- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Hikâye Ormanı
-
Özgün Adı:
Agata, la volpe e l'uomo nero -
Kategori:
Doğan Kardeş / Hikâye-Öykü -
Yazar:
Angela Nanetti -
Çeviren:
Filiz Özdem -
Resimleyen:
Brunella Baldi -
Yaş Grubu:
6 - 9 yaş -
ISBN:
978-975-08-2681-8 -
Sayfa Sayısı:
48 -
Ölçü:
13.5 x 19.5 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2014 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
2. Baskı / Mart 2018
Acı Gerçeklerden, Tatlı Hikâyelere Kaçmak İsteriz Bazen...
Ünlü İtalyan yazar Angela Nanetti’den: Hikâye Ormanı
Ünlü İtalyan yazar Angela Nanetti, Hikâye Ormanı kitabının arka planında, hassas bir dille aile içindeki şiddeti anlatıyor. Bitpazarında görüp mavi gözlerine hayran olduğu tilki postunu yalvara yakara annesine aldıran Agata, farkında olmadan, kendisine şahane bir arkadaş bulmuş olur. Aslında Tilki de, küçük kızın annesi gibi şiddetten payını almış, avcılar yüzünden canından olmuştur. Annesinin gözyaşlarını dindiremeyen, onun derdine derman olamayan Agata, Tilki yoldaşının içini doldurtarak, ayaklarının altına tekerlek taktırarak onun ayaklarının üzerinde durmasını sağlar. Bu arada, Tilki’nin anlattığı hikâyelerle kendisi için de sığınacak güzel bir dünya yaratmış olur. Tilki’nin, “Sana bir orman hikâyesi anlatsam!” teklifi küçük kızın önünde yeni bir dünyanın kapısını açar. Tilki bir sürü hikâye bilmektedir, çünkü eskiden yaşadığı yer Hikâye Ormanı’dır. Orada, dallardaki örümcek ağlarından, bitkilerin köklerine, çiçeklerin ve ağaçların yaprakları üstünden su çukurlarına kadar her yer hikâyelerle doludur. Ormanda kimse hikâye yazmayı bilmez, sadece anlatmayı bilir.
Angela Nanetti bu küçük boyutlu kitabında, aslında büyük meseleleri konu ediyor. Kitabın arka planında, sadece insanın insana uyguladığı şiddeti değil, insanın hayvana uyguladığı şiddeti de konu ediyor. Filiz Özdem’in çevirdiği, Brunella Baldi’nin resimlediği bu kitap, ön planda yaraların sarılmasına tanıklık ediyor.
Angela Nanetti 8 Kasım 1942’de Budrio-Bologna’da doğdu. Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra çocuklar için yazmaya başladı. Ergenlik dönemindeki büyüme sorunlarını eğlenceli ve yenilikçi bir dille anlattığı ilk romanı Le memorie di Adalberto [Adalberto’nun anıları] 1984 yılında yayımlandı. Sadece yazmaya odaklanmak için 1995’te öğretmenliği bıraktı. Ardından pek çok kitap yayımladı. Kitapları çeşitli dillere çevrildi. 1985 yılında Andersen Ödülü’nü aldı. 2000 ve 2003 yıllarında yine Yılın En İyi Yazarı seçilerek Andersen Ödülü’ne layık görülen yazar bunların dışında da pek çok ödül aldı.
Dansçı ve koreograf olan Brunella Baldi, 2007 yılında kitap resimlemeye başladı. Bu alanda ulusal ve uluslararası pek çok sergiye katıldı, çeşitli ödüller aldı. Prag’daki J. A. Comenius Pedagoji Müzesi tarafından eserlerindeki yüksek nitelik sebebiyle ödüllendirildi. Floransa’da yaşamakta ve çalışmalarını sürdürmektedir.
İyi de, ormandaki o Kara Adam annemi ağlatan adam mı?” diye sordu Agata.
“Bu Kara Adam’lar sürüsüne berekettir!” dedi Tilki esrarengiz bir şekilde. “Tilkilerin Kara Adam’ları olduğu gibi çocukların, hatta balıkların, köpeklerin, kuşların da Kara Adam’ları vardır…”
“Ya annelerin?”
“Bazen…”
“Aslında o hep kara değil, renkleri değişiyor. Bazen turuncu ya da kırmızı oluyor, o zamanlar bana şeker getiriyor, bazen de yeşil oluyor… bazen de mavi ki bu, en sevdiğim rengidir. Mavi olduğu zaman anneme çok iyi davranır.