Jacquot ve Suyu Seven Katil

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

İlaçla uyutup öldürdüğü genç kadınların çıplak cesetlerini sulara terk eden bir seri katilin ıslak izlerinin peşine düşen Marsilya cinayet masası Başmüfettişi Daniel Jacquot'nun karşısına, yeraltı dünyasının ürkütücü neferleri ve Marsilya'nın kaymak tabakasının karanlık isimleri çıkıyor. Alçakgönüllü detektif Jacquot, bir yandan da özel hayatındaki, iş yerindeki ve geçmişindeki sorunlar arasında boğulmamaya çalışıyor. Jacquot polisiyeleri serisinin bu ilk kitabında, Martin O'Brien okuyucularını Marsilya'nın güneşli limanlarına götürüyor ve zehir gibi zihnini zarif görüntüsü ve nazik tavırları ardına gizleyen inatçı polis müfettişi Jacquot'yla tanıştırıyor. “Marsilya'nın renkli dünyası başarıyla aktarılmış... Tüyler ürpertici adli soruşturma da cabası. Zengin, baharatlı ve lezzetli bir yemek gibi...” Literary Review “Jacquot, bu farklı detektif, hiç zorlanmadan sayfaların arasından fırlayacak sanki...” Good Book Guide “Heyecanı sevenler bu yeni sese bayılacak.” Irish Examiner

Başını çevirmeyen, sadece Jacquot’ydu. Tam tersine, cesedin yanına, dizlerinin üzerine çöktü ve gözlerini üzerinde gezdirdi.

Genç kadın uzun boylu, ince ve güzel kaslıydı, bikini altının izini taşıyan ve güneşin diğer taraflarda gözden sakladığı çillerin göründüğü üçgen dışında, ayak parmaklarına kadar, iyice bronzlaşmıştı. Öteki kurbanlar gibi, yirmilerinin başlarında görünüyordu. Gözleri kapalıydı ya, Jacquot mavi olduklarını tahmin ediyordu. Omuzlarına yetişemeyecek kadar kısa kızıl saçlar yanaklarına ve boynuna yapışmıştı.

Kollarından birini tutup kaldırdı, ölü ve soğuk ağırlığını tarttı, kol gevşekti, dirsek hâlâ bükülüyor, el bilekten sarkıyordu. Güçlü bir el, diye düşündü Jacquot, eli kendi avucunda çevirerek, bir işçinin eli, köşeli ve küçük, ayası derin çizgilerle dolu, parmaklar güdük, tırnaklar kısa ama kemirilmemiş, küçük parmağında ve bileğinde, yüzük ve saat taktığı bölgelerde beyaz bir şerit. Ama hiçbir yerinde çürük yok. Göğüslerinin arasında sadece üç paralel tırnak izi –uzun tırnaklı birisi?– ve sol inciği boyunca kötü bir sıyrık, sanki keskin bir kenarın üzerinden düşmüş, ya da sürüklenmiş gibi, kırmızı ve taze.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.