- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Sırlarla Dolu Konak
-
Kategori:
Doğan Kardeş / Roman -
Yazar:
Filiz Özdem -
Yaş Grubu:
10 - 15 yaş -
ISBN:
978-975-08-2303-9 -
Sayfa Sayısı:
120 -
Ölçü:
13.5 x 19.5 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Temmuz 2012 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
13. Baskı / Temmuz 2023
Filiz Özdem’den yeni bir ilkgençlik romanı:
Çok sevdiği dedesini ve babasını bir kazada kaybeden Yiğit’in hayatında büyük değişiklikler olur. Alıştıkları hayattan koparak yaşadıkları şehirden ayrılıp annesi, kız kardeşi ve babaannesiyle İstanbul’a taşınırlar. Yeni hayatına güçlükle alışan Yiğit, arkadaşı Mehmet’le gizlice girip çıktıkları terk edilmiş konakta bir gün davetsiz bir misafir bulur. Ve o dakikadan sonra hepsinin hayatı, tahmin bile edemeyecekleri şekilde değişir.
Şaşırtıcı rastlantılarla ağların ince ince örülüp birbirine bağlandığı "Sırlarla Dolu Konak", Filiz Özdem’den hayaller, rüyalar, geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği; sevgi, dostluk, acı, umut ve vefa üzerine etkileyici bir ilkgençlik romanı.
“O gece çok tuhaf rüyalar gördüm.
Cebimde bilyeyle yolda yürüyordum. Elimle cebimdeki bilyeyi çevirip duruyordum. Derken, geçmekte olduğum ağaçlı yol bitiyor, önümde göz alabildiğine bir vadinin uzandığı bir yükseklikte buluyordum kendimi. Bilyeyi cebimden çıkarıp yüz hizamda tutarak parmaklarımın arasında çevirmeye başlıyordum. Çevirdikçe bilye büyüyor, ben de büyülenmişim gibi kendimi onun içinde buluyordum. Bilyenin içinden başka bir dünyaya çıkıyordum. Çıktığım dünyada da elimde bilyeyle buluyordum kendimi. Orada da bilyeye bakarak parmaklarımın arasında çevirmeye devam ediyordum. Bilye yine büyüyor, yine beni içine alan bir başka dünyada buluyordum kendimi. Bu böyle sürüp giderken kan ter içinde yatağımdan fırladım. Bu ne acayip bir rüyaydı böyle!”