Silgiler

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Katil kurbana ateş ediyor, kurban ölüyor, dedektif olayı çözüyor... Silgiler kesinlikle klasik bir polisiye değil. Kral Oidipus'a göndermelerle yüklü, zeka ve mizahla kurulu, yepyeni bir biçimle yazılmış alışılmadık bir dedektiflik öyküsü. Fransa'da 1953 yılında yayımlanan Silgiler nihayet Türkiyede...

Her şeyi açık seçik görmesine gerek yok, ne yaptığını bile bilmez zaten. Hâlâ uykuda. Hareketlerinin her ayrıntısı çok eski yasalar tarafından yönetilmekte, dolayısıyla, insanca niyetlerin yol açtığı dalgalanmalardan da etkilenmiyor; her saniye katıksız bir hareket demek: yana doğru bir adım, iskemle otuz santim öteye, masa bezini şöyle üç defa dolaştır, sağa doğru yarım dön, iki adım ileri, her saniye belli, kusursuz, eşit, çapaksız. Otuz bir. Otuz iki. Otuz üç. Otuz dört. Otuz beş. Otuz altı. Otuz yedi. Her saniyenin kendi, kesin yeri var. Ne yazık ki, kısa bir süre sonra, zaman efendi olmaktan çıkacak. O gün olup bitenler, ne denli önemsiz olsalar da, kendilerini kuşatan kuşku ve yanlışla sarıp sarmalanacaklar, kısa bir süre sonra işe koyulacaklar, aşama aşama en ideal düzenlemeye girişecek, sinsice, şurada burada işleri tersine çevirecek, zamanı kaydıracak, işleri karıştıracak, eğip bükecek, yavaş yavaş işlerini tamamlayacaklar: sonuçta ortaya çıkansa, kışın başlarında bir gün olacak, plansız, yönsüz, anlaşılmaz ve canavarca.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.