- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Sesini Aramayan Şiir
-
Kategori:
Şiir -
Yazar:
Serhat Uyurkulak -
ISBN:
978-975-08-1772-4 -
Sayfa Sayısı:
80 -
Ölçü:
16 x 16 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Nisan 2010
düşün su bile daha duyulur daha tınlamalı bir şey olmuş
her şey yeni her şeyde bir ağız
birbirimizin dilini sökmemize gerek yok artık
sırtımızdaki bu babil artığı dev kayayı
aklın en dik yokuşuna sürüp durmamıza gerek yok
çünkü anlamıyor musun
şiir kadar âdil bu curcunanın çocukları
SONSUZ ÖĞLEN
dilimin döndüğü bütün gecelerden bir şal diktim sana
bu şala sarınmazsın
çünkü çıkmazsın esnediğin ısındığın o sonsuz öğlenden
bunun için anlayamazsın
aslında neden bu kadar zor geceden şallar dikmek yerine
eğilip seni öpmek
bir ayın altında durup
sularla bir susup sularla bir konuşmak
neden bu kadar zor
bütün deliksiz bir günün ortasındasın sen
bütün aynalarla aranda hiç durmadan dönen
ateş rengi bir şemsiye var
bütün aynalarda bir karpuzun dışına çevrilmiş
dilim dilim dönen yansıması
daha tohumundayken kurumuş çekirdekleri
bir tanesi yetmez mi anlatmaya
kabuğuna sokulmuş bekleyen bembeyaz gecemi
onun da içine bakmazsın
neden bakasın ki içinden söküp attığına
şu sorunun gözlerine dikip gözlerini
hiç kırpmadan kırpıştırmadan kendini
neden bu kadar zor
neden bu kadar zor
neden bu kadar zor
hadi iki dudak düşün durduğu yerde çatlayan
çölde iki kum tanesi
dünyanın en uzun gecesini hatırlayan
ama esnediğin ısındığın o sonsuz öğlenden çıkmazsan
bunu düşünemezsin