Tepedeki Yabancı

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

“Aklım kıraç, çıplak, vahşi şeylerden kopamıyormuş gibi, batan imparatorlukları, sürgündeki yazarların bombalanan çalışma odalarını, dünyaya dağılmış yertsiz yurtsuz insanları, ölümün on bin küsur kapısını düşündüm...”
 
Bu güzel ve esrarengiz kitap bir yapbozun parçaları gibi birbirine kenetlenen gezi, anı ve eleştiri yazılarından oluşan bir bütün mü, yoksa gizli bir roman mı?
 
Daha önceki düzyazı yapıtlarında okurlarını Avustralya ve Uzakdoğu’da unutulmaz yolculuklara çıkartan şair ve yazar Şavkar Altınel bu defa kendine özgü bakışını otuz yıldan uzun bir süredir yaşamakta olduğu Britanya’ya çeviriyor, kuzeydeki bu adanın hiçbir sıradan turistin bilemeyeceği köşelerine uzanıyor, Conrad ve Eliot gibi Britan-ya’ya dışarıdan gelen başka edebiyatçıların yaşadığı ve yazdığı yerlerde dolaşıyor, özel hayatından merak uyandırıcı kesitler sunuyor ve çevresine yabancı bir gözle bakarken her şeyin güzelliği kadar korkuçluğunu da görmekten kendini alamıyor
 
Üç büyük “Y” -Yabancılık, Yolculuk ve Yazı- çevresinde dönen bu alabildiğine değişik yapıtı okuyunca sarsılacak, düşüncelere dalacak, Britanya’yı, Altınel’i ve belki de kendinizi daha iyi tanıyacaksınız.

İskoç Oyunu

Londra’dan Edinburgh’a uçmak kısacık bir yolculuk. Pazar olmasına rağmen oldukça kalabalık olan havaalanından kalkmamızın üstünden bir saat bile geçmeden “Kemerlerinizi bağlayın” ışıkları yanıp inişe geçtik, birkaç dakika içinde de şehrin gri yapılarıyla sokakları aşağıda belirdi. On dört ay önce geldiğimizde geri plandaki tepelerin doruklarında kar vardı. Bu sefer Mayıs olduğundan kar yok, ama gök İskoç ruhuna uygun bir şekilde ölgün ve puslu. Bir ulusun bir “ruhu” ya da “kimliği” olduğu ileri sürülebilir mi? Son yıllarda herkesin çok sevmeye başladığı “genelleme yapılamaz” genellemesine rağmen, evet. “Evleri gibi yürekleri de taştan bir halk,” demişti Hazlitt. Ama bence bu doğru değil. İskoçların önemli bir bölümünün sergilediği özellikler, taş yüreklilikten çok, endişe, karamsarlık, inatçılık ve bir türlü kelimelere dökülemeyen ve dolayısıyla da her zaman şiddete dönüşmeye hazır olan bir öfke. Küçük bir adayı çok daha zengin ve güçlü bir ulusla paylaştıkları için sürekli olarak ikinci planda kalan insanlar için bunlar doğal belki de.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.