- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Odaların Tarihi
-
Kategori:
Tarih -
Yazar:
Michelle Perrot -
ISBN:
978–975–08–2421–0 -
Sayfa Sayısı:
320 -
Ölçü:
16.5 x 24 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2013
Michelle Perrot insanoğlunun en eski yerleşkesinin izlerini sürüyor.
Odaların Tarihi, yazar odalarından hasta odalarına, işçi odalarından otel odalarına, XIV. Louis’nin odasından çocuk odalarına varıncaya dek, çağlar boyu toplumsal değişimlerin süzgecinden geçerek çeşitlilik gösteren çetrefilli bir uzamın soykütüğünü inceliyor.
Edebi üslubundan ödün vermeyen Perrot’nun benzersiz çalışması Odaların Tarihi, kültür tarihi alanındaki “klasik” kitaplardan biri olmayı hak ediyor.
YATAK ODALARI
Yunanlılar dinlenmeye adanmış her mekâna kamara adını veriyorlardı, bunun yalnızca yatmak için kullanılması ve özellikle de bireyselleş(tiril)mesi oldukça zaman aldı. İç içe geçmiş sözcükler ve nesneler içinde önceliğin hangisine ait olduğunun ortaya çıkarılması pek kolay değil. Beaumarchais’ye göre: “Yatak dediğimiz zaman, yatak odasından söz edilmektedir.” Bu tam olarak doğru mudur? “Yatak odası”, kesinlikle daha eski olmasına rağmen, sözlüklerde yalnızca XVIII. yüzyıl ortalarına doğru belirir. Ama yazmak, hayal kurmak, sevmek ya da sadece uyumak için “kendine ait bir odaya sahip olmak” –Virginia Woolf’un kadınlar için şiddetle istediği bir şeydi bu– nispeten yeni bir buluştur ve ben bunun Batı’daki izini sürmek istiyorum. Çünkü bu istek, en azından günümüzde bireyselliğin önemli bir göstergesi haline getirdiğimiz bu uygulama, göründüğü kadar da evrensel değildir. Japonlar bunu bilmez ve Budapeşte’de bile, XIX. yüzyılın sonunda, salondaki divanlar akşam olunca yatağa dönüşür, yataklar elbette yatak odasından önce gelir. Avrupa’nın doğu kesiminde ortak yaşam alanına ilişkin potansiyel cazibeler ve gerçek kâbuslar uzun süre devam eder.