- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Herşey Dün Gibiydi - İki Eski - Üç Yeni Kitap
-
Kategori:
Şiir -
Yazar:
Mehmet Müfit -
ISBN:
978–975–08–2153-0 -
Sayfa Sayısı:
276 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2012
Yapı Kredi Yayınları Mehmet Müfit’in şiirlerini tek ciltte topladı. Şair, çeyrek yüzyıl sonra, toplu şiirleriyle okur karşısında...
1980’lerde çıkardığı iki kitap (İstanbul’un Ağır Sultanları, Tekkede Bahar) ile şiire hayat verenlerin başında gelmişti Mehmet Müfit. Şimdi, "Herşey Dün Gibiydi" derken, suların üstüne yeterince köprü kurulmadığını söylercesine, “İki Eski”ye “Üç Yeni” ekleyerek, merhaba diyor okurlarına.
ÖLÜ MANZARALARI
sessiz öldüler, üç beş sevgili gözyaşı ve
dikbaşlı yüreklerin omuzlarında, sessiz
öldüler, gazetelere falan da geçmedi isimleri
yalnızca benim şiirimdeler şimdi
biri tüccardı, kapıcı kılıklı tüccar!
henüz girmişti yedeğine ölümün
ölüm ki mercimek raflı dükkânın
sıcakla birlik sızısı olmuş
bando-mızıka yürüyor, kılcal
damarlarında kalbimin.
biri küçük bir kızdı, küçücük! neresinden
tutarsan, sesini almış bahardan
belli saflığını süpürüyor
tıpkı topunu düşürür gibi
beşinci katın balkonundan.
birinin etine gömülü –
gömülü etine serserilik!
atsan atılmaz, betona doğmuş sanki
kurulu sulu bir geceden
son faturanın kesildiği.
biri ise dudaklarını kaçırmış bir kadın
uzunlamasına kadın! hazırlıklıymış zaten
tipili günlere, baksanıza
birbirine düğümleyip bulutları
tutuna tutuna inmiş ölüme.
ya biz n’apıyoruz kıvrılırken mezarlıktan
bir otobüsün içinde.
kan diyorum, kan! ve fırlıyorum ayağa
tutun şu şiiri –
tutun şu şiiri yoksa tüccar hortlayacak
serseri fışkıracak yerinden tutun
çünkü kadın çoktan başladı
arşınlamaya ülkesini
ama o çocuk
küçük kız!
biliyorum, üşüyordur şimdi