- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
İlk Köşe - Edebiyat Hatıraları
-
Kategori:
Edebiyat -
Yazar:
Samet Ağaoğlu -
ISBN:
978–975–08–2477–7 -
Sayfa Sayısı:
120 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Mart 2013
Türk öykücülüğünün unutulmuş ustalarından Samet Ağaoğlu'dan edebiyat hatırları…
“... İşte şimdi de gençliğimden bu yana, kimisi ile yıllar boyu, bir kısmı ile birkaç mevsim beraber dolaştığım, bazısı ile uzun yazlar, kışlar kol kola, yüz yüze yaşadığım, yine bazısı çok tanınmış, bazısı unutulup gitmiş şair, hikâyeci, romancı, eleştiriciyi kendime göre değer ölçüleri, renkler ve görüşlerle anlatacağım şu yazılarıma ne isim vereyim diye kafamı yorup duruyorum.
Şimdi gidenlerden kalanlardan bazısı gölgeli, bazısı yarı aydınlık, bir kısmı pırıl pırıl hatıralar hafızamın ta 1925 yılına kadar derinleşen bir köşesinde beliriyorlar. Ben bu yüzlere çocukluğumdan sonraki hayatımın ilk pencerelerinden bakıyorum. Bu, hayat maceramın edebiyat ve sanat vadisine açılan penceredir. O halde bu yazılara İlk Köşe ismini verebilirim belki. Bunlar da Babamın Arkadaşları, Aşina Yüzler gibi sadece portreler olacak. Güzel, çirkin, iyi, fena, tatlı, tatsız, renkli, renksiz hep kendi duygularımın, kendi sezişlerimin biçimleştirdiği çizgiler. Onlar üzerinde hiçbir eleştirme yapmıyorum. Sadece üzerimdeki etkilerini anlatıyorum, bazısını uzun uzun, bazısını birkaç satırla ancak.”