- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Doğalcılık ve Din Arasında - Felsefi Denemeler
-
Özgün Adı:
Zwischen Naturalismus und Religion - Philosophische Aufsätze -
Kategori:
Cogito -
Yazar:
Jürgen Habermas -
Çeviren:
Ali Nalbant -
ISBN:
978-975-08-1702-1 -
Sayfa Sayısı:
336 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Kasım 2009 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
3. Baskı / Ocak 2019
Jürgen Habermas’ın 2000’li yıllarda kaleme aldığı makalelerden oluşan Doğalcılık ve Din Arasında - Felsefi Denemeler’in merkezinde, zamanımızın entelektüel durumunu belirleyen iki eğilim arasındaki gerilim var: Doğalcı dünya görüşünün yaygınlaşması ve dini taassupların siyasi etkisinin artışı.
Habermas bu denemelerde bir yandan doğalcı kültürel evrim anlayışının önemine değinirken bir yandan da toplumsal ve kültürel rasyonelleşmenin sekülerleştirici etkilerini yorumluyor. Kitabın birbirinden bağımsız ama yakından ilişkili denemelerinde, metafizik sonrası dünyada dinin toplumsal hayattaki önemi ve sekülarizmin sınırlarını göz ardı etmeden yapılacak bir felsefi eleştirinin kaçınılmazlığı vurgulanıyor.
İki Düşünsel Motifin Yaşamöyküsel Kökenleri
Sizlere yaşamımda geçtiğim yollar ve kişisel deneyimlerim hakkında basit bir dille öğretici bir şeyler söylemem ricası karşısında yaşadığım zorluğu itiraf etmek isterim. Başkan Inamori’nin ödül alanlardan ricası şuydu: “Please talk about yourself” – “Tell us how you overcame hardships, what your guideline was when standing at the crossroads of your life” [“Lütfen kendinizden bahsedin” – “Bize zorlukları nasıl aştığınızdan, yaşamınızın kavşak noktalarına geldiğinizde kılavuz ilkelerinizin ne olduğundan bahsedin”]. Filozofların yaşamı genelde, dışsal olaylar açısından yoksuldur. Ki filozoflar da zaten genelde kuramsal alanda daha rahat hareket ederler. Bu nedenle, özel konulardan bahsederken yaşadığım ketlenmeyi, ilk önce özel alanın kamusal alanla ilişkisi üzerine kuramsal bir uyarıyla açıklamama izin verin.
Bunun için, iki tür kamusallık arasında bir ayrım yapmak faydalı olur. Medyanın çok önemli bir role sahip olduğu günümüz toplumunda kamusallık, şöhret kazananlara, kendilerini sergileyecekleri bir ortam olarak hizmet etmektedir. Görülebilirlik veya tanınmışlık, kamu karşısına çıkışların asıl amacıdır. Yıldızlar, kitlesel medyada bu şekilde varolmanın bedelini, özel ve kamusal yaşamlarının birbirine karışmasıyla öderler. Siyasi, bilimsel veya yazınsal tartışmalara katılmanınsa başka bir amacı vardır. Bir konu üzerinde uzlaşmaya varmak, bu bağlamda kişisel olarak kendini sergilemenin yerini alır. Bu durumda, kamu izleyicilerden veya dinleyicilerden oluşan bir uzam değil, birbirine soru yönelten ve soruları yanıtlayan konuşmacılardan ve muhataplarından oluşan bir uzamdır. Söz konusu olan bakışları üzerine toplamak değil, açıklamaları değiş tokuş etmektir. Ortak bir konuya odaklanan tartışmaların katılımcıları, özel yaşamlarına adeta sırtlarını dönerler. Kendilerinden bahsetmeleri gerekmez. Kamusallık ve özel alan birbirine karışmaz, tersine birbirini tamamlayıcı bir ilişkiye girer.