Toplu Oyunlar - Bütün Yapıtlarına Doğru

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Haksızlığa uğramış, acıyı tatmış, dostluğu bellemeye çalışmış, üçkağıtçıların elinden yakasını kurtarmaya gayret eden, yenilgiyi yengiye dönüştürmeye uğraşan kahramanlar. İnsanların ve hayvanların kurban olmaktan öteye gidemediği bir dünya. Ve yolumuzu ışıtan şiirsel bir dil. Büyük bir ozandan şiir tadında oyunlar.

Hiçbir özelliği olmayan, ama içinde yaşayanların geçim sıkıntısı çekmediğini belli eden bir oda. KADIN, boynunda, zincire asılmış acayip bir saat taşımaktadır. Koyu renk akşam giysisi içindedir. Omzunda da bir atkı vardır.

KADIN: Fırtına başladı, sesleri duyuyor musun?

ADAM: Yok canım, yanılıyorsun.

KADIN: Fırtına diyorum sana, onu iyi tanırım.

ADAM: Peki, senin dediğin olsun. Ama ne olur, (Saatı gösterir.) sakla onu bir yere. Kimse görmesin.

KADIN: (Saatı sımsıkı tutmaktadır.) Saklayamam. Nereye saklayabilirim. Hem boynuma asılı, hem gittikçe büyüyor.

ADAM: Üstünü ört bari. Şimdi gelecek. Ona nasıl anlatırız?

KADIN: Derim ki, o, bir saat. Gördüğün gibi... Bir saat. Alelade bir saat.

ADAM: İnanmaz. Gittikçe büyüyor. Tıkırtısı gittikçe artıyor. İçinde canlı bir şey olduğu besbelli.

KADIN: Evet, besbelli. Anlasın varsın, daha iyi. Korkuyor musun yoksa?

ADAM: Korkmuyorum. Kormadığımı biliyorsun. Ama nasıl anlatmalı ona ki, elimizde değildi...

KADIN: (Dalgın) Elimizde değildi...

ADAM: Aynı anda gördük onu. Kimsecikler yoktu yanımızda, yöremizde. Ellerin sımsıcaktı....

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.