Orkestrasyon - Çalgılama ve Orkestralama Sanatı

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

"Orkestrasyon - Çalgılama ve Orkestralama Sanatı" sadece orkestrasyon teknik ve estetiğini değil, aynı zamanda bir partisyonu nasıl değerlendirip ondan nasıl zevk alınacağını öğrettiği için de akademisyenlere, profesyonel müzisyenlere ve müzikseverlere yardımcı olacak teorik ve pratik bir rehber kitabıdır.

Geçmişin ve günümüzün orkestra aletlerini bütün ayrıntılarıyla anlatan bu çalışma, orkestrasyon konusunu geleneksel ve modern tekniklerle eksiksiz bir şekilde ele alır. Öğrenciler tarafından tekrar orkestralanması amacıyla, tanınmış eserlerden hazırlanan 50 adet partiçel (yoğunlaştırılmış partisyon) egzersizlerinin yanı sıra örneğin yaylı çalgılar için çoksesli basışlar, doğuşkanlar, trombon glissandoları gibi karmaşık konular, uygulamalı örneklerle ve ilk defa bu kitapta açıklanan tekniklerle öğretilir. Elli adet partisyon ve yedi adet 20. yüzyıl bestesi alıntısının sistematik analizinde pek çok çalgılama ve orkestralama teknikleri anlatılmıştır. Kitabın sonunda ise, gereğinde çabuk başvuru yapılabilmesi için listeler hazırlanmış ve bu listelerde sıklıkla kullanılan çalgıların ses alanları, çalgı adlarının ve kullanılan müzik terminolojisinin Türkçe, İtalyanca, Almanca, İngilizce ve Fransızca karşılıkları verilmiştir.

Prof. Dr. Ertuğrul Sevsay Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nde 25 yıldır orkestrasyon dersleri vermektedir. Bu konudaki bilgi ve çalışmalarının sonucunda orkestrasyon konusunu sadece besteci ve aranjörlerin değil, aynı zamanda orkestra şefleri ve tonmaysterlerin de yararlanabileceği boyutlara getirmiştir. Sevsay’ın ders, konferans ve seminerler verdiği düzinelerce uluslararası okuldan aldığı izlenimler, edindiği tecrübeler bu kapsamlı kitabın ortaya çıkmasında ve orkestrasyon alanındaki pedagojik eksiklerin giderilmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Almanca ve İngilizcesini aynı zamanlarda yazdığım bu kitabı Türkçeye çevirme fikrini bana Türkiye’deki seminerlerime katılan öğrenciler verdi. Orkestrasyon konusunun Türkiye’de de ele alınış şeklinin misafir hoca olarak ziyaret ettiğim ya da bir süre çalıştığım pek çok ülkedekinden çok farklı olmadığını, yani bu konunun besteciler ya da teorisyenler tarafından öğretilmeye çalışıldığını; çoğu okulda ayrı bir ders olarak bile ele alınmadığını; kimi yerde kompozisyon derslerinde yüzeysel bir şekilde bahis konusu edildiğini; orkestrasyonun besteciler için olduğu kadar orkestra şefleri ve tonmaysterler için de fevkalade önemli olduğunun günümüzde bile gerektiği gibi fark edilmediğini; orkestrasyon sanatının bestelenen bir eserdeki seslerin çalgı ve çalgı gruplarına dağıtılmasından ibaret olduğunun zannedildiğini; bir eserin estetiğinde ve formunda orkestrasyonun nasıl hayati bir rol üstlendiğinin farkında bile olunmadığını gördüm. Nitekim yazılan tüm dillerdeki kitaplara bir göz atacak olursak orkestralamanın sadece bir teknik işlem olarak ele alındığını görürüz ki biz buna “çalgılama” ya da “enstrümantasyon” diyoruz (bkz. sayfa xv).

Büyük isimler yapmış orkestra şeflerinin ve orkestraların canlı yorumlarını ya da teknik açıdan mükemmel olan stüdyolarda usta tonmaysterlerin nezaretinde yapılan kayıtları dikkatle değerlendirdiğimizde, elde edilen sonuçların, çoğunlukta bestecilerin partisyonlarında amaçladıklarından çok farklı olduğu kolaylıkla görebiliriz. Büyük müzisyen ve teknik adamların bu hataya düşmelerinin en önemli nedeni orkestrasyon konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarıdır.

Öte yandan günümüzde orkestrasyon, besteciliğin yanı sıra hızla gelişen aranjörlük ve medya (örneğin film/reklam) müziği dallarında, hatta elektronik müzik besteciliğinde bile inkâr edilemez bir öneme sahip olmuştur. Çarpıcı bir şekilde çalgılanmış kısacık bir reklam müziğinin bile ne kadar etkili olabileceği tartışma konusu bile değildir.

Ülkemizde orkestrasyon konusunda kapsamlı bir kitap olmadığı çeşitli vesilelerle dikkatime getirilmiş ve bu nedenle kitabımın Türkçeye çevrilmesinin orkestrasyon konusuna ilgi duyanlar için faydalı olacağı söylenmiştir. Elinizde tuttuğunuz bu kitapla eğer bu amaca mütevazi bir şekilde hizmet edebildimse kendimi bahtiyar sayarım.

Aşağıda isimlerini okuyacağınız dostlarım ve meslektaşlarım bu çalışmamın çeşitli safhalarında benden kıymetli desteklerini esirgemeyerek beni ihya etmişlerdir. Hepsine sonsuz teşekkürü bir borç bilirim:
Değerli sanatçı ve akademisyen, usta kemancı Cihat Aşkın’ın ülkemizde çok sesli müziği yaymak için giriştiği çalışmaların kapsamında 2011-2012 senelerinde davet edildiğim İ.T.Ü.’deki derslerimde tanıştığım Mustafa Eren Arın, Orçun Çanaklı, Korhan Doğan, Yunus Emre, Canan Günçer, Boran Mert, Neyzen Özsarı, Durmuş Ali Öztürk, Barış Mert Peker ve daha nice değerli genç müzisyenler kitabımın Türkçeye çevrilmesi için bana destek vermişlerdir. Özellikle aynı üniversiteden Ortaç Aydınoğlu bu projenin gerçekleşmesi için yorulmadan elinden gelen yardımı yapmıştır.

Ülkemizin sanat yaşamına katkıları saymakla bitmeyecek kadar çok ve kapsamlı olan muhterem sanatçı dostum Melih Fereli’nin devreye girmesi ile bu çalışma ciddi bir ivme kazanmış ve onun vasıtasıyla, sanat dünyamıza katkıları şüphesiz herkesin takdirini kazanmış iki kuruluş olan Yapı Kredi Yayınları ve Borusan ile kurulan temaslar sonucu çalışmalar başlamıştır. Bu safhadan itibaren Melih Fereli’nin büyük desteği yanında Yapı Kredi Yayınları’ndan Raşit Çavaş ve Borusan’dan Ahmet Erenli ve Zeynep Hamedi’nin pek değerli desteklerini bilhassa belirtmek isterim.

Kitabın tercümesini yaparken karşılaştığım en büyük zorluk, Türkçe güncel müzik terminolojisinin elde edilmesi, hatta karşılığı olmayan yabancı terminolojinin yerine kullanılacak Türkçe ifadelerin (örneğin “org” konusunda) bulunmasıydı. Bu konularda İ.Ü. Mimar Sinan Konservatuarı öğretim üyeleri arkadaşlarımdan başta, en meşgul anlarında bile süratle yardımıma koşan değerli iki bestecimiz Özkan Manav ve Hasan Uçarsu; aynı okuldan usta müzisyen ve hocalar İpek Mine Sonakın, Turgut Mehmet Sökmen; İDSO üyelerinden kıymetli dostlarım Alp Altıner ve Aydın Büke ile mekanik terminoloji konusunda en büyük yardımı aldığım, İ.T.Ü. Makina Mühendisliği Fakültesi hocalarından, çocukluk arkadaşım Cem Soruşbay özellikle belirtmek istediğim isimlerdir. İsimleri geçmişken, Hasan Uçarsu ve Özkan Manav’ın, başta hocam Cemal Reşit Rey olmak üzere Ulvi Cemal Erkin, Ferit Tüzün, Bülent Tarcan gibi orkestrasyon sanatının inceliklerini iyi bilen Türk bestecileri zincirinin devamını oluşturduklarının altını da bu vesileyle çizmek isterim. Diğer meslektaşlarım Bülent Evcil, Ayşegül Kirmanoğlu, Murat Kirmanoğlu, Ertuğrul Köse, Mehmet Nemutlu ve Engin Yafet de kıymetli yardımlarını esirgememişlerdir.

Kitabın Almanca ve İngilizce yazımlarında çok aktif bir rol alan değerli kemancı, kıymetli arkadaşım Aleksandr Palamidis burada da yardımıma koşmuştur.

Yapı Kredi Yayınlarında büyük bir keyifle beraber çalıştığım, başta Aslıhan Dinç olmak üzere İlknur Efe, Nahide Zarifoğlu, Merve Öngen, Burcu Uğuz’un yanı sıra Tülay Güngen, Sevi Sönmez, Ömer Şişman ve Güven Turan’ın profesyonel ve dostane katkıları; Borusan’dan yukarıda da ismi geçen Ahmet Erenli’nin kitabın hazırlanmasının çeşitli safhalarındaki cömert desteği benim için ayrı bir mutluluk vesilesi olmuştur.

Kitapta Türkçe terminolojinin yanında zaman zaman yabancı dillerdeki terimler de kullanılmıştır. Bazı konularda yabancı ifadelerin ön plana alınmasının nedeni, bu kelimelerin hemen tüm dillerde aynı şekilde kullanılmasıdır: İtalyancadan gelen “pizzicato”, “glissando”, “staccato” gibi çok yaygın kullanımlı kelimeler; pekçoğu İngilizce kaynaklı olan “rim shot”, “motoron/off”, “swish” gibi vurma aletleri terimleri; Fransızcadan alınma “près de la table”, “plaqué, sons étouffés” gibi arp tabirleri pek çok örnekten sadece birkaçıdır.

Bununla beraber Türkçede yanlış olarak kullanılan yabancı kökenli bazı kelimeler karışıklığa yer vermemek amacıyla alışılagelmiş şekillerinde kullanılmış, düzeltme yoluna gidilmemiştir. Örneğin aslında çoğul olan timpani kelimesi (tekili timpano’dur) Türkçede tekil olarak kullanılır ve çoğulu “timpaniler” olarak geçer ki bu aslında yanlıştır ancak dilimize bu şekilde yerleşmiştir.

Ertuğrul Sevsay

Ses üretme yöntemleri

Keman ve viyola sol omuz üzerine yerleştirilir ve çeneyle sabit tutulur. Sol başparmak çalgıyı hafifçe sapından destekler. Öteki dört parmak tuşun üzerinde gerili olan tellerde arzu edilen notalara basar (veya, daha ileride göreceğimiz gibi, pizzicato, glissando gibi efektler yapar).

Viyolonsel ise oturan çalgıcının dizlerinin arasında tutulur. Sap kısmı çellistin sol omuzundan yukarıya doğru uzanır. Viyolonselin alt ucunda yere kadar uzayan ve aleti taşıyan, boyu ayarlanabilen pik denilen metal bir çubuk vardır. Kontrbasta da buna benzer boyu ayarlanabilir bir pik bulunur. Kontrbas, aletin sağında duran çalgıcı tarafından ayakta veya oturarak çalınır, alete sol dizle destek olunur.

Bütün bu aletlerde sağ el yayı tutar. Yayın tellere değme noktası normal çalışta tuşun alt ucu ile köprü arasında, tam ortadadır. Bu çalış şekline arco ya da col arco denir. Yay ile tel arasındaki temas noktası istenilen sese göre çok değişiklikler gösterir. Bunları daha ileride göreceğiz. Yay tellerin üzerine konduğunda tellerle tam 90 derecelik bir açı yapar. Açık ya da boş tel eşik ile köprü arasında tüm uzunluğuyla titreşir. Pizzicato gibi bazı özel ses üretim yöntemlerinde yay kullanılmaz. Kısa süreli pizzicato pasajlarında çalgıcı yayı sağ elinde tutmaya devam ederken telleri parmaklarıyla çeker. Daha uzun pasajlarda yay bırakılıp pizzicato çalınır.

Açık teller dışındaki notalar, parmakların tuş üzerinde belirli noktalara basıp telleri kısaltmasıyla elde edilir. Değişik notaların çalınması, tuş üzerinde belirli pozisyonlarda duran sol elin aşağı ya da yukarı kaydırılmasıyla sağlanır. Bu pozisyonlar birinci pozisyon, ikinci pozisyon, üçüncü pozisyon vb. diye adlandırılır.

  • Yiğit Can Eyüboğlu

    12.03.2015

    Büyük katkı!

  • Ercan Kardeş

    02.03.2015

    Yazarın yeni kitabında amacı kompozisyon ve orkestrasyonu birlikte harmanlayayıp öğrenciyi adım adım olgunlaştırarak istenilen hedefe ulaştırmak olmalıdır.

  • Ozan Can Yılmaz

    21.02.2015

    Orkestrasyon ve enstrümantasyon konusunda Türkçe kaynaklar söz konusu olduğunda en yetkin ve tek eser.

  • Ercan Kardeş

    11.02.2015

    Bu kitap Türkiyedeki müzik yayıncılığında bir milat olacak. Öncesi ve sonrası.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.