Sinemasının Aynasında Türkiye

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Sinemasının Aynasında Türkiye

Strasbourg’un en önemli sinema yuvası olan Odyssee’de, son onbeş yıldır, kasım ya da aralık ayında Türk filmleri haftası düzenleniyor. Oğuz Demiralp, bu etkinlik çerçevesinde gösterilen Türk filmleri üzerine, bir sinema eleştirmeni iddiası ve edasıyla değil, seyirci niteliğiyle kaleme aldığı yazılarla Türkiye’yi okumaya çalışıyor, belirli bir dönemiyle Türk sinemasının odağında toplumsal meselelerimizi işaretleyip, her zamanki titiz ve net denemeci üslubuyla belirginleştiriyor.

Perde Açılırken

Strasbourg’ da aşağı yukarı on beş yıldır her kasım ya da aralık ayında on beş gün boyunca Türk sineması rüzgârı eser. Hem son yılın en iddialı filmleri, hem de bu filmlerde payı olan ünlü oyuncular, yöneticiler ve nice sinema kişisi Türkiye’ den Strasbourg’ a gelirler. Türk sinemasını yakından izleyenlerin yıllık takvimine yerleşmiş bir etkinliktir bu. 

Baş düzenleyicisi Strasbourg’ da yerleşik koca bir Türk’tür: Faruk Günaltay. Strasbourg’ un en önemli sinema yuvası, bizdeki eski deyimiyle sinemateki olan “Odyssee”nin yöneticisidir Günaltay. Avrupa’ da ismi bilinen, sayılan bir sinema adamıdır. Elindeki olanakları Türk sinemasının yararına sunar. Bir yandan “Eurimages” yoluyla Türk filmlerine kaynak sağlamaya çalışmıştır: Başarılı olmuştur. Öbür yandan da nice Türk filmini Avrupa’ nın orta yerine taşımayı sürdürmektedir. Atadan sinemacı eşi Dilek ile birlikte her yıl bir göz gönül şöleni gerçekleştirirler.
1996’ dan beri bu şölenlerin bazılarına ben de katıldım. Gösterilen filmler hakkında seyircilere dağıtılan tanıtma kitapçıklarına, o bağlama göre yazılar yazdım. Sinema eleştirmenliği taslayacak değilim. Bir sinema seyircisi olarak baktım filmlere. Nitelikleri üzerine yargıçlık yapmaya kalkışmadan gördüğümün bende uyandırdığı düşünceleri, izlenimleri, çağrışımları kısaca kâğıda geçirdim. Birikti yazdıklarım. Yayımlanmamış olan başka Türk sineması yazılarım vardı. Yenilerini de yazdım. Gerçi sistemsiz seyredilmiş filmler, yazılmış metinler... Ama olsun! Hepsini bir an önce kitapta toplamalı, bu tür denemeler daha sürse de gecikmemek yeğdir dedim. İlk görünüşte, bu tür yazıları bir kitapta toplamanın nedeni zaman rüzgârına daha iyi dayanabilmelerini sağlayacak bir barınağa yerleştirmektir. Bununla birlikte, yazıların bir araya gelince birbirini bütünlemeye yöneldikleri de söylenebilir. Seyirci, üzerine yazdığı Türk filmlerinde Türkiye’ yi okumaya çalışmıştır.
Ancak, bu kitabı asıl mutlu kılacak olan, Avrupa’ nın orta yerinde Türk sinemasına yurt kurmuş öncü bir Türk’ ün çabalarına Türkiye’ den bir teşekkür olarak okunabilmektir.


Kitabın başlığı Günaltay’ın “Türk Sinema Günleri”ndan birine verdiği Fransızca başlıktan aktarmadır.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.