Takvim Zamanın Efendisi midir?

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Genel Kültür Dizisinin bu son kitabı, toplumsal yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası olan takvimleri ele alıyor. Roma’dan günümüze dek takvimlerin geçirdiği değişimleri gözler önüne seren kitap, tarihlerin bilimsel ve teknik tarihinin izini sürüyor. Ancak bunu yaparken siyasete ve özel takvimlere de sık sık değiniyor. İnsanların zamanı parçalara ayırma ve zamanı değerlendirme konularındaki farklı çabalarını gözler önüne seriyor.

Toplum içinde yaşamak için bir gereç

Maya, Aztek, Galya, Yunan, Roma, Çin, Yahudi, Kıpti, Müslüman takvimleri... Zamanı düzenleme uğraşı bütün toplumları ilgilendirmiştir. Gerçekten de, birlikte yaşayabilmek adına, zamansal kaynakları, herkes için aynı olacak bir çerçeveye oturtmak zorunludur, böylece insan ilişkileri düzene girer.

Takvim, zamanın günlere, aylara, yıllara bölünme sistemi olarak, gökcisimlerinin dönüşlerinden yola çıkarak hazırlanmıştır ve toplumların bu yaşamsal gereksinimini karşılamıştır. Felsefeci Paul Ricœur’ün söylediği gibi, evrensel zamanla her bireyin yaşadığı zaman arasında bir köprü oluşturup, evrensel zamandan, yaşanılan zamandan farklı, herkesçe anlaşılabilecek, toplumsal bir zaman yaratır.

İki temel işlevi vardır: zamanı düzene koymak ve ölçmek. Zamanı düzene koymak demek, bir yaşam ve bayram çerçevesi oluşturmak, iş ve tatil günlerini belirlemek, gelenekleri sabitlemek ve böylelikle bir toplumun üyeleri arasında simgesel bir bağlantı kurmak demektir. Her toplumun kendi kimliğini açığa vuran bir takvimi vardır. Zamanı ölçmek demekse, yılın, ayın, ara dönemlerin uzunluğunu, olabilecek en nesnel yaklaşımla süreleri belirlemek ve bunları doğrulamak demektir. Başka şekilde söylemek gerekirse, seçili zamansal yasalardan oluşmuş bir düzen sağlamak ve o düzeni korumak demektir.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.