- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Küçük Deniz - Toplu Şiirler (2006-1977)
-
Kategori:
Şiir -
Yazar:
Gültekin Emre -
ISBN:
978-975-08-1638-3 -
Sayfa Sayısı:
404 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Temmuz 2009
Gültekin Emre’nin 1977’den 2006’ya uzanan yaklaşık otuz yıllık şiir yolculuğu, Küçük Deniz’le YKY okurlarının kitaplıklarına taşınıyor. “Kurşunî Bir Siperde”, “Bizsiz Gibi”, “Aşk ve Minyatürler”, “Siyaha Elveda”, “Taşı Sula”, “Kanun Hükmünde Şiir” ve “Melez” adlı yayımlanmış yedi kitabı bir araya getiren Küçük Deniz, bu toplamada ilk kez yayımlanan ve kitaba adını veren “Küçük Deniz” dosyasını da içeriyor. Gültekin Emre’nin edebiyat üzerine yazılarını bir araya getiren Kardeş Fırtınalar ve Kardeş Alevler de YKY’den çıkmıştı.
(“Sabah” şiirinden)
“Öğlen bir yorgun at gibi girer lokantalara
Arnavutkaldırımları su deyu deyu bakarlar göğe
Orman salıverir ağaçlarını saçlarını yeni ören bir kadına
Alyans bir rehavet çöker kısa kestirmelerin kucağında
İkindi birden bastıran bir yağmur gibi serilir pencerelere
Yorgun bir çiçek telaşıyla gelir akşamüstü kapı önlerine
Akşam açar girer kapıyı ve giyer hemen ev giysilerini
Etini kanatmadan hayatı bırakıp gitmez gece
Bir düş gibidir iki gövdenin bir halata dönüşmesi
Bir gösteridir sevişme duvar gazetelerine yansımayan
Sessizliğin içinden bir sessizlik daha çıkar
Ay utangaç bir resimdir hiç iz bırakmadan geçip giden
Sabah
Yorgun bir gece yarısı otobüsü gibi durur kapının önünde”