Roman Kurgusu ve Yapısal Çözümleme - Michel Butor’un Değişim’i

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Bu inceleme, edebiyat göstergebiliminin verilerinden ve yeni-roman konusundaki araştırmalardan esinlenerek “roman kurgusu”na yönelik bir yaklaşım biçimi (yöntem) belirlemeyi ve bu yaklaşımı da Michel Butor’un  La Modification (Değişim ya da Değişme) romanına uygulamayı (çözümleme)  amaçlıyor.
Roman Kurgusu ve Yapısal Çözümleme, “anlatı laboratuvarı”ndan geçmiş ve bugün artık “entelektüel anlatı”nın en yetkin örneklerinden biri olarak gösterilebilecek La Modification’un anlatım ve içerik açısından kurgulanışını araştıran bir “yakın okuma”; romanın anlatım boyutundaki  “girift” ama “dizgeli” yapısını hem değişik zamanların dağılımı ve değeriyle hem de içerikteki anlatı evreniyle birlikte ele alan bir “çözümleme”.
Bir yolculuğun yazılışını olduğu kadar bir yazılışın yolculuğunu da sergileyen La Modification’un incelendiği Roman Kurgusu ve Yapısal Çözümleme, her metin gibi, kendi “örnek okur”unu bekliyor.

I. 1. Yöntemsel Yaklaşım

Toplumun “edebiyat” (ya da “yazın”) diye adlandırdığı bir olgu vardır. Nedir bu olgu? Verilebilecek ilk yanıt, belki de anlatım ve içerik sözcüklerinin kaynaşmasıyla oluşan bir tanımda belirecektir. Gerçekten de ana sorun, anlamlı öğelerin “anlatılış” biçimidir. Anlam evreninin, biçimsel kurgu eşliğinde yeni değerler kazanmasını simgeler yazın: Birbirinden bağımsız biçim ve anlam birimlerinin aynı bağlam içine girerek birbiriyle çatışmasını, giderek kaynaşmasını gerçekleştiren değerlerdir bunlar.

Yapısal kurguyu oluşturan birimlerin, Ferdinand de Saussure’in deyişiyle göstergelerin etkinlikte bulunduğu böyle bir kaynaşmanın özelliği, ilkin iletişim kavramıyla belirlenir. İletişimi oluşturan öğelerin bir yanında konuşanın (bu bağlamda yazarın ya da metin içindeki anlatıcının) öbür yanındaysa dinleyenin (bu bağlamda okurun ya da kendisine-anlatılan-kişinin) varlığı tartışılmaz. Ancak, iletişimin gücü, göstergelerin kullanımına, bir bağlam oluşturan birimlerin eklemlenme düzenine bağlıdır.

İletişim olgusunun yanı sıra bir başka önemli sorun da öznenin, eylemin, tümleçin (ya da nesnenin), Algirdas Julien Greimas deyişiyle eyleyenlerin bağlam (olayörgüsü) içindeki görevidir. İletişime değer katacak olan da bu eyleyenler düzeninin kuruluşudur. Ancak, burada hemen bir açıklama yapmamız gerekir.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.