Konuş ki Göreyim Seni - Radyo Oyunu Uyarlamaları I

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Bu kitapta Behçet Necatigil’in 1966-1977 yılları arasında radyoda yayınlanan on iki uyarlaması yer alıyor. Geçmiş edebiyatımızın çeşitli dönemlerinden seçtiği bu eserlerle birlikte, radyolarda yayınlanan Necatigil oyunlarının çeviriler dışında tamamı böylece kitaplaşmış oldu.

Ahmet Mithat Efendi, Fatma Aliye, Aziz Efendi ya da Nâbizâde Nâzım gibi yazarlardan uyarladığı eserlerin yanı sıra Kerem ile Aslı, Melikşah ile Güllühan, Tayyarzâde gibi halk hikâyelerinden mikrofona konan bu oyunlar Necatigil’in beslendiği kaynakları görmek bakımından da birer ipucu değeri taşıyor.

Radyo oyununu şiire en yakın tür olarak gören Necatigil, iyi kurulmuş, diyalogları iyi ayarlanmış radyo oyununun bir şiir yorumu olduğunu söyler.

“Radyo oyununda her şey kulakla, kulak yoluyla görülür ve karanlık, yanan lâmbalarla değil, konuşmalar, iç monologlar, sesler ve hayalde bütünleşmelerle açılır, ağarır.”

Bu kitapta Behçet Necatigil’in 1966 - 1977 yılları arasında radyoda yayınlanan on iki oyunu yer alıyor. Genellikle altı ya da on iki gün süren “Arkası Yarın” programı ile tek bölümlük “Pazar Oyunu” ve “Radyo Tiyatrosu” programları için hazırladığı oyunların arasında geçmiş edebiyatımızın önemli isimlerinden Ahmet Mithat Efendi, Fatma Aliye, Aziz Efendi ya da Nâbizâde Nâzım gibi yazarlardan uyarladığı eserlerin yanı sıra Kerem ile Aslı, Melikşah ile Güllühan, Tayyarzâde vb. halk hikâyelerinden radyofonize ettikleri de var.

Radyo oyununu şiire en yakın tür olarak gören Necatigil, iyi kurulmuş, diyalogları iyi ayarlanmış radyo oyununun, bir şiir yorumu olduğunu söyler. Bu alana 60’lı yıllarda başlayan ilgisi gitgide yoğunlaşarak devam eder, radyo oyunlarının ülkemizde de gelişmesi, modern edebiyatın bağımsız bir kolu olarak kabul görmesi için çaba harcar. Bu amaca yönelik olarak radyo oyunlarının kitaplaştırılması gerektiğine inanır, bunun için ısrar eder ve önerilerde bulunur: “Artık bizde de yerli çeviri seçme radyo oyunları, Millî Eğitim Bakanlığı’nın ‘Modern Tiyatro Eserleri’ dizisinde olduğu gibi, birer ikişer formalık kitaplar halinde, peş peşe bastırılmalıdır. 1940-1964 arası, yüze yakın piyesten bir tiyatro kitaplığı oluşturmuş bu ‘modern tiyatro eserleri’ çevirilerinin, Türk tiyatrosunu çağdaş Batı düzeyine çıkarmaktaki olumlu katkıları inkâr edilemez. Onun gibi, elde basılı metin bulunmadıkça Türk radyo oyun yazarlığı gelişemez. TRT’de bir de Basılı Yayınlar Müdürlüğü olduğuna göre, seçme radyo oyunlarının basım işi, bu müdürlüğe düşer, ya da Kültür Bakanlığı’na. İyi oyunlar, örnek oyunlar bastırılmalı, satışa çıkarılmalıdır. Radyonun televizyondan ayrı, hattâ üstün bir yeri ve görevi olduğu kabul edilirse, böyle bir girişim kesinlikle gereklidir.”

Radyo oyunlarına verdiği önem, o yıllarda Alman Türkologlar Annemarie Schimmel ve H. W. Brands’la yazışmalarında da karşımıza çıkıyor. Mektuplarında hem telif oyunlarından hem de Almancadan çevirdiği oyunlardan sıklıkla söz ediyor; bulamadığı kitapların temini için onlardan yardım isteyerek zamanla zengin bir radyo oyunu kitaplığı oluşturuyor. Gösterdiği çabanın sonucunda kendi oyunlarının kitap olarak yayımlanmasını sağlamış olsa da, çevirdiği oyunların yayımlanması ne yazık ki mümkün olmuyor: “Kâmuran Şipal ile bir Alman Radyo Oyunları Antolojisi hazırlamak niyetimiz, böyle bir kitap alıcı bulamaz düşüncesiyle, yayınevlerinin umursamazlığı yüzünden gerçekleşemedi hâlâ.” (Brands’a mektup, 18 Ocak 1966). Yine de radyo oyunu çevirilerinden vazgeçmiyor ve 1979 yılına dek Almancadan 18 oyun çeviriyor.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.