Semiha Berksoy hep genç kalır; düşüncesi ve enerjisiyle hep genç, hep cesur, hep daha ötede ve bilge...”