- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Gece Kelebekleri
-
Kategori:
Edebiyat / Yazılar -
Yazar:
Doğan Yarıcı -
ISBN:
975-08-0845-2 -
Sayfa Sayısı:
100 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2004
Neredeyse on yıldır kitap yayımlamayan Yarıcı'nın kısa hikâyelerinden oluşan Gece Kelebekleri YKY'nin Yeni Yazı dizisinden çıktı. Doğan Yarıcı, ayrıntıda kaybolan "an"lara küçük ama etkileyici vuruşlar yaparak, yalın bir dille minimal bir anlatımın tadını çıkartıyor. Az söze sığdırılan "öz" hikâyeleri; uçuculuğun ve rastlantının hayatımızda ne kadar önemli ve kurucu bir öğe olarak yer aldığını hatırlatıyor.
Eş Senin gözünden nasıl görünüyor yatağın üzerine atıverdiğim pijamalarım, mutfakta bir köşede unuttuğum (kahve yaparken gözüne ilişiveren muhtemelen) pilli tornavidam, tıraş olmam banyoda sen yıkanırken, uyurken yanı başında uyumadan oturmam? Yaşantım nasıl görünüyor senin baktığın yerden? Senin gözlerinden? Acil Beklemiş et yemek, bir köftenin kıyma halini dolapta birkaç gün gözlemek. Duaları unutmuşum. İspiyon Ne kadar oyuncağımız varsa, o kadar ihmal edildik. Bir bardak su Dünyanın neresindeler kim bilir. Adamın biri karısından bir bardak su istiyor. Kadın, öylesine akan suya “seni sevdiğime vereceğim” diye bakıyor, bir mideye inecek aldırışsız suya bakar gibi değil. Adam suyu kana kana içiyor, bir ruhu giyer gibi. Oh çekiyor, karısına teşekkür ediyor. Kim bilir dünyanın neresinde, kim bilir kaç bardak mutfak süzgülerinde kuruyor. Gölgede tavla Melisanın altında, biraz ötenizde kankırmızısı güller, heyecanla tavla oynuyorsunuz. Yenildiğinizi anlıyorum ayaklarınızdan. İçe dönük parmaklarınız, terliğin ucundan çimlere taşmış. Bu cömert öğlen güneşinin altında ikiniz de ne denli mutlusunuz. Bir kardeşin bir kardeşi yenmesi bağışlanabilir bir şey, sayılmaz zaten, mahsusçuktan. Karatahta Anne bana bak. Baba beni gör. Baba beni sev. Anne beni koru. Baba tut bak, kalbim. Anne al bak, aklım. Nasıl Kızlar büyüyünce, nasıl da annelerine benziyor. Yaşlanınca kızlar, annelerine nasıl da dönüyor. Anneler kızlarının kendilerine benzeyeceğinden nasıl emin olamıyor. Anneler yaşlı kızlarının kendilerine benzediğini nasıl da kabullenemiyor. Çocuklar yaşlıların, yaşlılar çocukların peşini nasıl da bırakmıyor.