Yaşadığım Günler

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Bir Cumhuriyet dönemi girişimcisinin günlüğü.
“Doğulu, eleştirirken düşüncenin, yönetirken duyguların adamıdır. Muhalif iken en parlak fikirlerin savunucusu, iktidara geçince de kişisel isteklerinin takipçisi kesilir.”
“Doğulu, eser veren insan olmaya pek heveslidir. Yaratılan eserin bakımı ve korunmasında ise aynı hevesi taşımaz.”
“‘Böölük duur! Geriye dön! Marş marş!’ demek geliyor içimden. Nereye kadar? Atatürk’ü kaybettiğimiz güne kadar.”
Başta Mustafa Kemal ve İsmet İnönü olmak üzere, döneminin önde gelenlerinin övgüsünü kazanmış bir girişimcinin, Kâzım Taşkent’in (1894-1991), 1940’tan 1978’e dek tuttuğu yaşam notları...

Yaşamım boyunca, aile hayatımdan iş ve politika hayatıma kadar her olay, beni, Doğulu ve Batılı kavramları üzerinde düşünmeye yöneltmiştir.

Yüksek öğrenimimi Batı’da yaptım. 1925 başında memlekete döner dönmez, Atatürk’ün çağdaş bir toplum çağdaş bir devlet hayatı yaratma atılımlarının içinde buldum kendimi. Görevler aldım. İşler içinde, köylüsünden işçisine, en küçük teknisyeninden en üst bürokratına, politikacısına, devlet adamı na kadar, her düzeydeki insanımızı ve onların topluluklarını tanıdım. En üstün nitelikler yanında en akla gelmez ilkellikler, çalışkanlıklar ve tembellikler, gönül verişler ve en küçük sevgiyi kıskanmalar, zamanla değişen psikolojiler ve davranışlar, hep iç içe, yan yana yaşamımı dolduruyordu; ve bende, bu çelişkilerin sırrını yakalama, nedenlerini anlama tutkusunu yaratı yordu.

Tanzimat’tan beri Batılılara benzemeye özeniriz. Yüzyılın ilk çeyreğinden sonra büsbütün görkemli hale gelen Batı tekni ği, Batı ilmi, Batı yaşamı karşısında, “Doğuluları Batı uygarlığı na ulaşmakta engelleyen ne var?” diye düşünüp dururuz. Ben de çok düşünmüşümdür. ‹şlerim ve yaşamım, bir gözlemci olarak, insanları ve toplumları yakından izlememe, onlardaki Doğulu taraşarı bulup çıkarmamam, Batı dediğimiz çağdaş yaşama erişmekteki güçlüklerimizi anlamama büyük ölçüde yardım ediyordu. Buna, ülkemin ve dünyanın çok hareketli bir döneminde uzun bir yaşama erişmenin talihini de eklemek gerekir. Bugün 85 yaşındayım ve ilk gençlik yıllarından beri hayatın içinde, olup bitenlerin bilincindeyim. Bir özelliğim de not tutmasını bilmekti. Her olay karşısında düşüncelerimi, duygularımı, kısacık da olsa notlar haline getirdim; ve günün birinde, baktım ki, yaşamı kapsayan her konuda yığınla düşünce ve duygu biriktirmişim.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.